Ana içeriğe atla

3D ÜNZİLE



İki -üç hafta oluyor pek adet edinmediğim üzre bir müzik kanalını izliyordum.Günün popüler şarkılarından bir takım kimseler işte ardıardına klipler çıkıyordu.Bir sürü şarkıcının türediğini de bu fırsatta görmüş oldum.Parası olan birinden beste almış,alamayan kendisi bir şeyler yazmaya koyulmuş filan.Uzun süreden beri sesi soluğu çıkmayan bazı şarkıcılar ,magazinle zaten arasını soğutmayıp ,günün popüler olmuş bir film müziğinden de esinlenerek bunu repertuarına alıp tekrar müzik piyasasına giriyor filan işte. Bu konuda zaten düşüncelerimi bir yazımda bahsetmiştim,okuduysanız.

Sonra Kenan Doğulu ve Yalın çıkmaz mı sahneye.Bir de araştırdım single çıkarmışlar.Dinledim.Ünzile söylüyorlar.Dur bakiim,merakla dinledim,eleştirisel de dinlemedim ilk kez duyuyormuşum gibi dinledim.Çok beğendim.
Şarkı zaten güzel ,şimdiye kadar söyleyenler de hep de güzel yorumladılar.Kenan ile Yalın da bu şarkının altından kalkmasını çok iyi bilmişler bana göre.Ben ikisini beğenerek dinliyorum.Bu iki beğendiğim insanın Ünzile şarkısını söylemesi de bir o kadar etkileyici ve manidar olmuş.Çünkü aslında Ünzile bir kadın şarkısı.Çocuk denilebilecek bir kızın nasıl çocuksu duygularıyla çırpınırken nasıl kadın olduğu anlatılıyor.

İşte bu ikilinin yorumunu da dinleyince şimdiye kadar Ünzile şarkısının beğendiğim üç yorumunu, blog yazımda yazmaya karar verdim.Maksadım ;üç videoyu da koyup hoşçakalın demekken,bir anda ellerim klavyede yazı yazmaya başladı.Maksadım halimi aştı derler ya öyle işte !

Neyse buyrun size ,girizgah: ))


Sezen Aksu - Ünzile (1986)



                                                                  Şebnem Ferah - Ünzile



Kenan Doğulu & Yalın - Ünzile


Hoşçakalın,

Hayırlı Ramazanlar dilerim herkese.....:)

Yorumlar

ebru dedi ki…
aysel gurel gibi yaslanabilsek o deli kafayla bu efsane sarkiyi yazan yazabilen herseye cesareti yeten
UÇURTMA;) dedi ki…
İlk kez dinledikten sonra diğer sesler sanki pek yerini dolduramıyor gibi yani bana göre öyle, aman olsun sesi güzel olan söylesin, bu bi pazar nasıl olsa. Bu arada sana da hayırlı ramazanlar
deeptone dedi ki…
taam dinleyim üçünü de.
:)
neydi yaw.
ünzile kaç koyun mu ederdi.
unutmuşum şarkıyı.
:)

Bu blogdaki popüler yayınlar

O o bir Türklerin Emile Zola'sı, O..o bir müzmin bekar , O kadın naturalisti...

*18 Ağustos 1864 doğumludur.Babasından etkilenmemiştir.annesine ise çok düşkündür. Annesi o dört yaşındayken veremden ölmüş ,bunun üzerine teyzesinin evine Aksaray'a yerleşmiştir. *Annesinin veremden ölmesiyle beraber evhamlı biri olur.Hatta Ahmet Mithat Efendi'nin kızını kendisiyle evlendirme teklifini nazikçe reddeder ve ömrü süresince evlenmez.Refik Ahmet Sevengil'in neden evlenmiyorsunuz sorusuna odasında bir nefese dahi tahammül edemediğini ,sinirli olacağını hatta bu sebeple misafirlikte bile kalmadığını dile getirmiştir. *Kadınların arasında uzun yıllar yaşadığı için onlardan etkilenmesi şüphesiz.Örgü ve tentene örmesi,reçel pişirmesi,evini bir kadın gibi titizce temizlemesi onun bu yönünü doğrular. *Sanat için sanat mantığından ziyade sanat toplum için yapılır görüşünü savunmuştur.Türklerin Emile Zola'sı diye bilinir öğretisel naturalizm akımında.'Deneysel Roman' Sadece belli bir kesimi anlatmaktansa halkın günlük hayatı üzerine yazmayı hedefle

Güzel İnsanlar Biriktirmişim,

Bugün bir huysuzluk vardı üzerimde.Gece de uyuyamamışım.Sabah gözümü bankanın mesajıyla açtım.Sağolsunlar,bugün şerefine,alışveriş edeceğim noktalardan ne alırsam üç katı fazla puan vereceklermiş.Ben ise ihtiyacım olmadıkça alışveriş etmeyi seven bir tip olmadığımdan bu mesaj bana yaramadı.Sağolsunlar yine de sağır sultandan önce doğum günümü kutlama lütfunda bulundular. Annem bugün  benim için  hazırlık yaparken  neli pasta  istediğimi sordu.Ben de beş karış suratla yapmamasını söyledim.Dedim ya ,doğum günüm benim için tam bir mutluluk kaynağı değil.Hatırlanmak,kutlanmak güzel şeyler.Sadece yanağıma iki öpücük ve seni seviyorum demeleri yeterli...Yoksa insanların benim için yorulmalarını istemiyorum.Hele hele oruçluyken...Ama annem bu...Koca kazık olmama rağmen tüm gününü mutfakta geçirme pahasına da olsa birbirinden leziz 4 çeşit yemeği yetiştirdi,üzerine bu moloz yığını düşmüş gibi duran bezmin bir kıza doğum günü pastası yaptı.Masayı da kurdu bir güzel...Gık bile demedi..Öyle

'21 Aralık Blog Coşması

Herkese merhaba, İyisiniz hoşsunuz afiyettesiniz inşallah. Günlerden bu yana 21 Aralık furyası sürüp gidiyordu.O da bitti gitti.Maya takivimine göre on yıl önce de kıyamet oluyordu zaten.Yine bir şey olmadı.Delinin biri kuyuya bir taş attı ,medya da bunu alladı dalladı süsledi püsledi bir alamet-i farika şekline dönüştürdü. Aklıma şimdi Hüseyin Rahmi Gürpınar geldi Kuyruklu Yıldız Altında İzdivaç.Bilen bilir kuyruklu yıldızın  günlük hayatta insanların arasında nasıl rivayetlere yol açtığını yansıtıyordu bu romanında, yazar. Aynı mesele, yine benzer konuşmalar arasında geçmiyor mu şimdi... Hay Allah ,hiç mi değişmeyiz kardeşim,hiç mi :) Bu arada Şirince'de şaraplar ucuzlamış  ve bu kez yerli turistler sarmış Şirince meydanını...Hani ilk Şirince etkilenecekti ya bu 21 Aralık kehanetinden:)    Ah bu Mayalar..Mayalarrrr...Neyse burdan hareketle bugünlerde dolaşan bir mimi yazmak istedim ben.Ebru'yu ziyaretim sırasında yorum yapıp seve seve bu mimi cevaplama kara