Ana içeriğe atla

Siyah Kuğu Şanselize Bulvarı'na Yerleşiyor...

Ne zamandan beri düşünüyordum Siyah Kuğu ismini değiştirmeyi.Ne olduğunu anlamadığım bir anda henüz blog sayfam bile yokken bir blogda yorum yaparken alelade elime tutuşturulmuş bir broşür gibi gönülsüz aldım.O zamanlar Natalie Portman'ın Siyah Kuğu filmini izlemiştim.Ama finali dışındaki sahneler dışında pek de böyle aman aman bulduğum bir film değildi.Hani ki ona özenip alsam...Beni müziğiyle o atlayış sahnesi çarpmıştı. Ki, sinemada oynuyor olsaydım o bölümü oynamak için o karakteri de oynardım.Bir de tabi müziği hatrına..Hala da müziğini izlerken kendim o karakteri oynuyormuş gibi hissediyorum...
Ama benim Siyah Kuğu denilmesindeki nedenim film değildi..Dediğim gibi ne olduğunu anlayamadığım bir hisle bir anda anladım.açıklaması yok .
Sonra ilerleyen zaman içerisinde sağdan soldan gözlerim ,arkadaşlarımın bloglarına uğrayışımda yorumlardan gördüğüm kadarıyla zaten Siyah Kuğu adıyla bir blogger arkadaşımız varmış zaten.Şimdi durduk yerde neden iki elti gibi gezip biribirimizin adreslerini karıştıttıralım değil mi?Lüzum yok efenim ! Gelen takipçi arkadaşlarımızın da o siyah kuğu mu bu siyah kuğu mu diye daha fazla şaşırmasına mahal vermeden , bir süreden beri isim aramakta olduğum bloguma bugün itibariyle yeni ismini akşettim,sevgili blogger ve blogger olmayan dostlarım!
Başta adreste belirttiği gibi sukriyekarahan mı desem dedim ama yine de adım Şanse'ye gitti ,ne yalan söyleyeyim.Elbette ismimin bilinmesine bir mahsur yok.Ama herkes bana şükoş,şükü,şük gibi kendince yakıştırdığı kısaltmaları beni samimi buldukları için yapıyorlar,ben de kendimi şanslı bir insan olarak gördüğüm ve Paris'e de ilgim olduğu için midir bilmem,Şanselize Bulvarı deyişimdeki kasıt budur.Ola ki,kendime gizemli bir hava oluşturmak istediğimden değil.Zaten ben istesem de gizemli olamam,kendim hakkımdaki sırlarımı zor tutarım zira.Ama bana bir sır söylendiyse veya duymamam gerekse unuturum gider,ölümüme kadar da gider...Kendime gelince belki anlaşılmaz olabilirim ama sır küpü değilim!
Hani bunları anlatıyorum ,aman şöyle de böyle de bilmem ne filan düşüncelerini zihninizden geçirip boşuna uykusuz kalmayın ,zihinlerinizi yormayın olur mu :-))
Yayın hayatım bundan böyle ŞANSELİZE BULVARI'nda devam edecek....
Bu bulvarda sizi bekleyen birisi hep olacak.Bekleteyim demeyin sakın.Giyindim süslendim ,burda sizi bekleyen bir hatun var :-))
Görüşürüz

Yorumlar

UÇURTMA;) dedi ki…
Mim için teşekkür ederim en kısa zamanda cevaplayacağım ve dilerim sen de hayalindekilere kavuşursun.
Sevdim 43 yaşında yapacaklarını ;)
deeptone dedi ki…
yakışıyo şanselize sana şüküüüü.
:)
Şükran dedi ki…
Uçurtma,teşekkür ederim,cevaplarını dört gözle beklerim:)
İsmimde iki tane şük ile başlayan isim olunca bir süre sonra özdeşleşiyor demek böyle:-)
siyah kuğu dedi ki…
Eltilikten istifa ettin desene:))
hayırlı olsun yeni ismin.
Şükran dedi ki…
siyah Kuğu,
öncelikle hoşgeldin bloguma.yorum bırakman beni mutlu etti.
uzun bir zaman önce değiştirmiştim.Çünkü dediğim gibi siyah kuğu bir anlık alınan bir isimdi ve daha sonra bu blog isminin sana ait olduğunu görünce değiştirme fikrim kesinleşti.Böyle daha iyi değil mi ;)
elti derken mecazen söyledim,espri anlamında yani:)
umarım incitmedim seni?
siyah kuğu dedi ki…
İncinmedim Canım gülümsedim :))
ve bu tesadüf beni mutlu etti bu tesadüf sayesinde seni tanımış oldum,
Tanıştığımıza memnun oldum, oyumuda verdim hayırlı olsun.
Şükran dedi ki…
çok çok teşekkür ederim siyah Kuğu,
inan bana benim için de seni tanımak çok güzel.Ben de memnun oldum.Hem dediğin gibi bu isim bizi buluşturdu;)
yine görüşmek üzere..

