Ana içeriğe atla

Sanırsınız ki,bilim kurgu filmi çekiyoruz !

Duyarsızlaşıyor muyuz ?Erken mi yaşlanıyoruz?

Bu soruyu soruşumun nedeni tamamen insanlarda gördüğüm bana ne'cilik !

***

Dolmuşlara binmeyi sevmem ben.Acele gitmem gereken durumlarda, kırk yılda bir binerim dolmuşa.

Neden sevmiyorum biliyor musunuz dolmuşa binmeyi?
Gördüğüm duyarsızlıklar ve mantıksızlıklara tahammül edemiyorum da ondan.

Dolmuşun içinde bir dolu genç arkadaşım oturmuş.Yaşlı bir bey veya bayan geliyor.Kılını bile kıpırdatmıyor.Gözleri bile robot gibi bakıyor o arkadaşların.
Bazısı ise tipini beğenince yer veriyormuşmuş(!)

Geçen gün üniversite kampüsü otobüsüne bir bindim.Genç arkadaşlarımın hepsi oturuyor!
Benden önce binmiş olan yaşlı amca ise belli ki bir önceki duraktan bu yana bekliyor.Otobüs hareket ediyor.Yaşlı amca,otobüs virajı alırken dengesini bulmakta zorluk çekiyor.İki dakika sonra bile inecek olsa verilir o amcaya ,yer!
Nasıl kızdım anlatamam.Dayanamadım.Önünde durduğum kıza 'Kalkar mısın yerinden,bak amca zor duruyor ayakta'dedim.
Ne mahcupluk,ne zeytinyağ gibi üste çıkma durumu! Kız kuzu gibi kalkıp benimle ayakta bekledi.Otobüsün büyük kısmı bunun gibi öğrenci arkadaşlarla doluydu.
Sanırsın ki ben beyinleri işgal edilmiş robotik cinslerin arasına dalmışım.Bir bilim kurgu filmi çekiyoruz!Ruh yok,his yok,gözler karşıya bakıyor,transa geçmiş gibi...Düşünün,canlandırın zihninizde.Hayaliniz bile gördüğüm görüntüden daha fazla abartılı olamaz !



Bir keresinde de dolmuştan iniyorum.Yanımızda da yaşlı bir akrabamız var.Teyze haliyle yaşlılığın vermiş olduğu bir yavaşlıkla kaplumbağa hızıyla dolmuştan inebiliyor.Kızın birisi de zorla onu iteleyip dolmuşa binmeye çalışıyor.Akşam üzeri tam çıkış saati.Dolmuş da kalabalık değil.Hadi yer kapmaya çalışsa ,diyeceğim.
Annem 'kızım bekler misin' deyince kız bir çemkirdi 'Bekliyoruz zaten ağaç olduk 'dedi.
Hayır annem çemkirse  bir derece haklı ama kadın da munisçe yaklaştı yani .Yaptın bir ayıp,sus değil mi!
Yok ; ne utanma,ne yüzünün kızarması !
Bir sonraki durakta da ben ineceğim.Kız daha söylenmeye devam ediyor Onun bu davranışı beni bir dürttü.Tutamadım kendimi yine. 'Sen de yaşlı olacaksın' dedim ve önüme döndüm.Allah sizi inandırsın, o kız geleceğim durağa kadar dolmuşun içini cırlak sesiyle inletti.Herkes dönüp dönüp baktı ona.Ben ise artık tepki vermedim bile.Ben diyeceğimi demiş, susmuştum bile.
Bir de böyle hem kel hem fodul insanlar var.
Bazı insanlar doğuştan kötü hislerle geliyorlar doğaya bence.


Sınava giderken yine otobüse binmiştim.Bir yaşlı bey gelmişti.Verdim yerimi .İyi ki vermişim.Geçtim arkaya.Pencereye dayadım yüzümü.Rüzgar gıdıklıyordu yüzümü.Pek sevindirik oldum o an.Şımardım.
Bir süre sonra görme engelli Bekir diye bir arkadaşım vardı,onu gördüm ayakta.İçim bir an kelebeklendi.Hayıflandım yer vermeyecekler diye.Bir yay gibi gerildim o an.Çok geçmedi arkasından genç bir arkadaşım ona yerini verdi.Nasıl mutlu oldum nasıl ama ! İçimden derin bir ohh çektim :-))
Demek yalnız değiliz .Demek hala yer verecek yaşlanmayan(!) genç arkadaşlarım var..Ne mutlu , ne mutlu !

Duyarlı olmak üzerine yazdığım bu atıfların devamı gelecek elbette .

                                                   
                                              Dolmuş İçin Opera da günün mizahi süprizi olsun:-))


                                    Duyarlı olup duyarlı insanlarla karşılaşmak dileğimle...




