Ana içeriğe atla

İşine gelmediğinde basar tekmeyi k.çna.Dik duramazsın karşısında...




Güzel havalar güneşli olur.Kime göre güzelse!
Yağmurlu havalar üzgün olur,melankoli olur.Kime göre üzgünse !
Rüzgarlı hava ,serseri olur,şımarık olur.Kime göre şımarıksa !

Bazen güneşli olur için.Güneş sırtında boza pişirir.Güzel hava dersin,cıvıl cıvıl.Kime göre cıvıl cıvıl ! İçin kavrulur.Kaynayan bir susun sen güneş sıcaklığında bekleyen.Oda sıcaklığında bekleyen kurabiye hamurusun güneşin turbo fırınında pişen.İçin sıcaktır.İçin kaynar.İçin taşardır .İçin coşan...Güneşi yutan  denizanasısın sen. Denizanası mı zehirlidir hücresinde zehiri boğan;yoksa güneş midir sıcaklığında denizanasını kızgın yağda kavuran...

Bazen de yağmurlu olur için böyle.Yağarsın işte.Birlerine yağmak istersin.Birileri yağdırsın istersin.O havaya kapılıp sırılsıklam ıslanmak istersin.Bazen inadına yağmaz yağmur.Yağmak ,yağdırmak istersin.Birden bastırınca yağmur, içindekileri dindiremezsin.Şemsiye bile yetmez bu havalarda,seni korumaya.Şapka bile alma yanına.Islanırsa gömleğin,yapışır sırtına.Belki serinlersin bir nebze,yağmur boşanınca.Güneşten sonra iyi gelir yağmur.Renkler doluşur semaya.Gülümsersin sen.Yağmur rahatlatır ,yağmur inletir,yağmur gıdıklar insanı,yağmur sever hüzünlü insanı.

Bazen de için rüzgarlıdır.Ilık bir meltem gibi dokunur yüzüne.Kırbaç gibi şaklar sonra da yüzüne.İki yüzlüdür.İşine geldiği gibi davranır.İşine gelmediğinde basar tekmeyi k.çna.Dik duramazsın karşısında.Ezilir büzülürsün.Serseri bir rüzgar önünde sen ancak kendini üzdürürsün.Mağrur durmalı karşısında.Sen ancak böyle güçlüsündür.

Şen kahkahalarla haykırıp, ağlamak arası.
Havanın mutlusu mutsuzu yok,kendi seyrinde giden dünya var...
Hayat devam ediyordu değil mi ! 

Yorumlar

Unknown dedi ki…
Havalar gibi gelgitlisin herhalde bugünlerde.sonbahar böyle olur,kış gelir hava netleşir.sen de yaklaşan kışla netleşirsin belki.belki yağar gürler sonra açarsın kış güneşi gibi...

Bu blogdaki popüler yayınlar

O o bir Türklerin Emile Zola'sı, O..o bir müzmin bekar , O kadın naturalisti...

*18 Ağustos 1864 doğumludur.Babasından etkilenmemiştir.annesine ise çok düşkündür. Annesi o dört yaşındayken veremden ölmüş ,bunun üzerine teyzesinin evine Aksaray'a yerleşmiştir. *Annesinin veremden ölmesiyle beraber evhamlı biri olur.Hatta Ahmet Mithat Efendi'nin kızını kendisiyle evlendirme teklifini nazikçe reddeder ve ömrü süresince evlenmez.Refik Ahmet Sevengil'in neden evlenmiyorsunuz sorusuna odasında bir nefese dahi tahammül edemediğini ,sinirli olacağını hatta bu sebeple misafirlikte bile kalmadığını dile getirmiştir. *Kadınların arasında uzun yıllar yaşadığı için onlardan etkilenmesi şüphesiz.Örgü ve tentene örmesi,reçel pişirmesi,evini bir kadın gibi titizce temizlemesi onun bu yönünü doğrular. *Sanat için sanat mantığından ziyade sanat toplum için yapılır görüşünü savunmuştur.Türklerin Emile Zola'sı diye bilinir öğretisel naturalizm akımında.'Deneysel Roman' Sadece belli bir kesimi anlatmaktansa halkın günlük hayatı üzerine yazmayı hedefle

Güzel İnsanlar Biriktirmişim,

Bugün bir huysuzluk vardı üzerimde.Gece de uyuyamamışım.Sabah gözümü bankanın mesajıyla açtım.Sağolsunlar,bugün şerefine,alışveriş edeceğim noktalardan ne alırsam üç katı fazla puan vereceklermiş.Ben ise ihtiyacım olmadıkça alışveriş etmeyi seven bir tip olmadığımdan bu mesaj bana yaramadı.Sağolsunlar yine de sağır sultandan önce doğum günümü kutlama lütfunda bulundular. Annem bugün  benim için  hazırlık yaparken  neli pasta  istediğimi sordu.Ben de beş karış suratla yapmamasını söyledim.Dedim ya ,doğum günüm benim için tam bir mutluluk kaynağı değil.Hatırlanmak,kutlanmak güzel şeyler.Sadece yanağıma iki öpücük ve seni seviyorum demeleri yeterli...Yoksa insanların benim için yorulmalarını istemiyorum.Hele hele oruçluyken...Ama annem bu...Koca kazık olmama rağmen tüm gününü mutfakta geçirme pahasına da olsa birbirinden leziz 4 çeşit yemeği yetiştirdi,üzerine bu moloz yığını düşmüş gibi duran bezmin bir kıza doğum günü pastası yaptı.Masayı da kurdu bir güzel...Gık bile demedi..Öyle

Cemal Süreya ,Keyif Sanat Kahvesi'nde

Camında Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağı şiiri yazılıdır.Uşak'ın farklı ,özgün ,kültür sanat çalışmalarının  yapıldığı ,sahiplerinin de sıcak ,sanatsever oldukları aşikar;) Keyif Sanat Kahvesi'nde şiir okuma akşamlarımız başladı malum.Ben tabi ara ara kaçak olsam da ,her gittiğimde aldığım keyfi size anlatamam. Şiiri bu akşamlar sayesinde sevdiğimi itiraf etmeliyim.Bazı zaman ruhsuz okuyan arkadaşlarımın okumasından keyif almasam da ,onların şiire karşı duyarlılığı ,zaman geçtikçe okumalarında çaba sarfettiklerini görünce,bu tür ince şeylere önem verdiklerini  düşününce mutluluğum artıyor aslında.Bu yüzden bu açıdan bakınca tahammül edebiliyorum. düşünün,önceden şiir yazıp şiir okumayan,bildiği şiir ikiyi geçmeyen kişiyken şimdi başka şairler tanımak için çaba sarfediyor,sevdiğim şairlerin kitabını bizzat alıyorum. Ama şiir yazmıyorum artık !!! Boyumun ölçüsünü aldım,şiir yazmak ne kadar kolay görünse de zor zanaat ,bunun farkına vardım:-))) Sanırım iyi de o