Ana içeriğe atla

Ey Matematik ,Sesime Geeeel !

O kadar matematikten söz edeceğiz,Bir Cem Yılmaz'ın matematik komikliğine yer vermeyelim mi şimdi ?

Cık cık cık ;çok ayıp !

Yüce yarabbim sayısal zeka dağıtırken beni muaf tutmuş anlaşılan.Günlerce,aylarca,gecelerce,saatlerce kafamı meşgul eden matematik zırvasını yine geçemedim.Şemsiye tutmuşum dağıtırken,desem.
Bu kadarına şemsiye bile dayanmaz artık !Sanırım paratoner tutmuşum.
Bu kadar teknolojik hırsa ne gerek vardı. Matematik geleceğini bilseydim gökten ,herhalde güdülmüş şenpiliç gibi mangala koşardım. Sayısalım iyi olsaydı mangalda tavuk gibi ben de lezzetinden yenmezdim.

Genetik araştırmacıları bu yazımı okurlarsa ,beni denek olarak kullanabilirler her türlü.İlime ,irfana yardımım dokunacaksa hay hay ,hemen kullanabilirler DNA 'mı !
Şimdiden söyleyeyim bizim ailede sanatla,edebiyatla ,antin kuntin işlerden zevk alan ben varım.Matematiğe kafası ermeyen de benim.Bu yüzden acaba başka bir ailenin çocuğu olabilir miyim,diyorum bazen :))
Her söyleneni olduğu gibi kabul etmeyen,nedenini öğrenmek isteyen,anarşist ruhlu kızları da benim !


Sana bu konuda yardımcı olan yok mu derseniz...Oldu arkadaşlar ,olmaz mı ?Bir tek matematik öğretmeni bir erkek arkadaşım vardı bir zaman. Onun da mantığı ,insanlardan öğrendi,artık nasıl öğrenmekse 'insanlara kendini kullandırtmamaktı' Öğretmen olup kendini kullandırtmamak tamlamalarını onunla öğrendim. Sigarayla birlikte süt içen insan olarak insanlık tarihinde çığır açtı bence.

Bu matematik öğretmeni dışında arkadaşlarımın sayısalı iyiydi.Çoğu da sağolsunlar,kendilerini yetiştirmek için bana kendilerini feda ediyorlardı. Hem üniversite okuyorlar,hem matematik üzerinde hikayeler yazıyorlar,matematik dergilerini,kitaplarını takip ediyorlar,üstüne üstlük çocuklara sevdireceğiz diye oyunlar türetiyor ve onlara yardımcı oluyorlardı.Haklarını ödeyemem şimdi .Bilmediğim konuları onlarla öğrendim,konuları onlarla oturttum.Gelgelelim işlem yaparken artı ile eksinin çarpımında hatalar yaptığım için sonuçlar beklediğim gibi gelmedi.
Ben üzülmeyeyim diye de teselli ediyorlardı "üzülme,herkesin bir yeteneği var.Biz de senin yaptığını yapamıyoruz "diyorlardı.Ama matematik benim için artık sene kaybı demek !
Bazı iş yerleri,bu bayan çalışkan,işi benimseyen ,yetiştirilebilir,bilgili,kültürlü bilmem neli demiyor ki ,diploma soruyor.Tamam ,nice üniversitede okuyan hatta akademisyen olan arkadaşlarımız var ,senin eline su dökemez deyip beni pohpohluyorsunuz ama boşuna !Bu konuda boşuna çaba!


Neyse geçelim şimdi bunu :)

Artık buraya yazmayayım çünkü bazen zekamın süzme olduğundan dolayı şüphelerim var.Bana matematik öğretenin kırk yıl kölesi olurum kıvamına geldim.Atla desen o kıvamla fırına gireceğim o kadar yani !
Bana matematik öğretenin çoklu zeka ortamından haberdar olup sinema felsefe edebiyatla bana ilişki kurması gerekiyor çünkü ben dersimi hep öyle çalışırım .Yani onu da tiyatro sahnesi oyunlarıma benzetiyor ,öyle çalışıyorum .O an dersimi çalışırken bile bunlarla ilişkilendirince daha iyi anlıyorum.Yani senin bana burdaki ,x,y anlatımın filan tırıs geçiyor şekerim!
Bir de zaten temelden benim sorunum.Limitler,türevler filan değil.Basbayağı artıyla eksinin çarpımını bilmiyorum ben.İtiraf ediyorum !

Bana matematik anlatanlar diyor ki -İnanın valla övünmek için söylemiyorum ,doğam bu evvelden beri-en zor yeri yapıyorsun ama çözüme gidemiyor, en kolay yeri yapamıyorsun !
Sağol be,günaydın !Onu ben de biliyorum.Sen bana benim hakkımda bilmediğim şeyi söyle!
Eee,çözüme de gitmeyince doğru başlamış olmanın mantığı da yok yani:)



Okul hayatımda da böyleydim ben.Herkesin çok kolay dediği sınavda zayıf notlar alırdım.
Zor dediği sınavlarda,sınav çıkışlarında kötü geçti diye zırlar,sınav sonucu açıklanıp da en yüksek notu alan ben olunca sınıfın moroz bakışına tutsak edilirdim!Ee haklılar ,ne diyeyim !

