Ana içeriğe atla

Hür doğdum hür yaşadım !!





Annemler bu gece geliyor.Burdan anlaşılıyor ki,evdeki tek başına saltanatım an itibariyle bitti.Çünkü Bir Ankara bir İstanbul bir İzmir yapan seferi erkek kardeşim eve döndü.Burdan ne anlaşılıyor ? Bundan böyle evde cıscıbıl olmuyoruz ; iç çamaşırlarıyla da fink atmıyoruz, gecenin bir vakti canım sıkıldı diye banyoya girmiyoruz , kimse yok diye banyoya telefonla girdiğim ve telefondan müzik dinlediğim dakikalar an itibariyle sona erdi !!!
Evde yalnız yaşamanın avantajları da var dezavantajları da var siz de bilirsiniz ki.



Avantajları
yemek yapma derdin yok.Saatli programlı değilsin.Karnın toksa yemiyorsun.Kimseye nereye gittiğini şunu bunu söylemiyorsun.Evin ihtiyacından sen sorumlusun.ama kendine göre yapıyorsun.İstediğin her dakika banyoya girebilir,televizyon izleyebilir .İstediğin kadar tepinebilirsin.Kulaklığımdan gelen yüksek sesle yükselen adrenalinle fazla soluk alıp veriyorsam,anlaşılmaz sesler duyulduğunda,zıplayışımdan ev sallansa da odama dalan yok.Bir şey lazımdı diye odama lap diye giren birey sayısı yok.Telefon geldi,şu bu yapılacak diye tam ilhamım gelmişken hayalimin içine girmişken konsantrasyonumu bozan da yok!!Kırk bin defa güzellikle uyarıp bağırdığım zaman dikkate alan aile bireyim de yok...Neden böyle olur ki ,anlamam !



Dezavantajları
Saatin yok .Karnın acıksa bile canın istemiyor.Karnımın acıktığını ağrıyan başımdan ve titreyen elimden biliyorum.İşte o an benim canım herşeyi istiyor.Hemen de yemem gerekiyor.Çaymış kahveymiş,keyifler hep paylaşınca güzel.
Genelde dışarı çıkma yönümde sıkıntım yok.Ama işgüzarı sormuş olmak için bile sorsalar bazen daha çok sinirime batabiliyor.Ama bir yandan ilgilenilmek güzel bir şey doğrusu !Evin ihtiyacından ben sorumluyum ama bu kez Belçika'daki eniştem geldiğinden fazla açıldım.Hele bu kez para idaresi 0 bende !
En büyük dezavantajı yalnızlık.elini kolunu nereye koyacağını bilmiyorsun arkadaş ! Bende de ters bir durum var ,annemler evdeyken arkadaşlarla yemeğe ,kahveye,eğlenceye gideceğim tutar veya gizli saklı bir köşede sigara içesim filan.Onlar yokken hiçbirini yapmak gelmiyor içimden.



Onlar yokken ben de domestik takıldım.Eviyle ailesiyle kendi halinde yaşayan mazbut hanım kız.Tabi evde kimse neler yaptığımı bilmiyor :) kıhkıhkıh;)

Kardeşimin karnı acıktı.Ben de yemedim zaten.Annemler  gelecek diye barbunya ve sebze çorbası yaptım.Ahannda annemler geldi!
ben de kaçtım:-))

Yorumlar

deeptone dedi ki…
ha ha haaaaaa hep yalnız yaşadığım için avantajlarını iyi biliyorum. en önemlisi yatağa çapraz yatıp uyumak.
:)

Bu blogdaki popüler yayınlar

O o bir Türklerin Emile Zola'sı, O..o bir müzmin bekar , O kadın naturalisti...

