Ana içeriğe atla

beceremiyorum demiyor da...



Arkadaşlar ne oldu biliyor musunuz! Ben anlatmasam nerden bileceksiniz değil mi ! Benim ki de laf !

Dışardan bir ses :
-Laf !

Lafı uzatacağım kesin.Hazır olun:)

Dışardan bir ses :
-Eyvaaah yandık desene,susmaz şimdi bu.Akşama kadar çenesi çalıştı ,şimdi elini çalıştırmaya gelmiş bu deli.

Geçen gün kaydımı yenilettim.Tek dersim kaldı.Malum matematik.Takip edenler bilir.

Dışardan bir ses :
-Sağır sultan bile duydu kız.Biraz kıtık akıllı mısın ne !

Okul harcımı ödedim.

Dışardan ses :
Hani kaldırılmıştı o.Fazla ödemedin değil mi.Bak bir de tek ders,görüyor musun sen:(

Bandrol için gittiğimde kitabımın güncellendiğini gördüm.O sıkıcı matematik konuları gitmiş yerine ilkokul kitabı gibi örnekli ,çözümlemeli,okuma parçalı,matematikçi biyografileri içeren renkli bir basım gelmiş.Konular ın bazısı kaldırılmış gibi geldi.Bazıları da eklenmiş.Mesela limitleri görmedim ama havuz problemleri var.Kaptınız? Sınav ocakta.Vatana millete hayırlı olsun.Kredili sistem bana yarayacak gibi sanki.Hem ocakta verirsem matematik dersini ,ikinci dönem 3'ten ders almaya başlayacağım.
İşte ben buna oynamam mı ya oynamam mı,haydi eller havaya.Hop tek hop tek,tey tey tey lü lülülü :-)
ıslıııık ,ıslllık !



Yapmam gereken işleri ,ertelediğim işleri de yaptım bu sırada.Mesela Kereviz Pırasa Pazıyaprağı Seçme Sınavına girmiştim.Oksijeni Süzme Yaşam Mandası'nın şifresini unutunca ben geç öğrendim.Akrabalar sorup duruyordu.ben de bilmiyorum ki,diyordum.Kesin akıllarından hakkımda, düşük almış da ondan söylemek istemiyor,  düşüncesi geçmiştir.
Geçsin ! O zaman da söylerdim 68 aldığımı .Çok mu önemli sanki !

Hem siz onu geçin şimdi ,ben ne yaptım biliyor musunuz !

Dışardan Bir Ses:
-Ee uzattın sen de ama.Sen söylemesen nerden bileceğiz.Lafı uzatma da söyle,ne yaptın ?

Dedim ya bandrol yapıştırtım.Yeni kitabım oldu gıcır gıcır.Ordan çıkınca sen ne görsen beğenirsin ! Eczanenin önünde iki tylhot grip ilacı kutusu.Dikdörtgen iki kutu.Eczacıya sordum ,alabilir miyim diye.Güleryüzlü bir akadaşmış .Gülümsedi.Tabi,dedi.
Caddeleri aştım ,sokakları aştım,mahalle mahalle dolandıktan sonra yuvama, daha önemlisi odama geldim.O iki kutu ile ne yaptım biliyor musunuz !
raflı dolap yaptım :))kapaklarını kestim.üst üste koydum.iki taburenin üzerine antrasit yeşil renginde örtüyü örttükten sonra bu raflı dolap düzenlememi koydum. alt gözüne dvd'lerimi koydum üst gözüne de fular,eşarp,atkı,şal,bere,şapka ne varsa sıra sıra koydum.

Kış gelince gardropa eşya sığdırmak mümkün olmuyor.Bir görseniz haftalardan beri bir yeri boşaltıyorum,bir yer bozuluyor.En çok da kitaplarım yer kaplıyordu,dergiler,arşivler...Çantaları da severim ama onlar hadi biraz daha kolay,içiçe geçince oluyor.Çorap takıntım var.O da hadi, halledildi.Şimdi artık bu raf düzenlemesiyle odam düzeldi.

Bugünlerde Antalya'da piyano festivali,Alaçatı'da caz festivali var .Elimde de Hüseyin Rahmi Gürpınar 'ın Deli Filozof'u var:) Kafamda da daha yapmam gereken şeyler ,bir kaç şeyler daha var.Tiyatrodan sonra çarşıya çıkışım da ayrı bir konu zaten ...

Dışarıdan bir ses:
-Hiç konu bitmez ki sen de.

Blog yorumlarımın küçük görünmesi ve yazımın altında sosyal paylaşım butonlarının olmaması ile ilgili sıkıntı yaşıyorum.Ama onlar bir süre daha öyle kalmak zorunda,şimdilik...

Dışarıdan bir ses:
-beceremiyorum demiyor da...

Hey dışardaki ses ,benle ne alıp veremediğin var senin ?Hep her söylediğime arkadan muhalefet eder durursun öyle ! 
Odamın yeni dekorasyonunu paylaşacaktım,Kars hakkında ilginç şeyler söyleyecektim daha...Tüm hevesim gitti ya !

Dışarıdan bir ses :
-Bence yeterince konuştun zaten.Fotoğrafları paylaşsaydın iyiydi ama..