İşin en komiği matematik kadar çalışmadığım ,son bir saat kala çalıştığım dersten geçmişim.
Ben böyle zekamın içine...Silifkenin yoğurdu:-))

Kader yoldaşım ,her matematik sınavı çıkışında onunla  bir ufak rakı açmadığım kalmayan  arkadaşım Hale geçmiş.Bana kitabını verecek.O kitaptan çalışınca geçiliyormuşşş:-))
Benim gibi arkadaşlarından bir şeye istenmeye yezirgenen birine, kendiliğinden kitabını vermeyi teklif etmek ise Tanrı'nın bir lütfu!
İnsanları sevmekte haksız değilim galiba :-))
Çok kısmetli biri olduğumu söylemiş miydim ;)
                                      Buyrun size devletin matematik hesabı.Ali Poyrazoğlu karşınızda !

Yorumlar

Unknown dedi ki…
:)))
matematiği çok sevmeme rağmen ben de çok başarılı değilimdir.yani üniversite giriş sınavlarım,matematik dersi sınav sonuçlarım öyle dedi hep.ama ben sevmekten vazgeçmedim.normalde başarılı olunmayan dersler sevilmez diye bir inanış vardır ya matematik bu inancı yıktı bende.
dolayısıyla sana yardımcı olabilecek kişi ben değilim canım:)
ama anlamadan sevmek kısmında pozitif reel sayıda bir artış sağlatabilirim:P
Şükran dedi ki…
bir ara sevmeye başlamıştım aslında.Geçemeyince soğudum.Pozitif reel sayıda sevme artışı yaşatabilirsin bana,hayır demem:-))Bununla ilgili,yol yöntem olarak bir yazı yazabilirsin mesela:))
Unknown dedi ki…
hmm düşüneyim biraz üzerine:)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Cemal Süreya ,Keyif Sanat Kahvesi'nde

Camında Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağı şiiri yazılıdır.Uşak'ın farklı ,özgün ,kültür sanat çalışmalarının  yapıldığı ,sahiplerinin de sıcak ,sanatsever oldukları aşikar;) Keyif Sanat Kahvesi'nde şiir okuma akşamlarımız başladı malum.Ben tabi ara ara kaçak olsam da ,her gittiğimde aldığım keyfi size anlatamam. Şiiri bu akşamlar sayesinde sevdiğimi itiraf etmeliyim.Bazı zaman ruhsuz okuyan arkadaşlarımın okumasından keyif almasam da ,onların şiire karşı duyarlılığı ,zaman geçtikçe okumalarında çaba sarfettiklerini görünce,bu tür ince şeylere önem verdiklerini  düşününce mutluluğum artıyor aslında.Bu yüzden bu açıdan bakınca tahammül edebiliyorum. düşünün,önceden şiir yazıp şiir okumayan,bildiği şiir ikiyi geçmeyen kişiyken şimdi başka şairler tanımak için çaba sarfediyor,sevdiğim şairlerin kitabını bizzat alıyorum. Ama şiir yazmıyorum artık !!! Boyumun ölçüsünü aldım,şiir yazmak ne kadar kolay görünse de zor zanaat ,bunun farkına vardım:-))) Sanırım iyi de o

Köylerde Tiyatro İzlenimleri

Günün  Çocuk Sözü : "Öğretmeniim,bu abla çok güzel ama burda çok çirkin olmuuuş." 20-30 kadar çocuk merdiven trabzanına çıkar.Karşılarındaki rengarenk,şimdiye dek gördükleri ablalarından farklı olan ablaya inceleyerek bakarlar.Sorular eksik olmaz tabi haliyle : -O afişteki abla niye gelmedi ? Bizim Sevcan'dan bahsediyor.Direksiyon öğretmenliği yapmadığı günlerde aramızda katılan bu arkadaşımız grubun en hareketli ,en delişmen ,en  organizatörcüsünden... -Adınız ne? -Seneye gelecek misiniz? -abla be ,parayı vurdunuz heee Nedense bir de böyle bir cümle var.Sanki parayı bedava alıyoruz.Sanki hepsini biz alıyoruz.Çocuğunda da böyle ,erişkininde de ,yaşlısında da..Gel sen bir gün bize katıl,bakalım içine girince ne oluyormuş !  Cem Yılmaz' ın kulakları çınlasın:)) -Abla,seneye de olacak mısınız ? Sonra öğretmenleri  gelir : -Öyle öcü gibi bakmayın kıza.Uzaylı mı o !Senin benim gibi bir insan ! Ufak tefek kıpırdanmalar olur.Kimileri gider.Kimileri ka

O o bir Türklerin Emile Zola'sı, O..o bir müzmin bekar , O kadın naturalisti...

*18 Ağustos 1864 doğumludur.Babasından etkilenmemiştir.annesine ise çok düşkündür. Annesi o dört yaşındayken veremden ölmüş ,bunun üzerine teyzesinin evine Aksaray'a yerleşmiştir. *Annesinin veremden ölmesiyle beraber evhamlı biri olur.Hatta Ahmet Mithat Efendi'nin kızını kendisiyle evlendirme teklifini nazikçe reddeder ve ömrü süresince evlenmez.Refik Ahmet Sevengil'in neden evlenmiyorsunuz sorusuna odasında bir nefese dahi tahammül edemediğini ,sinirli olacağını hatta bu sebeple misafirlikte bile kalmadığını dile getirmiştir. *Kadınların arasında uzun yıllar yaşadığı için onlardan etkilenmesi şüphesiz.Örgü ve tentene örmesi,reçel pişirmesi,evini bir kadın gibi titizce temizlemesi onun bu yönünü doğrular. *Sanat için sanat mantığından ziyade sanat toplum için yapılır görüşünü savunmuştur.Türklerin Emile Zola'sı diye bilinir öğretisel naturalizm akımında.'Deneysel Roman' Sadece belli bir kesimi anlatmaktansa halkın günlük hayatı üzerine yazmayı hedefle