*18 Ağustos 1864 doğumludur.Babasından etkilenmemiştir.annesine ise çok düşkündür. Annesi o dört yaşındayken veremden ölmüş ,bunun üzerine teyzesinin evine Aksaray'a yerleşmiştir. *Annesinin veremden ölmesiyle beraber evhamlı biri olur.Hatta Ahmet Mithat Efendi'nin kızını kendisiyle evlendirme teklifini nazikçe reddeder ve ömrü süresince evlenmez.Refik Ahmet Sevengil'in neden evlenmiyorsunuz sorusuna odasında bir nefese dahi tahammül edemediğini ,sinirli olacağını hatta bu sebeple misafirlikte bile kalmadığını dile getirmiştir. *Kadınların arasında uzun yıllar yaşadığı için onlardan etkilenmesi şüphesiz.Örgü ve tentene örmesi,reçel pişirmesi,evini bir kadın gibi titizce temizlemesi onun bu yönünü doğrular. *Sanat için sanat mantığından ziyade sanat toplum için yapılır görüşünü savunmuştur.Türklerin Emile Zola'sı diye bilinir öğretisel naturalizm akımında.'Deneysel Roman' Sadece belli bir kesimi anlatmaktansa halkın günlük hayatı üzerine yazmayı hedefle

Güzel İnsanlar Biriktirmişim,

Bugün bir huysuzluk vardı üzerimde.Gece de uyuyamamışım.Sabah gözümü bankanın mesajıyla açtım.Sağolsunlar,bugün şerefine,alışveriş edeceğim noktalardan ne alırsam üç katı fazla puan vereceklermiş.Ben ise ihtiyacım olmadıkça alışveriş etmeyi seven bir tip olmadığımdan bu mesaj bana yaramadı.Sağolsunlar yine de sağır sultandan önce doğum günümü kutlama lütfunda bulundular. Annem bugün  benim için  hazırlık yaparken  neli pasta  istediğimi sordu.Ben de beş karış suratla yapmamasını söyledim.Dedim ya ,doğum günüm benim için tam bir mutluluk kaynağı değil.Hatırlanmak,kutlanmak güzel şeyler.Sadece yanağıma iki öpücük ve seni seviyorum demeleri yeterli...Yoksa insanların benim için yorulmalarını istemiyorum.Hele hele oruçluyken...Ama annem bu...Koca kazık olmama rağmen tüm gününü mutfakta geçirme pahasına da olsa birbirinden leziz 4 çeşit yemeği yetiştirdi,üzerine bu moloz yığını düşmüş gibi duran bezmin bir kıza doğum günü pastası yaptı.Masayı da kurdu bir güzel...Gık bile demedi..Öyle

Cemal Süreya ,Keyif Sanat Kahvesi'nde

Camında Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağı şiiri yazılıdır.Uşak'ın farklı ,özgün ,kültür sanat çalışmalarının  yapıldığı ,sahiplerinin de sıcak ,sanatsever oldukları aşikar;) Keyif Sanat Kahvesi'nde şiir okuma akşamlarımız başladı malum.Ben tabi ara ara kaçak olsam da ,her gittiğimde aldığım keyfi size anlatamam. Şiiri bu akşamlar sayesinde sevdiğimi itiraf etmeliyim.Bazı zaman ruhsuz okuyan arkadaşlarımın okumasından keyif almasam da ,onların şiire karşı duyarlılığı ,zaman geçtikçe okumalarında çaba sarfettiklerini görünce,bu tür ince şeylere önem verdiklerini  düşününce mutluluğum artıyor aslında.Bu yüzden bu açıdan bakınca tahammül edebiliyorum. düşünün,önceden şiir yazıp şiir okumayan,bildiği şiir ikiyi geçmeyen kişiyken şimdi başka şairler tanımak için çaba sarfediyor,sevdiğim şairlerin kitabını bizzat alıyorum. Ama şiir yazmıyorum artık !!! Boyumun ölçüsünü aldım,şiir yazmak ne kadar kolay görünse de zor zanaat ,bunun farkına vardım:-))) Sanırım iyi de o