Ana içeriğe atla

Adam Olacak Çocuk

-kahveyi nasıl istersin,diye sorar mısın ,onlar ne der,
-teşekkürler
 sade,orta,çok şekerli diye bir ayrım yok!
Teşekkürler!!!
Ne kadar nazik çocuk!
***
-eşyaların düzenli midir?
-evet
-peki çorapların nerde durur?
-çoraplıkta
-çamaşırların
-çamaşırlıkta
-peki kuru fasülye nerde
midemde,denileceği umulurken tabakta denir.

Aşağıdaki görüntüler bu cümlenin geçtiği görüntüler değil.Bu görüntüleri de keyifle izleyeceğinize,sizin de içinizde bir kıpırdanma olacağına inanıyorum. 



"Adam Olacak Çocuk" izledim bu sabah.çok keyiflendim işi açığı.Diğer yandan nedense burnumun direği sızladı.Barış Manço aramızdan ayrılalı seneler olmuştu ama sanki hiç gitmemiş gibiydi.Kalsaydı daha nice çocuk şarkıları besteler ,şu an sözüm ona sanatçıyım diyen şarkı sözleri facebook facebook bu kızı burda bulduk şarkıları yerine çocukların dilinde daha güzel şarkılar duyardık.



Ne kadar şanslı çocuklarmış; imrendim.Kimbilir o çocuklar şimdi nerdeler,ne yapıyorlar?Daha dün annemizin şarkıları,ailem ,şekerim şekersin şarkılarını söyleyen o sevimli mi sevimli çocuklar nerde!!!

Her dönem denilir ya,zamane çocukları çok akıllı ,şu bu diye.Aslında bakıyorum da her bir nesil,bir öncekine göre daha akıllı ,zeki gibi çıkıyor meydana.Nasıl olmalarını bekliyoruz ki!Onlar da bizden öğreniyor,onlar da birey oluyor.Günümüzde şu fark var ama; teknolojik gelişme daha hızlı ilerliyor.Çocuklar bilgiye daha erken erişiyor;hatta çok erken....



Neyse çocuk gelişimi ve teknolojinin çocukların gelişimi üzerine uzun brifing veremeyeceğim şimdi.Zaten herkes ne yapılması,ne yapılmaması,olumlu ,olumsuz etkileri üzerine binlerce yorumu vardır.

Nedense anlamadım,ben bugünlerde fazla duygusallaştım.Biri bir şey dese burnumun direği sızlar,içim ağlayacak gibi gıdıklanır oldu.Hani bir eşim olsa ,ne bileyim başka bir şey hormonlara bağlayacağım ammaaaa....

Depresyonda mıyım acaba? :S
Hayıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııır...Hayırrrrrr !!
Hiç sırası değil...Hiç !!


Yorumlar

deeptone dedi ki…
ha ha eveeet öok güzel örnekler vermişsin.
televizyon ve internet sayesinde evet şimdi yaş farkı kalmadı.
:)

Bu blogdaki popüler yayınlar

O o bir Türklerin Emile Zola'sı, O..o bir müzmin bekar , O kadın naturalisti...

*18 Ağustos 1864 doğumludur.Babasından etkilenmemiştir.annesine ise çok düşkündür. Annesi o dört yaşındayken veremden ölmüş ,bunun üzerine teyzesinin evine Aksaray'a yerleşmiştir. *Annesinin veremden ölmesiyle beraber evhamlı biri olur.Hatta Ahmet Mithat Efendi'nin kızını kendisiyle evlendirme teklifini nazikçe reddeder ve ömrü süresince evlenmez.Refik Ahmet Sevengil'in neden evlenmiyorsunuz sorusuna odasında bir nefese dahi tahammül edemediğini ,sinirli olacağını hatta bu sebeple misafirlikte bile kalmadığını dile getirmiştir. *Kadınların arasında uzun yıllar yaşadığı için onlardan etkilenmesi şüphesiz.Örgü ve tentene örmesi,reçel pişirmesi,evini bir kadın gibi titizce temizlemesi onun bu yönünü doğrular. *Sanat için sanat mantığından ziyade sanat toplum için yapılır görüşünü savunmuştur.Türklerin Emile Zola'sı diye bilinir öğretisel naturalizm akımında.'Deneysel Roman' Sadece belli bir kesimi anlatmaktansa halkın günlük hayatı üzerine yazmayı hedefle

Güzel İnsanlar Biriktirmişim,

Bugün bir huysuzluk vardı üzerimde.Gece de uyuyamamışım.Sabah gözümü bankanın mesajıyla açtım.Sağolsunlar,bugün şerefine,alışveriş edeceğim noktalardan ne alırsam üç katı fazla puan vereceklermiş.Ben ise ihtiyacım olmadıkça alışveriş etmeyi seven bir tip olmadığımdan bu mesaj bana yaramadı.Sağolsunlar yine de sağır sultandan önce doğum günümü kutlama lütfunda bulundular. Annem bugün  benim için  hazırlık yaparken  neli pasta  istediğimi sordu.Ben de beş karış suratla yapmamasını söyledim.Dedim ya ,doğum günüm benim için tam bir mutluluk kaynağı değil.Hatırlanmak,kutlanmak güzel şeyler.Sadece yanağıma iki öpücük ve seni seviyorum demeleri yeterli...Yoksa insanların benim için yorulmalarını istemiyorum.Hele hele oruçluyken...Ama annem bu...Koca kazık olmama rağmen tüm gününü mutfakta geçirme pahasına da olsa birbirinden leziz 4 çeşit yemeği yetiştirdi,üzerine bu moloz yığını düşmüş gibi duran bezmin bir kıza doğum günü pastası yaptı.Masayı da kurdu bir güzel...Gık bile demedi..Öyle

'21 Aralık Blog Coşması

Herkese merhaba, İyisiniz hoşsunuz afiyettesiniz inşallah. Günlerden bu yana 21 Aralık furyası sürüp gidiyordu.O da bitti gitti.Maya takivimine göre on yıl önce de kıyamet oluyordu zaten.Yine bir şey olmadı.Delinin biri kuyuya bir taş attı ,medya da bunu alladı dalladı süsledi püsledi bir alamet-i farika şekline dönüştürdü. Aklıma şimdi Hüseyin Rahmi Gürpınar geldi Kuyruklu Yıldız Altında İzdivaç.Bilen bilir kuyruklu yıldızın  günlük hayatta insanların arasında nasıl rivayetlere yol açtığını yansıtıyordu bu romanında, yazar. Aynı mesele, yine benzer konuşmalar arasında geçmiyor mu şimdi... Hay Allah ,hiç mi değişmeyiz kardeşim,hiç mi :) Bu arada Şirince'de şaraplar ucuzlamış  ve bu kez yerli turistler sarmış Şirince meydanını...Hani ilk Şirince etkilenecekti ya bu 21 Aralık kehanetinden:)    Ah bu Mayalar..Mayalarrrr...Neyse burdan hareketle bugünlerde dolaşan bir mimi yazmak istedim ben.Ebru'yu ziyaretim sırasında yorum yapıp seve seve bu mimi cevaplama kara