Paylaşmıyorum işte .O da ertesi yayına kaldı.
Al sana işte !Gidiyorum ben !Bir daha gelme arkamdan,istemiyorum seni !

Dışarıdan bir ses :
-Heyyy gitme ...

ERROR ...ERROR...SERVİCE UNAVAİLABLE ....

Dışarıdan bir ses :
-Gitti !
  

   

Yorumlar

Unknown dedi ki…
:))
şükriyece bir yazı olmuş bu yine:)
ama hani fotolarını koymamışsın kutularının:)
Şükran dedi ki…
Dışarıdan sese çok kızdım.tepemin tası attı.Onu gözetliyorum gittiğinde koyacağım.

dışarıdan ses:
-bu gece burdan çıkmamamya kararlıyım.

Görüyor musun,peşimi bırakmıyor.Fotoğraflar çok ama çok yakında ebrucum;))
Unknown dedi ki…
:))
işte bu!
deeptone dedi ki…
komik şey.
:)

Bu blogdaki popüler yayınlar

O o bir Türklerin Emile Zola'sı, O..o bir müzmin bekar , O kadın naturalisti...

*18 Ağustos 1864 doğumludur.Babasından etkilenmemiştir.annesine ise çok düşkündür. Annesi o dört yaşındayken veremden ölmüş ,bunun üzerine teyzesinin evine Aksaray'a yerleşmiştir. *Annesinin veremden ölmesiyle beraber evhamlı biri olur.Hatta Ahmet Mithat Efendi'nin kızını kendisiyle evlendirme teklifini nazikçe reddeder ve ömrü süresince evlenmez.Refik Ahmet Sevengil'in neden evlenmiyorsunuz sorusuna odasında bir nefese dahi tahammül edemediğini ,sinirli olacağını hatta bu sebeple misafirlikte bile kalmadığını dile getirmiştir. *Kadınların arasında uzun yıllar yaşadığı için onlardan etkilenmesi şüphesiz.Örgü ve tentene örmesi,reçel pişirmesi,evini bir kadın gibi titizce temizlemesi onun bu yönünü doğrular. *Sanat için sanat mantığından ziyade sanat toplum için yapılır görüşünü savunmuştur.Türklerin Emile Zola'sı diye bilinir öğretisel naturalizm akımında.'Deneysel Roman' Sadece belli bir kesimi anlatmaktansa halkın günlük hayatı üzerine yazmayı hedefle

Güzel İnsanlar Biriktirmişim,

Bugün bir huysuzluk vardı üzerimde.Gece de uyuyamamışım.Sabah gözümü bankanın mesajıyla açtım.Sağolsunlar,bugün şerefine,alışveriş edeceğim noktalardan ne alırsam üç katı fazla puan vereceklermiş.Ben ise ihtiyacım olmadıkça alışveriş etmeyi seven bir tip olmadığımdan bu mesaj bana yaramadı.Sağolsunlar yine de sağır sultandan önce doğum günümü kutlama lütfunda bulundular. Annem bugün  benim için  hazırlık yaparken  neli pasta  istediğimi sordu.Ben de beş karış suratla yapmamasını söyledim.Dedim ya ,doğum günüm benim için tam bir mutluluk kaynağı değil.Hatırlanmak,kutlanmak güzel şeyler.Sadece yanağıma iki öpücük ve seni seviyorum demeleri yeterli...Yoksa insanların benim için yorulmalarını istemiyorum.Hele hele oruçluyken...Ama annem bu...Koca kazık olmama rağmen tüm gününü mutfakta geçirme pahasına da olsa birbirinden leziz 4 çeşit yemeği yetiştirdi,üzerine bu moloz yığını düşmüş gibi duran bezmin bir kıza doğum günü pastası yaptı.Masayı da kurdu bir güzel...Gık bile demedi..Öyle

Cemal Süreya ,Keyif Sanat Kahvesi'nde

Camında Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağı şiiri yazılıdır.Uşak'ın farklı ,özgün ,kültür sanat çalışmalarının  yapıldığı ,sahiplerinin de sıcak ,sanatsever oldukları aşikar;) Keyif Sanat Kahvesi'nde şiir okuma akşamlarımız başladı malum.Ben tabi ara ara kaçak olsam da ,her gittiğimde aldığım keyfi size anlatamam. Şiiri bu akşamlar sayesinde sevdiğimi itiraf etmeliyim.Bazı zaman ruhsuz okuyan arkadaşlarımın okumasından keyif almasam da ,onların şiire karşı duyarlılığı ,zaman geçtikçe okumalarında çaba sarfettiklerini görünce,bu tür ince şeylere önem verdiklerini  düşününce mutluluğum artıyor aslında.Bu yüzden bu açıdan bakınca tahammül edebiliyorum. düşünün,önceden şiir yazıp şiir okumayan,bildiği şiir ikiyi geçmeyen kişiyken şimdi başka şairler tanımak için çaba sarfediyor,sevdiğim şairlerin kitabını bizzat alıyorum. Ama şiir yazmıyorum artık !!! Boyumun ölçüsünü aldım,şiir yazmak ne kadar kolay görünse de zor zanaat ,bunun farkına vardım:-))) Sanırım iyi de o