Ana içeriğe atla

Mission Impossible Şanse


Mr and Mrs. Smith , Ajan Salt, Tourist
Angelina Jolie'nin şimdiye dek izlediğim üç filmi.Üç filmi de kendince güzeldi.




Mr. and Mrs Smith bana çok eğlenceli gelmişti mesela. Adına evlilik demeye şahitlik zor bir birlikteliği anlatıyor filmin başlarında.Derken görevler veriliyor filan..Birbirlerinin ajan ve tetikçisi  olduklarını öğrendiklerinden sonraki sahneleri benim için daha güzeldi ve heyecanlıydı.Birbirleriyle mücadele ederlerken o savaşım duygusunun yoğun ihtiras duygularını kabartması ise şahaneydi bana göre.
Bir de birlikte dans ettikleri an tabi...
Bana göre tabi...Çünkü ben bayılırım öyle sahnelere.Yani araya serpiştirilince iyi oluyor diyorum...Sadece aksiyon, bir yerde kasıyor beni :)



Ajan Salt dediler.Arkadaşlarla film günü yapıyorduk bir zamanlar,her pazar akşamı.İzleyelim dedik.Arkadaşlarla izlemesydik sanırım bu filmini izlemezdim.
Bu filmin gösterimde olduğunu bilmiyordum,bir.
Aksiyon filmlerini tek başına izlemeyi sevmiyorum ;iki.
Biri olunca yanımda izliyorum,bu da bazen iyi oluyor ,hoşuma gittiği oluyor filmin ;üç !

Güzeldi  ama ..Çizgi film gibiydi abi ya...Hiç mi düşmez bir insan !Ordan oraya ,ordan oraya !Tam artık öldü bu ,diyorum .O da ne ;dokuz canlı kurtulmuş yine ! Düşse de hiç mi bir şey olmaz bu kadına dedirten bir filmdi bana göre.Ama hadi dövüşü hatrına,mücadelesi hatrına onu da bağrımıza bastık....Bir de o şekilden şekile giren hali vardı ya hani..Nasıl özendirdi beni,nasıl anlatamam! Ajan olasım geldi he :)Aklıma pek hin ,muzipçe fikirler soktu desem yeri : D



Turist filmine de gitmeyi pek arzu ediyordum.Gidemedim .Filmi vardı evde .Ne zamandan beri izlemek istiyordum.Bir türlü havamda değildim .Nihayet evde izledim bugün.Kabak çekirdeğimi çitleye çitleye hem de...Nasıl bir gaza geldiysem bir baktım ,bir poşet bitivermiş...Ne çabuk bitti,ben onu yarın da yerdim amaaa:)


Bu kez Johnny Deep de vardı başrolünde.Bayılıyorum bu adama ben.Karayip Korsanları'ndaki jestleri ,mimikleri nasıldı ama ,değil mi !!Hemen hemen her filmini izlemeye gayret ettiğim isimlerden biridir zat-ı âlileri.
The Tourist  beğendim.Angelina Jolie duruşları...Soğuk gibi duran ama tanışınca kavruklaşan hali...Bana gündelik hayatındaki hali de öyleymiş gibi geliyor bu kadının.Mazoşist olduğunu saklamamış. Bu yüzden olsa gerek, yönettiği filmin adı da Kan ve Aşk 'mış. Biraz ufak bir sörf yaptım kendisi hakkında....


Çünkü neden?
- Geçenlerde Angelina geldi de ondan !
Hayır ,bilemediniz işte !
Şimdi üçtür filmini izliyorum ya ,üçünde de ajan...Ya bu hatun ajanlıktan başka bir şey yapmaz mı?Hepsi mi böyle diye bir araştırayım dedim.Haksızlık yapmayayım diye.İyi ki yapmışım.Varmış ajan olmayan filmleri de;burdan bilmeyen varsa öğrensin !Herkes biliyorsa da ,bilmiyormuş gibi yapıversin hatrıma:)
Turist filminde dövüş sahneleri yok.Ama tam bir dişilik hakim .Lüks ile gelen tutkulu bir aşıklık durumları var.Beğendim ama, içinde keşke oynasam dediğim filmlerden biri değildi.Bir de öyle beğendiğim filmler vardır benim,karakter olarak benimsediğim.



