Ana içeriğe atla

Kadir Gecesinde Dua Etme Girişimim


Adamın biri bir gün cebinde cep telefonu camiye gitmiştir.Henüz cep telefonu kullanmayı bilmiyordur.Cemaatin arasında yerini bulur ve namaz kılanlarla beraber o da başlar namaz kılmaya.Namazın ortasında dırıng dırıng diye çalan bir telefon caminin sessiziğini bozar.Kimse kılını kıpırdatmaz ve namazına devam eder.Adam telefonu nasıl kapatacağını bile bilemez.Tereddüt içinde cep telefonu ile oynarken yanındaki namaz kılan adam hem secdeye uzanır namaz kılarken dişlerinin arasından 'kul euzu bir rabbin nas ,yes'e bas ,Yes'e bas "der ...

Bu gece bu fıkra aklıma düştü. Bu bir fıkra aslında... Aslında ama.... Ben bu şekil anlatınca fıkra gibi anlaşılmadı tabi.Neyse fıkra anlatmaktan ziyade bugünden yola çıktığım bir durumun izdüşümüydü bu.



Bugün Kadir Gecesi münasibetiyle akşamımız derin bir huşu içinde geçti.Ben de bugüne dair bir dua okuayayım bari,dedim.Açtım yasin kitabını da.Okuduğum arapça kelimelerden ne denildiğini anlamak bir yana ,aklıma nice muzur şey geliyordu,tövbe yarabbim !!
Babaannemin kuzenlerime eş, bana bir damat, kardeşime de bir eş bulma çabalarını duymuştum bir tanıdıktan.Da yakınımızın , lafı halamın düğünü varmış mevzusuna getirmesinden aklıma geldi. Durduk yerde anneme de dua okurken soru soruyordum.Bu bir oldu ,iki oldu,
-E kızım şurda dua okuyoruz,
Bir onun dua okumasına bir oturmasına kulp buldum derken...

Kızım sen ne yapıyorsun ,dedim kendi kendime.Zaten ben hep kendi kendime derim.Dışardan gören beni zaten duvarla ilişkimi ilerletmiş görecek.Bir şey değil diğer eşyalar bunu görürse kısmetim kapanacak.Hani bir gün yattığım yatak, duvarla münasibetimi görse gözümün yaşına bakmaz atar beni valla yataktan :)

Neyse silkelen,dedim kendi kendime.Silkelendim.Ne oluyordu bana? Anlamadığım bir takım arapça alfabeleri okumaya çalışıyor,ne dediklerini anlamıyor,üstüne de olmadık şeyler düşünüyordum.Bazı insanlara göre, şeytan dürtüyordu beni dua okumamam için güya.Uydurma bir bahane bu !Hey Allahım sen beni koru !

Türkçesini okuyor olsam hem ne dediğini anlayacağım,hem dikkatimi ona vereceğim,hem de ibadetim daha anlamlı bulunacaktı.Aslında biz bu duaları ezbere okuyoruz.Ne olduğunu anlamadan.Kendimizce ibadet yapıyoruz ama ne için yaptığımızı bilmiyoruz.Aslında biz yıllardan beri süregelen bir geleneği sürdürüyoruz.Halbuki arapça da okusan aynı hesap,türkçe de okusan aynı hesap.Yeter ki ne dediğini anla!
Siz hiç ingilizceniz yokken anlamadığınız bir dilde kitabı orjinali öyle diye kitabı okuyor musunuz?Diyelim, Da Vinci Şifresi.İngilizceniz yok.Ama kitabın orjinal dili ingilizce.Anlamadığınız ,bilmediğiniz bir dili sırf o orjinalidir diye okur musunuz?İngilizce bilirsiniz veya ilerletirsiniz ,öyle okursunuz. Değil mi ama?

Önemli olan ne anladığınız,okuduğunuza ne anlamlar yüklediğiniz,ondan neler çıkardığınız...Belki fikrimde haksız olabilirim ama şu bir gerçek,dostlar !
Bir kitabı bile bir çok kişi okuyor ,ondan her biri farklı anlamlar çıkarıyor.Biri bir film izliyor ,her izleyen kendi hayatınca ve bakış açısınca değerlendiriyor.Biri bir müzik dinliyor her kişide aynı müzik, farklı reaksiyon gösteriyor.



