Ana içeriğe atla

Çok Kısmetliyim Ben Ya:)

Hani geçen gün odamın dekorasyonunu değiştirdim dedim ya.Düşündüm taşındım bunları nasıl sergilesem diye.Aslında amacım bir kaç fotoğrafı birleştirip tek fotoğraf yapmaktı ,öyle koymaktı.Ama şimdilik onu yapmayı beceremediğim için bu klibi yaptım.Movie maker konusunda da iyi sayılmıyorum ama bu acemiliğimi ve ürkekliğimi atmam için bir yol oldu.Şarkı yine bugünlerimin takıntısı Nil'den.Anlamı ise büyük : Ben buraya çıplak geldim heyhat,utanmam yok ,pes etmem yokkk....

Şimdi ben bunu becerdim ya,aklımda movie maker ile ilgili fikirlerim canlandı.

Dün gittiğimiz okuldaki yansımalar beni oldukça olumlu etkiledi.Hele de çocukların ilgisi,imza almak istemeleri,hele hele sevimcimi gördükçe resim yapıp yapıp getirmeleri..Tanrım ,bu mutluluk paha biçilemezzz!

Ben çok şanslı çok kısmetli biriyim yaa...Sanırım bu durum bulaşıyor da...Mutluluğu dibine kadar yaşıyorum bu durumlarda ben...Hatırlayınca,yazınca,paylaşınca katlanıyor bu mutluluk....:-))

 Bana hani resim yaptılar diyordum ya ,klipte gördüğünüz resimler çocukların yaptıkları.Elif Nur,Sude,Ramazan,Esme,Gülsüm....Bir el sallayışları var ki...Ah ah mutluluk sarhoşu olmak demek bu işte...

Sevgiler....    

Yorumlar

pembelideniz dedi ki…
Arada değişiklik iyi oluyor.

Bende baharda mutfak ve banyoma sarmıştım. Yeni bitti hala küçük ayrıntıları var ama.

Hem zor hem keyifli dekorasyon işi.

En güzeli ise değişimden sonraki ilk gece :) Uyanınca bir şaşkınlık hali :D

Güzel oluyor...
deeptone dedi ki…
safir otogarın yanındakiler ansiklobedi mi.
:)
Şükran dedi ki…
evet ta kendileri,axis 200o serisi vazgeçemiyorum onlardan.Ne kadar elimizin altında internet de olsa onların yeri bende tartışılmaz:-)

ansikolpediler bende henüz tedavülden kalkmadı,klakmasın da zaten;-))
Unknown dedi ki…
klibi ilk izlerken resimleri sen m yaptın dye düşünmüşütüm ama cevabı kvermişsin zaten.
bu arada klibin sonundaki yazıları okuyamadım çok hızlı aktı:)
ilk deneme için fena olmamış ben de merak ettim bu işi bak şimdi:)
Şükran dedi ki…
ya evet ilk defa yaptım biliyor musun ebru:)
bir heyecanlandım anlatamam:)
başka şeyler de geçiyor o yuvarlak smile kafamda:)
o hızlı akıp giden yazıyı blog yazısında da bahsettim zaten ama bir ara onu da yazayım:)
Unknown dedi ki…
hmm,neler geçiyorsa fazla bekletmezsin sen eminim,yakın zamanda görürüz aklından geçenlerin somutlaştırılmış hallerini:)
Şükran dedi ki…
inşallah ebrucum,
normalde kafamdan geçenleri her zaman hemen yapamıyorum.ertelediklerim var yine benim de..umarım bunu ertelemem:))

Bu blogdaki popüler yayınlar

O o bir Türklerin Emile Zola'sı, O..o bir müzmin bekar , O kadın naturalisti...