Ha eklemeden geçemeyeceğim bir noktası var ki bu filmin o da;Mr.and Mrs.Smith filminde de The Tourist filminde de salon dansı sırasında aynı anbiyans vardı. Bu film aynı zamanda bir aşk filmi de denilebilir pekala!

Ayy çok fena ,yine mi aynı benzerlik diye triplere girmeyeceğim.Olabilir olmasına da... Sanki Brad Pitt aynı filmdeymiş de ondan damını çalmış gibi, bütünleşti benim zihnimde.
Hahaha ,iki dakikada iki filmi nasıl birleştirdim ama ! Yönetmenler beni dinleseydi tasarruf ederlerdi.:-))Amaan bu da işin gırgırı işte ,bilmiyor musunuz siz beni ;-))


Şimdi tüm merakım ajan olmadığı ,vurdulu kırdılı aksiyonunun olmadığı filmlerini görmek...Robert De Niro ile de oynamış.Robert De Niro'nun da tüm filmlerini izlemeye dikkat eden biri olarak onu da dikkatime aldım.


Benden duymuş olmayın ama Angelina da lise yıllarında pek bir çirozmuş.Gözlük takıyormuş. Pek çirkin deniliyor.Şimdi ise en çekici kadın diye bahsediliyor kendisinden.Bazı insanların yaşı olgunlaştıkça güzel oluyor.Hakkını yemeyelim şimdi ,o dudakları patlayacak bile görünse de o dudaklara sahip olmak isteyen kaç kişi bulunur!!!
                                          
Angelina'nın ,Johnny'nin,Robert 'ın kulaklarını çınım çınım çınlattım gece gece.Umarım gece gece kalkıp hakkımda ' fake fake' deyip küfretmiyorlardır hakkımda.!
Hiç sanmam uzaktan da olsa pozitif bağımız var bizim....
Pozitif duygularla kalalım zor olsa da...Zoru başarmak güçlü insanların işidir,biliyorsunuz :)

Yorumlar

Unknown dedi ki…
Ajana çok eğlenceli olmuş bu yazı:)angelinaya sınır oluyorum pekecek kadın gibi:) bir anket yapılmış Amerika'da.angelinayla bir gece birlikte olmak için neleri feda ederdiniz diye.cesitli cevaplar gelmiş.en uç cevap mevcut iliskilerini feda edeceklerini söyleyenlerden gelmiş.sonra Türkiye'de yapmışlar aynı anketi.bizim turk erkekleri bırak mevcut iliskiyi hayatımı feda ederim demiş.kocam ben de öyle yaparım demez mı:)) o gün bütündür pozitif iliski falan yalan oldu angelinayla aramızda.:)oh iyi geldi.canim çok şıkkını,güldüm biraz.
Şükran dedi ki…
sevindim ebrucum ,bunu duyduğuma:))
deeptone dedi ki…
her yerine güldüm yazının.
:)
deppi sevmeyen kadın var mı ki acaba.
:)
taxi şöförü en sevdiğim film.
:)
o sahnede niro, are you talking to me filan der, ayna sahnesi.
:)
Şükran dedi ki…
niro'nun o sahnesinden ayrıca çok etkilendim.:-))

Bu blogdaki popüler yayınlar

O o bir Türklerin Emile Zola'sı, O..o bir müzmin bekar , O kadın naturalisti...

