Ana içeriğe atla

Başlıksız

Hani sen mutlu olduğunda ,dünyanın da öyle mutlu olduğunu istersin,
mutsuz olduğunda ise sadece kendin mutsuz olmayı seçersin,
mutlu olduğunda öyle neşe verir öyle iyi görürsün insanları
içinde bir polyanna canlanır
sonra bir bakmışsın ki,
büyüttüğün dağların güneşi tepesine saklamış,
bembeyaz bulutlar tepeye yaklaşmış,
az kalsın o bulutları mıncıklayabilmiş gibi,
mıncıklayınca sular dökülecekmiş gibi
ruhunu bir mengene gibi sıkıştıran ağırlıktan kaçmak için
karanlığı daha çok seversin,
insanlar mutlu yüzümü daha çok görsün,
bu halimi yaşadığımı kimse bilmesin diye..
ve bir çok diye'ler için
bir çok diye'ler için bir çok diyet ödemek zorunda kaldığın için...

sen mutlu olduğunda öyle dönüyor dünya dediler
öyle canlanıyor,
göstermediğim için mi acaba mutsuzluğumu,
bir gülen yüzle aydınlanıverecek dünyamı
daha çok karartıyorlar,
bu düzenin kuralı bu dediler diktatörler
düşene bir tekme sen vuracaksın dediler
acıma,dediler acınacak halde olursun dediler

Ne kadar sinir bozucu bir şeymiş,
birilerinin hayal kırıklıkları üzerine
kendi yaşadığın mutlulukları sanki o bilmiyormuş gibi önerilerde sunmak...


Devrim Erbil dün sanat galerisi açılışı için Uşak'ta idi.Kendisi çok naif ,mütevazi,samimi bir insan.Resimleri de bir o kadar derin anlamlar yüklüydü.Devrim Erbil'in Biyografisi İçin Buraya !

Bu soyut resmi ise bilhassa çok etkiledi beni.Belki de şu anki ruh halimden kaynaklı.Kendimi buldum desem yeri,yüklediğim anlamlardan dolayı....Kaç kere döndüm döndüm dolandım ve bu resmin üstünde kaldım...Canım acıdı,gözlerim yandı...

sonra onun üzerine bir Cem yılmaz izledim.Gitme ,pişman olursun,esprilerin çoğu aynı,bilindik şeyler dediler...Gittim hiç de pişman olmadım...Bol bol güldüm afiyetle...Bir daha yapsa böyle ilk gün hemen(!) giderim...

Güzel bir gün sizinle olsun...

Yorumlar

Profösör dedi ki…
En sonunda ben de bir resim sergisi açacağım. Ya da kaligrafik tipografi..
cem yılmazı bır ben ızleyemedım:))
canım mutlu olursun her zaman ınsallah cunku mutluluğu hakedıosun
deeptone dedi ki…
ah ilk kısım ne etkileyici ama.
erbil fotolarını gördüm gastelerde.
iyidir o.
yılmaza gülmen de iyi olmuş.
:)
Şükran dedi ki…
Profesör,
Siz açın sergiyi,gelirim de duyurusunu yaparım da..:)

Biricit,
Cem Yılmaz'ı senin de izleyip eğlenmeni diliyorum.Hep beraber mutlu olalım inşallah biricitcim;mutlu etmeyi seviyorsun ,senin de mutlu olacağına inanıyorum ve öyle diliyorum...

Deeptone ,
kendisi uşak doğumlu ve çalıştığım STK'nın çalışmalarında yer aldığı için ismini yakınen duymuşluğum var.sergisini gezdim.Harika bir armoni oluşturmuştu.Vitray çalışmalarından birini sanat odamın kapısına taktırmak istedim ve bir kaç resmini satın almak....

Eee sen öneri sunarsın,git dersin de ,hiç dikkat etmez miyim ,hiç gitmez miyim:))

Bu blogdaki popüler yayınlar

O o bir Türklerin Emile Zola'sı, O..o bir müzmin bekar , O kadın naturalisti...