Düşünün ki arapça okuduğunuz ve bazılarımızın türkçesini bile merak etmediği hususta başkalarının doğrularıyla,batıl inançlarıyla ,kulaktan dolma bilgileriyle ,kendilerinin yoz anlayışıyla örülü ,kıyaslı,çıkarlı bir dini anlayışımız  mevcut oluyor.
Biri "ben türkçe okusam kabul olur mu"dese biri "hayır,sen yine de arapçasını oku,sonra merak edersen türkçesini okursun"
Ee aynı zaten ,ha arapçasını okumuşum,anlamamışım;ha türkçesini okuyup anlamışım...
Pardon kendi dilinde olunca anlıyorsun.(!)Peki yurtdışından gelip kuranı kerim alan okuyan dünya insanlarımız nasıl okuyor peki?Nasıl anlıyorlar !
Türkçesini bile okumuşken her bünyede farklı reaksiyon yaratan dini kitabımızı ,bırakın anlayarak derin bir huşu işinde okuyalım.Reaksiyon farklı olabilir,ama yörünge çizili !
Hem bu vesileyle dinimizin sadece dileklerimizi  kabul ettirme , cennetten bir yer tahsis etme gibi görevlerinin olmadığını,gideceğimiz yerde cehennem bile olacaksa orada arçelik klimanın bile faydası olmayacağını bilelim.Yok efendim şunu yaparsan hanene şu kadar sevap,bunu yapmazsan bu kadar haram yazılacak.
Bak bak bak ,nasıl pazarlık yapılıyor ?Sanki İstanbul Menkul Kıymetler borsası günün kapanışını belirliyor !
Bir de dini içerikli kitaplar vardır.benim bir arkadaşım "illa oku bunu "dedi.
Ben de o zaman kendiliğinden ibadete vermişim kendimi.,Ama zorlama değil.İçimden geliyor.Bir kitap ,şu bu olmadan.Kendimce.Yani öyle tesettüre girmeden ,doğal halimle.Anladınız siz onu. Tek farkı çarşıya çıkarken oje sürüyor ,geldiğimde ojelerimi çıkartıp,makyajımı temizliyordum .Bu yani ! Bakmayın siz sonra iş güç şu bu araya girince benim ibadet işi kaldı.Bir de kitaba da baktım ya.Allahtan okumadım hepsini.Tövbe yarabbim,satanist olmam işten değildi.Hani böyle dini inancı olmayan insanlar var ya ,ben onlara bir şey diyemiyorum.Zamanında çevreleri tarafından öyle bastırılmışlar ki ,tepkilerini öyle gösteriyorlar.Ama aslında onların da kendine göre hayat değerleri var.İçlerini Allah bilir !



İnanın bana arkadaşın berdiği kitabı okudum .Soğudum.İbadet dediğin kişisel yüce varlığa yaklaşımındır,içtenliğindir,samimiyetindir;Dini korkutarak ve bazı şeylere dayatarak insanlara yaptıramazsın arkadaşım!
Herkesin günahı da sevabı da kendine.Sen benim yerime yanmayacaksın ya,sen kendine bak.
Dikkat ediyorum da bazı böyle dindar geçinen tipler senden benden fesat oluyorlar kardeşim.Paylaşımdan yoksun nekes,birbirini kullanmaya gözlerini açmış,kendilerinden farklı ve açıksa karşılarındakini dinsiz bellemiş,şiddet eğilimli,kötü niyetli insanlar.
Elbette içinde istisnaları var,onları da gördüm.
Aslında bu toplumun bireylere yakıştırdığı bir etiket! Kapalı isen Atatürkçü olamazsın,şunu yapmazsın,Atatürkçü Düşünce Derneğine üye olamazsın.Açıksan da namaz kılmazsın,orda burda kırıtır,k.çını başıını açarsın.

Benim hayat görüşüm, insan insandır.Bunun kapalısı açığı olmaz .Küpelisi sakallısı örüğü mörüğü neyse hepimiz insanız.Saygı duymak zorunda değilsin ama saygı göstermeliyiz birbirimize.

Bir de şu var ,geçmiş zamanda bir takım haltlar beceren insanlar sanki kendi sütten çıkmış ak kaşık gibi senin hatanı ararlar,yoksa da dediğinin altından demesen bile yaratırlar.

Bir de bir grup daha var ki ,zamanında pek aşna fişnesi olmuştur .Yargılamıyorum ama tutumlarını yanlış buluyorum.Sonra bu kişiler geçmişteki kusurlarını affettirmek için kara çarşafa-türbana girerler.

Ya da bir grup genç kız vardır ,bunlar bir anlık hevesle,tesettür modasının da gelişmiş olduğunu görerek hemen tesettüre filan girerler.Sonra bakarsın bir sene sonra kabak çiçeği gibi senden bile açık giyinir hale gelir.Ne oldu?Nerede kaldı ibadet?
Bir gardrop tesettür modası rafa kalktı.Sarı gölgeli saçlar ,daracık jeanlar ...cık cık cık...
Hele bazısı da kapalı arkadaşlar ama bir süsleri var ki inanın ben dikkat çekmiyorum o benden fazla çekiyor...Annem de düğünlerde dansöz gibi oynayan türbanlılara dayanamıyor...
Dediğim gibi arkadaşlar türbanlı -açık ayrımı yapmıyorum.Çevremde türbanlısı da var ,mini eteklisi de var,piercinglisi dövmelisi de var ,saçı sakalına karışmış küpeli erkek arkadaşlarım da var.İnanın bana hepsi de insan.
Bir türbanlı arkadaşım Atatürkçü Düşünce Derneğine üye olmak istemiş de kızı kovmadıkları kalmış.Bu da Hoş bir yaklaşım değil!
İşte bu yüzden insan olmak önemli
Ve işte bu yüzden diyorum dualarımızı tam anlayalım,türkçe okuyalım bari diye?