*18 Ağustos 1864 doğumludur.Babasından etkilenmemiştir.annesine ise çok düşkündür. Annesi o dört yaşındayken veremden ölmüş ,bunun üzerine teyzesinin evine Aksaray'a yerleşmiştir. *Annesinin veremden ölmesiyle beraber evhamlı biri olur.Hatta Ahmet Mithat Efendi'nin kızını kendisiyle evlendirme teklifini nazikçe reddeder ve ömrü süresince evlenmez.Refik Ahmet Sevengil'in neden evlenmiyorsunuz sorusuna odasında bir nefese dahi tahammül edemediğini ,sinirli olacağını hatta bu sebeple misafirlikte bile kalmadığını dile getirmiştir. *Kadınların arasında uzun yıllar yaşadığı için onlardan etkilenmesi şüphesiz.Örgü ve tentene örmesi,reçel pişirmesi,evini bir kadın gibi titizce temizlemesi onun bu yönünü doğrular. *Sanat için sanat mantığından ziyade sanat toplum için yapılır görüşünü savunmuştur.Türklerin Emile Zola'sı diye bilinir öğretisel naturalizm akımında.'Deneysel Roman' Sadece belli bir kesimi anlatmaktansa halkın günlük hayatı üzerine yazmayı hedefle

Güzel İnsanlar Biriktirmişim,

Bugün bir huysuzluk vardı üzerimde.Gece de uyuyamamışım.Sabah gözümü bankanın mesajıyla açtım.Sağolsunlar,bugün şerefine,alışveriş edeceğim noktalardan ne alırsam üç katı fazla puan vereceklermiş.Ben ise ihtiyacım olmadıkça alışveriş etmeyi seven bir tip olmadığımdan bu mesaj bana yaramadı.Sağolsunlar yine de sağır sultandan önce doğum günümü kutlama lütfunda bulundular. Annem bugün  benim için  hazırlık yaparken  neli pasta  istediğimi sordu.Ben de beş karış suratla yapmamasını söyledim.Dedim ya ,doğum günüm benim için tam bir mutluluk kaynağı değil.Hatırlanmak,kutlanmak güzel şeyler.Sadece yanağıma iki öpücük ve seni seviyorum demeleri yeterli...Yoksa insanların benim için yorulmalarını istemiyorum.Hele hele oruçluyken...Ama annem bu...Koca kazık olmama rağmen tüm gününü mutfakta geçirme pahasına da olsa birbirinden leziz 4 çeşit yemeği yetiştirdi,üzerine bu moloz yığını düşmüş gibi duran bezmin bir kıza doğum günü pastası yaptı.Masayı da kurdu bir güzel...Gık bile demedi..Öyle

Cemal Süreya ,Keyif Sanat Kahvesi'nde

Camında Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağı şiiri yazılıdır.Uşak'ın farklı ,özgün ,kültür sanat çalışmalarının  yapıldığı ,sahiplerinin de sıcak ,sanatsever oldukları aşikar;) Keyif Sanat Kahvesi'nde şiir okuma akşamlarımız başladı malum.Ben tabi ara ara kaçak olsam da ,her gittiğimde aldığım keyfi size anlatamam. Şiiri bu akşamlar sayesinde sevdiğimi itiraf etmeliyim.Bazı zaman ruhsuz okuyan arkadaşlarımın okumasından keyif almasam da ,onların şiire karşı duyarlılığı ,zaman geçtikçe okumalarında çaba sarfettiklerini görünce,bu tür ince şeylere önem verdiklerini  düşününce mutluluğum artıyor aslında.Bu yüzden bu açıdan bakınca tahammül edebiliyorum. düşünün,önceden şiir yazıp şiir okumayan,bildiği şiir ikiyi geçmeyen kişiyken şimdi başka şairler tanımak için çaba sarfediyor,sevdiğim şairlerin kitabını bizzat alıyorum. Ama şiir yazmıyorum artık !!! Boyumun ölçüsünü aldım,şiir yazmak ne kadar kolay görünse de zor zanaat ,bunun farkına vardım:-))) Sanırım iyi de o