*18 Ağustos 1864 doğumludur.Babasından etkilenmemiştir.annesine ise çok düşkündür. Annesi o dört yaşındayken veremden ölmüş ,bunun üzerine teyzesinin evine Aksaray'a yerleşmiştir. *Annesinin veremden ölmesiyle beraber evhamlı biri olur.Hatta Ahmet Mithat Efendi'nin kızını kendisiyle evlendirme teklifini nazikçe reddeder ve ömrü süresince evlenmez.Refik Ahmet Sevengil'in neden evlenmiyorsunuz sorusuna odasında bir nefese dahi tahammül edemediğini ,sinirli olacağını hatta bu sebeple misafirlikte bile kalmadığını dile getirmiştir. *Kadınların arasında uzun yıllar yaşadığı için onlardan etkilenmesi şüphesiz.Örgü ve tentene örmesi,reçel pişirmesi,evini bir kadın gibi titizce temizlemesi onun bu yönünü doğrular. *Sanat için sanat mantığından ziyade sanat toplum için yapılır görüşünü savunmuştur.Türklerin Emile Zola'sı diye bilinir öğretisel naturalizm akımında.'Deneysel Roman' Sadece belli bir kesimi anlatmaktansa halkın günlük hayatı üzerine yazmayı hedefle

Güzel İnsanlar Biriktirmişim,

Bugün bir huysuzluk vardı üzerimde.Gece de uyuyamamışım.Sabah gözümü bankanın mesajıyla açtım.Sağolsunlar,bugün şerefine,alışveriş edeceğim noktalardan ne alırsam üç katı fazla puan vereceklermiş.Ben ise ihtiyacım olmadıkça alışveriş etmeyi seven bir tip olmadığımdan bu mesaj bana yaramadı.Sağolsunlar yine de sağır sultandan önce doğum günümü kutlama lütfunda bulundular. Annem bugün  benim için  hazırlık yaparken  neli pasta  istediğimi sordu.Ben de beş karış suratla yapmamasını söyledim.Dedim ya ,doğum günüm benim için tam bir mutluluk kaynağı değil.Hatırlanmak,kutlanmak güzel şeyler.Sadece yanağıma iki öpücük ve seni seviyorum demeleri yeterli...Yoksa insanların benim için yorulmalarını istemiyorum.Hele hele oruçluyken...Ama annem bu...Koca kazık olmama rağmen tüm gününü mutfakta geçirme pahasına da olsa birbirinden leziz 4 çeşit yemeği yetiştirdi,üzerine bu moloz yığını düşmüş gibi duran bezmin bir kıza doğum günü pastası yaptı.Masayı da kurdu bir güzel...Gık bile demedi..Öyle

Cemal Süreya ,Keyif Sanat Kahvesi'nde

Camında Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağı şiiri yazılıdır.Uşak'ın farklı ,özgün ,kültür sanat çalışmalarının  yapıldığı ,sahiplerinin de sıcak ,sanatsever oldukları aşikar;) Keyif Sanat Kahvesi'nde şiir okuma akşamlarımız başladı malum.Ben tabi ara ara kaçak olsam da ,her gittiğimde aldığım keyfi size anlatamam. Şiiri bu akşamlar sayesinde sevdiğimi itiraf etmeliyim.Bazı zaman ruhsuz okuyan arkadaşlarımın okumasından keyif almasam da ,onların şiire karşı duyarlılığı ,zaman geçtikçe okumalarında çaba sarfettiklerini görünce,bu tür ince şeylere önem verdiklerini  düşününce mutluluğum artıyor aslında.Bu yüzden bu açıdan bakınca tahammül edebiliyorum. düşünün,önceden şiir yazıp şiir okumayan,bildiği şiir ikiyi geçmeyen kişiyken şimdi başka şairler tanımak için çaba sarfediyor,sevdiğim şairlerin kitabını bizzat alıyorum. Ama şiir yazmıyorum artık !!! Boyumun ölçüsünü aldım,şiir yazmak ne kadar kolay görünse de zor zanaat ,bunun farkına vardım:-))) Sanırım iyi de o