Bu blogdaki popüler yayınlar

O o bir Türklerin Emile Zola'sı, O..o bir müzmin bekar , O kadın naturalisti...

*18 Ağustos 1864 doğumludur.Babasından etkilenmemiştir.annesine ise çok düşkündür. Annesi o dört yaşındayken veremden ölmüş ,bunun üzerine teyzesinin evine Aksaray'a yerleşmiştir. *Annesinin veremden ölmesiyle beraber evhamlı biri olur.Hatta Ahmet Mithat Efendi'nin kızını kendisiyle evlendirme teklifini nazikçe reddeder ve ömrü süresince evlenmez.Refik Ahmet Sevengil'in neden evlenmiyorsunuz sorusuna odasında bir nefese dahi tahammül edemediğini ,sinirli olacağını hatta bu sebeple misafirlikte bile kalmadığını dile getirmiştir. *Kadınların arasında uzun yıllar yaşadığı için onlardan etkilenmesi şüphesiz.Örgü ve tentene örmesi,reçel pişirmesi,evini bir kadın gibi titizce temizlemesi onun bu yönünü doğrular. *Sanat için sanat mantığından ziyade sanat toplum için yapılır görüşünü savunmuştur.Türklerin Emile Zola'sı diye bilinir öğretisel naturalizm akımında.'Deneysel Roman' Sadece belli bir kesimi anlatmaktansa halkın günlük hayatı üzerine yazmayı hedefle

Güzel İnsanlar Biriktirmişim,

Bugün bir huysuzluk vardı üzerimde.Gece de uyuyamamışım.Sabah gözümü bankanın mesajıyla açtım.Sağolsunlar,bugün şerefine,alışveriş edeceğim noktalardan ne alırsam üç katı fazla puan vereceklermiş.Ben ise ihtiyacım olmadıkça alışveriş etmeyi seven bir tip olmadığımdan bu mesaj bana yaramadı.Sağolsunlar yine de sağır sultandan önce doğum günümü kutlama lütfunda bulundular. Annem bugün  benim için  hazırlık yaparken  neli pasta  istediğimi sordu.Ben de beş karış suratla yapmamasını söyledim.Dedim ya ,doğum günüm benim için tam bir mutluluk kaynağı değil.Hatırlanmak,kutlanmak güzel şeyler.Sadece yanağıma iki öpücük ve seni seviyorum demeleri yeterli...Yoksa insanların benim için yorulmalarını istemiyorum.Hele hele oruçluyken...Ama annem bu...Koca kazık olmama rağmen tüm gününü mutfakta geçirme pahasına da olsa birbirinden leziz 4 çeşit yemeği yetiştirdi,üzerine bu moloz yığını düşmüş gibi duran bezmin bir kıza doğum günü pastası yaptı.Masayı da kurdu bir güzel...Gık bile demedi..Öyle

Cemal Süreya ,Keyif Sanat Kahvesi'nde

Camında Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağı şiiri yazılıdır.Uşak'ın farklı ,özgün ,kültür sanat çalışmalarının  yapıldığı ,sahiplerinin de sıcak ,sanatsever oldukları aşikar;) Keyif Sanat Kahvesi'nde şiir okuma akşamlarımız başladı malum.Ben tabi ara ara kaçak olsam da ,her gittiğimde aldığım keyfi size anlatamam. Şiiri bu akşamlar sayesinde sevdiğimi itiraf etmeliyim.Bazı zaman ruhsuz okuyan arkadaşlarımın okumasından keyif almasam da ,onların şiire karşı duyarlılığı ,zaman geçtikçe okumalarında çaba sarfettiklerini görünce,bu tür ince şeylere önem verdiklerini  düşününce mutluluğum artıyor aslında.Bu yüzden bu açıdan bakınca tahammül edebiliyorum. düşünün,önceden şiir yazıp şiir okumayan,bildiği şiir ikiyi geçmeyen kişiyken şimdi başka şairler tanımak için çaba sarfediyor,sevdiğim şairlerin kitabını bizzat alıyorum. Ama şiir yazmıyorum artık !!! Boyumun ölçüsünü aldım,şiir yazmak ne kadar kolay görünse de zor zanaat ,bunun farkına vardım:-))) Sanırım iyi de o