 








Yorumlar

canım doğru demısın artık eskısı kımsenın kımseye saygısı kalmadı otobuste yaslılara yer bıle vermıo uyuyo numarası yapıolar...
bu arada mımledım senı:)
Profösör dedi ki…
Duyarlısınız.. Tutarlısınız.. Dengelisiniz. Merhametlisiniz.. Karşılığını mutlaka görürsünüz. Ki siz karşılık beklemiyorsunuz. İyi bir insansınız..
deeptone dedi ki…
hihi ölme emi.
dolmuşta çökme evet bir klişe ayrıca.
otobüs dolmuş maceraları hiç bitmez diy mi.
:)
Unknown dedi ki…
merhaba,
yazınız bana +18 bir fıkrayı hatırlattı.
yaşlı bir amca elinde bastonuyla otobüse biner.genç bir delikanlı koltukta oturmaktadır ve hiç istifini bozmaz.yaşlı amca gencin yanında ayakta dinelmektedir ve otobüs hareket ettikçe bastonuna verdiği ağırlık nedeniyle bastonun ucu yere sürtmekte ve sürtünme sesi çıkartmaktadır.genç pişkin pişkin:
"amca o bastonun ucuna plastik birşey takarsan böyle gacır gucur ses çıkarmaz" der.
yaşlı amca da cevabı yapıştırır:
"o plastiği zamanında senin baban taksaydı şu an sen doğmamış olurdun,ben de senin yerinde oturduğumdan bastonumdan da ses çıkmamış olurdu"

otobüste veya dolmuşta oturduğum her seferde bu fıkrayı hatırlarım.sonra yerimden kalkarım:)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kaos

bi kek yapmışım ,annadın mı abicim ,o biçim ! dibine vur kardeşim sen ! tak kafaya birşeyler ,sonra soluğu mutfakta al ,iyi valla ! Hayır ,nasıl tığ gibi kaldin yine bilmem ! evlendin barklandın,bir çocuğun da var üstüne ,hayır niye halen adrenalin ! rahat bir tarafına batıyor zannımca! Bırak ya ,kullanırsa kullnasın ,kullanmazsa kullanmasın ,sana neee ! Yesin şişsin patlasın obez olsun ,umrunda mı , sen kendine bak ! Ay içim baydı yaneee ,Nedir kız bugünlerde bir trip falan ,bir çarparım bir duvar ,kendine gel lean ! bak şimdi sovanları öldürüyorsun ,üzerine de biberleri koyuyosun,sonra patlıcanları bayıltıyorsun ay sen resmen içimi daraltıyosun ! errrik dalı gevrektir ,errrik dalı gevrektir AMANIN basmaya gelmez ,yavrum basmaya gelmaz, hop de,eller havaya , darling darling şıkır şıkır Aman Allahım hepsi rüyaymış ;hele şükür ! toplumun kaosunu bilinçaltıma çekmişim . Ay ne avam şeyler onlar öyle !Pek banel ya ;hiç benlik değil ! Biri beni kurtarsıııın ...

Cemal Süreya ,Keyif Sanat Kahvesi'nde

Camında Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağı şiiri yazılıdır.Uşak'ın farklı ,özgün ,kültür sanat çalışmalarının  yapıldığı ,sahiplerinin de sıcak ,sanatsever oldukları aşikar;) Keyif Sanat Kahvesi'nde şiir okuma akşamlarımız başladı malum.Ben tabi ara ara kaçak olsam da ,her gittiğimde aldığım keyfi size anlatamam. Şiiri bu akşamlar sayesinde sevdiğimi itiraf etmeliyim.Bazı zaman ruhsuz okuyan arkadaşlarımın okumasından keyif almasam da ,onların şiire karşı duyarlılığı ,zaman geçtikçe okumalarında çaba sarfettiklerini görünce,bu tür ince şeylere önem verdiklerini  düşününce mutluluğum artıyor aslında.Bu yüzden bu açıdan bakınca tahammül edebiliyorum. düşünün,önceden şiir yazıp şiir okumayan,bildiği şiir ikiyi geçmeyen kişiyken şimdi başka şairler tanımak için çaba sarfediyor,sevdiğim şairlerin kitabını bizzat alıyorum. Ama şiir yazmıyorum artık !!! Boyumun ölçüsünü aldım,şiir yazmak ne kadar kolay görünse de zor zanaat ,bunun farkına vardım:-))) Sanırım iyi de o...

Üniversiteli Anne

Evlenip de çocuk sahibi olduğumdan beri hayatım öyle bir değisti ki...bir türlü rotamızı kaybettiğimiz günler bile oldu.. 6-7 ay İzmir Tire'de yaşadık...O başka bir hikaye...burada bahsetmeyi istediğim en güzel şeylerden biri... Umarım yakın zamanda bunu size güzelce anlatırım. Zaten bundan sonra bu blog sayfamda bir takım değişiklikler yapma kararım var...Bunun için artık daha organize daha planlı gitmek için yöntemler edindim. Evet bu da başka bir gün yazısı .Burda bir gülümseme smile'ı görmüş gibi gülümseyebilirsiniz . Benim bilgisayarım biraz arızalı olduğundan eşimin bilgisayarından yazıyorum.Onun klavyesi de kırgız-kazak alfabesi ...Yani bu satırları yazana dek ben bir süre idman yaptım.Ama yine smile yapamıyorum... ben aslında gülümsemeyi seven yazı dilinde bile seven gerçek hayattaymış gibi bunu yansıtmayı isteyen biriyim. bu yazımı okurken bunu düşünüp hissederek okursanız doğru iletişimi kurmuş olacağız  burda bir gözlüklü smile düşünebiliriz işte... ...