Baştaki fıkranın söylediklerimle ilişkisini kurabilen var mı aranızda?
Eğer biz de kendi dinimizin gereklerini bilirsek ne diğeri gibi telefon sesi duyarız,ne de telefonumuzu açık koyar komik duruma düşeriz.Bence bu durumun en basit şekli bu !!

Bir duadan nerelere geldim .Sürç-i lisan ettiysem afola!

Geçmiş Kadir geceniz mübarek olsun-du :-))

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

O o bir Türklerin Emile Zola'sı, O..o bir müzmin bekar , O kadın naturalisti...

*18 Ağustos 1864 doğumludur.Babasından etkilenmemiştir.annesine ise çok düşkündür. Annesi o dört yaşındayken veremden ölmüş ,bunun üzerine teyzesinin evine Aksaray'a yerleşmiştir. *Annesinin veremden ölmesiyle beraber evhamlı biri olur.Hatta Ahmet Mithat Efendi'nin kızını kendisiyle evlendirme teklifini nazikçe reddeder ve ömrü süresince evlenmez.Refik Ahmet Sevengil'in neden evlenmiyorsunuz sorusuna odasında bir nefese dahi tahammül edemediğini ,sinirli olacağını hatta bu sebeple misafirlikte bile kalmadığını dile getirmiştir. *Kadınların arasında uzun yıllar yaşadığı için onlardan etkilenmesi şüphesiz.Örgü ve tentene örmesi,reçel pişirmesi,evini bir kadın gibi titizce temizlemesi onun bu yönünü doğrular. *Sanat için sanat mantığından ziyade sanat toplum için yapılır görüşünü savunmuştur.Türklerin Emile Zola'sı diye bilinir öğretisel naturalizm akımında.'Deneysel Roman' Sadece belli bir kesimi anlatmaktansa halkın günlük hayatı üzerine yazmayı hedefle

Güzel İnsanlar Biriktirmişim,

Bugün bir huysuzluk vardı üzerimde.Gece de uyuyamamışım.Sabah gözümü bankanın mesajıyla açtım.Sağolsunlar,bugün şerefine,alışveriş edeceğim noktalardan ne alırsam üç katı fazla puan vereceklermiş.Ben ise ihtiyacım olmadıkça alışveriş etmeyi seven bir tip olmadığımdan bu mesaj bana yaramadı.Sağolsunlar yine de sağır sultandan önce doğum günümü kutlama lütfunda bulundular. Annem bugün  benim için  hazırlık yaparken  neli pasta  istediğimi sordu.Ben de beş karış suratla yapmamasını söyledim.Dedim ya ,doğum günüm benim için tam bir mutluluk kaynağı değil.Hatırlanmak,kutlanmak güzel şeyler.Sadece yanağıma iki öpücük ve seni seviyorum demeleri yeterli...Yoksa insanların benim için yorulmalarını istemiyorum.Hele hele oruçluyken...Ama annem bu...Koca kazık olmama rağmen tüm gününü mutfakta geçirme pahasına da olsa birbirinden leziz 4 çeşit yemeği yetiştirdi,üzerine bu moloz yığını düşmüş gibi duran bezmin bir kıza doğum günü pastası yaptı.Masayı da kurdu bir güzel...Gık bile demedi..Öyle

Cemal Süreya ,Keyif Sanat Kahvesi'nde

Camında Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağı şiiri yazılıdır.Uşak'ın farklı ,özgün ,kültür sanat çalışmalarının  yapıldığı ,sahiplerinin de sıcak ,sanatsever oldukları aşikar;) Keyif Sanat Kahvesi'nde şiir okuma akşamlarımız başladı malum.Ben tabi ara ara kaçak olsam da ,her gittiğimde aldığım keyfi size anlatamam. Şiiri bu akşamlar sayesinde sevdiğimi itiraf etmeliyim.Bazı zaman ruhsuz okuyan arkadaşlarımın okumasından keyif almasam da ,onların şiire karşı duyarlılığı ,zaman geçtikçe okumalarında çaba sarfettiklerini görünce,bu tür ince şeylere önem verdiklerini  düşününce mutluluğum artıyor aslında.Bu yüzden bu açıdan bakınca tahammül edebiliyorum. düşünün,önceden şiir yazıp şiir okumayan,bildiği şiir ikiyi geçmeyen kişiyken şimdi başka şairler tanımak için çaba sarfediyor,sevdiğim şairlerin kitabını bizzat alıyorum. Ama şiir yazmıyorum artık !!! Boyumun ölçüsünü aldım,şiir yazmak ne kadar kolay görünse de zor zanaat ,bunun farkına vardım:-))) Sanırım iyi de o