Ana içeriğe atla

İnsanlıkla ceviz

İnsanı cevize benzettim ben.
Önce yeşil,rengini bırakıyor.Taze,yumuşak,kabukları hemen soyuluyor.
İnsan da böyle değil mi!
bebekliğimiz çocukluğumuz renkli düşlerimizle ,hayallerimizle güzelleşiyor,iz bırakıyor herşey zihnimizde.
Ne kadar tazeyiz,ne kadar körpe.Yaşam denilen yıla tecrübe deniyor.Sen de henüz tecrübeleşmemiş doğrular ve yanlış görüler var.Zamanla doğrular yanlışa,yanlışlar doğruya,yanlışlar daha yanlışa,doğrular daha çok doğruya artarken bazen doğru ve yanlışlar hep aynı kalabiliyor.Önce tenimiz ne kadar pürüzsüz,kırışıksız oluyor.Gitgide göz altımızda yüzümüzün orasında burasında çizgiler beliriyor.Kimi zaman açık olan tenler koyulaşıyor bile.
Sonra hayatın ve bazı insanların kazandırıp kazandırmadıklarıyla ,kalp kırgınlıklarınla,öfkelerinle,öğrendiklerinle sertleşmeye başlıyorsun.Olgunlaşıyorsun vesselam.Bir gün geliyor kabuğunu kırmak ya faydan dokunacak kişiye ya da aç gözlü bir obura veyahut cimri bir baklavacıya düşüyor.Cimri de olsa kırıyor kırıyor kırıyor seni.İçin iyiyse kullanıyor seni.Ağıza gelesin diye iri dövülüyor.Lezzetli oluyorsun.İçin kötüyse kullanılmıyorsun bir daha.İçin iyiyse veya kötüyse kırılan ceviz kabuğu tekrar yapıştırılmıyor....Sen içini nasıl doldurduysan cevizin, hayatını anlamlandırdığın kadar oluyor.
Yani bilmem kaç yüz tane kitap okuyan da ölüyor,bilmem kaç bin dolarlık gardrobu olan da ölüyor....
Ceviz kabuğu kırıldıktan sonra geriye kalan tanenin değerlendirmesi sana kalıyor....

Yorumlar

Unknown dedi ki…
ne güzel bir benzetme!
yaşlandıkça içi kuruyan cevizler.
ceviz ağacı çok geç büyür tıpkı insanların büyük emeklerle büyütülmesi gibi.ama evladiyeliktir,iz bırakır nesilden nesile.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kaos

bi kek yapmışım ,annadın mı abicim ,o biçim ! dibine vur kardeşim sen ! tak kafaya birşeyler ,sonra soluğu mutfakta al ,iyi valla ! Hayır ,nasıl tığ gibi kaldin yine bilmem ! evlendin barklandın,bir çocuğun da var üstüne ,hayır niye halen adrenalin ! rahat bir tarafına batıyor zannımca! Bırak ya ,kullanırsa kullnasın ,kullanmazsa kullanmasın ,sana neee ! Yesin şişsin patlasın obez olsun ,umrunda mı , sen kendine bak ! Ay içim baydı yaneee ,Nedir kız bugünlerde bir trip falan ,bir çarparım bir duvar ,kendine gel lean ! bak şimdi sovanları öldürüyorsun ,üzerine de biberleri koyuyosun,sonra patlıcanları bayıltıyorsun ay sen resmen içimi daraltıyosun ! errrik dalı gevrektir ,errrik dalı gevrektir AMANIN basmaya gelmez ,yavrum basmaya gelmaz, hop de,eller havaya , darling darling şıkır şıkır Aman Allahım hepsi rüyaymış ;hele şükür ! toplumun kaosunu bilinçaltıma çekmişim . Ay ne avam şeyler onlar öyle !Pek banel ya ;hiç benlik değil ! Biri beni kurtarsıııın ...

Cemal Süreya ,Keyif Sanat Kahvesi'nde

Camında Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağı şiiri yazılıdır.Uşak'ın farklı ,özgün ,kültür sanat çalışmalarının  yapıldığı ,sahiplerinin de sıcak ,sanatsever oldukları aşikar;) Keyif Sanat Kahvesi'nde şiir okuma akşamlarımız başladı malum.Ben tabi ara ara kaçak olsam da ,her gittiğimde aldığım keyfi size anlatamam. Şiiri bu akşamlar sayesinde sevdiğimi itiraf etmeliyim.Bazı zaman ruhsuz okuyan arkadaşlarımın okumasından keyif almasam da ,onların şiire karşı duyarlılığı ,zaman geçtikçe okumalarında çaba sarfettiklerini görünce,bu tür ince şeylere önem verdiklerini  düşününce mutluluğum artıyor aslında.Bu yüzden bu açıdan bakınca tahammül edebiliyorum. düşünün,önceden şiir yazıp şiir okumayan,bildiği şiir ikiyi geçmeyen kişiyken şimdi başka şairler tanımak için çaba sarfediyor,sevdiğim şairlerin kitabını bizzat alıyorum. Ama şiir yazmıyorum artık !!! Boyumun ölçüsünü aldım,şiir yazmak ne kadar kolay görünse de zor zanaat ,bunun farkına vardım:-))) Sanırım iyi de o...

Önce Cızzzz Sonra Cazzzz

Sakar mıyım ben acaba? Ya ayağımı çarparım.Ya parmağımı çarparım.Başımı hep bir yerlere vururum.Birden parmağım bir şey kanar. Ya banyoda kayarım ya da bir şeyler batar. Kardeşim de abim de çok yaramazlardı.Yapmadıkları muzurluk kalmazdı.Onlara bir şey olmadı.Ama bana...üüüfff ! Biri bana iyi bir şey dese bakarsın iki dakikada ben dağılmışımdır. Olası başka bir ev kazası vehameti oluşturmamak için çaba sarfediyorum,inanın.Çünkü sabah bile bir oturdum benim gardrobun içine -şimdi ne işin var,orası mı kaldı oturacak derseniz,tipik ben ,evet orada oturmayı seviyorum-bir baktım el serçe parmağım kesilmiş,kanıyor.Hayır kesilmiş ve ben hatırlamıyorum nerde olduğunu.Odamdayım ya,düşünün,nerde keseceğim!  Allah Allah ne alıp veremediğim var şu serçe parmaklarıyla benim,manyak mıyım ben:)) Şimdi sağ ayağımın serçe parmağıyla ,sol elimin serçe parmağı ittifak oluşturdular.Çapraz kruoşe ! Diğerlerini sakınıyoruz,çöp batmaz inşallah:)) Fedon'u dinliyorum şimdi.Bu şarkıları d...