*18 Ağustos 1864 doğumludur.Babasından etkilenmemiştir.annesine ise çok düşkündür. Annesi o dört yaşındayken veremden ölmüş ,bunun üzerine teyzesinin evine Aksaray'a yerleşmiştir. *Annesinin veremden ölmesiyle beraber evhamlı biri olur.Hatta Ahmet Mithat Efendi'nin kızını kendisiyle evlendirme teklifini nazikçe reddeder ve ömrü süresince evlenmez.Refik Ahmet Sevengil'in neden evlenmiyorsunuz sorusuna odasında bir nefese dahi tahammül edemediğini ,sinirli olacağını hatta bu sebeple misafirlikte bile kalmadığını dile getirmiştir. *Kadınların arasında uzun yıllar yaşadığı için onlardan etkilenmesi şüphesiz.Örgü ve tentene örmesi,reçel pişirmesi,evini bir kadın gibi titizce temizlemesi onun bu yönünü doğrular. *Sanat için sanat mantığından ziyade sanat toplum için yapılır görüşünü savunmuştur.Türklerin Emile Zola'sı diye bilinir öğretisel naturalizm akımında.'Deneysel Roman' Sadece belli bir kesimi anlatmaktansa halkın günlük hayatı üzerine yazmayı hedefle

Güzel İnsanlar Biriktirmişim,

Bugün bir huysuzluk vardı üzerimde.Gece de uyuyamamışım.Sabah gözümü bankanın mesajıyla açtım.Sağolsunlar,bugün şerefine,alışveriş edeceğim noktalardan ne alırsam üç katı fazla puan vereceklermiş.Ben ise ihtiyacım olmadıkça alışveriş etmeyi seven bir tip olmadığımdan bu mesaj bana yaramadı.Sağolsunlar yine de sağır sultandan önce doğum günümü kutlama lütfunda bulundular. Annem bugün  benim için  hazırlık yaparken  neli pasta  istediğimi sordu.Ben de beş karış suratla yapmamasını söyledim.Dedim ya ,doğum günüm benim için tam bir mutluluk kaynağı değil.Hatırlanmak,kutlanmak güzel şeyler.Sadece yanağıma iki öpücük ve seni seviyorum demeleri yeterli...Yoksa insanların benim için yorulmalarını istemiyorum.Hele hele oruçluyken...Ama annem bu...Koca kazık olmama rağmen tüm gününü mutfakta geçirme pahasına da olsa birbirinden leziz 4 çeşit yemeği yetiştirdi,üzerine bu moloz yığını düşmüş gibi duran bezmin bir kıza doğum günü pastası yaptı.Masayı da kurdu bir güzel...Gık bile demedi..Öyle

Cemal Süreya ,Keyif Sanat Kahvesi'nde

Camında Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağı şiiri yazılıdır.Uşak'ın farklı ,özgün ,kültür sanat çalışmalarının  yapıldığı ,sahiplerinin de sıcak ,sanatsever oldukları aşikar;) Keyif Sanat Kahvesi'nde şiir okuma akşamlarımız başladı malum.Ben tabi ara ara kaçak olsam da ,her gittiğimde aldığım keyfi size anlatamam. Şiiri bu akşamlar sayesinde sevdiğimi itiraf etmeliyim.Bazı zaman ruhsuz okuyan arkadaşlarımın okumasından keyif almasam da ,onların şiire karşı duyarlılığı ,zaman geçtikçe okumalarında çaba sarfettiklerini görünce,bu tür ince şeylere önem verdiklerini  düşününce mutluluğum artıyor aslında.Bu yüzden bu açıdan bakınca tahammül edebiliyorum. düşünün,önceden şiir yazıp şiir okumayan,bildiği şiir ikiyi geçmeyen kişiyken şimdi başka şairler tanımak için çaba sarfediyor,sevdiğim şairlerin kitabını bizzat alıyorum. Ama şiir yazmıyorum artık !!! Boyumun ölçüsünü aldım,şiir yazmak ne kadar kolay görünse de zor zanaat ,bunun farkına vardım:-))) Sanırım iyi de o