Ana içeriğe atla

Hüp deyine geleceğim ben:-)

Bugün ardı ardına yazı paylaştım.Yani bugün kendimi blog yayını paylaşma konusunda aştım : D

Ama hak verirsiniz ki,günlerden beri uğrayamıyordum.
İşte ben de hem şu bir kaç günün acısını çıkartırken hem de önümüzdeki günlere kısa bir veda hazırlığı yapıyormuşcasına blog gündemimde olan bir kaç yazıyı döktürüverdim bu ve bu yazı şeklinde:)

Bunlar sinyalini küçük de vermiş olduğum mutfak yazıları,elbette...Hani paylaşacağım deyip bir türlü arkasını getiremediğim.Şimdilik bunlarla idare edeceksiniz ben dönünceye dek.
Bu yazımda sizden şimdiye dek bilmediğim bir şarkı önermenizi istemiştim ya.Arkadaşlar listeme aldım o şarkıları.Dikkate alan,bundan böyle alacak tüm arkadaşlarıma şimdiden teşekkür ediyorum.Önümüzdeki günlerde hangisini senasıma(!)eklediğimi açıklayacağım:)




Benim haftaya çok önemli olan bir  matematik sınavım var.Dualarınızı bekliyorum....
Bu arada sınavım bittikten sonra, okuyacağım güzelim yorumlar da bana yüksek voltaj moral verecektir.:-))
Ha belki, sınavımdan hemen sonra dönemeyebilirim.Çünkü iş dolayısıyle bir süre yollarda olabilirim.
Yine de belli olmaz bana,bir bakarsınız bir gece gelivermişim ansızın...


Şiir,Ümit Yaşar Oğuzcan'a aittir. 

Bu yüzden ben yokken ,sevgili takipçilerim bu son yazdığım yazılarla yetinebilir veya eskiden yazmış olduğum ve yorum bile yazılmamış yazılarımı yeni yazmışım gibi kabullenerek bana sıcak bir merhaba diyebilirler. Ki,bu bana dönüşümde acayip moral olurdu :-))

Ha ,olmadı,gelemediniz sayfama  veya türlü nedenler işte...Canınız sağolsun; kimine niyet,kimine kısmet,öyle değil mi?
Şimdilik hoşçakal demeden de... Evlilik üzerine hoş bir fıkra okumuştum seneler önce evlilik üzerine .Bunu kaydedivermiştim bir de notlarıma,dayanamayıp. 
Geçen gün çıkardım onu koyduğum in'den...Ben yokken ,dudaklarınızda mutlu bir tebessüm kalsın diye....
Sevgiler...



Kilisede düğünün başlamasına çok az zaman var. Damat, rahibin yanına yaklaşıp fısıldar:

"Bakın. Size vereceğim 100 Dolar karşılığında evlilik yeminimizde birtakım değişiklikler yapmanızı istiyorum. Hani şu bana soracağınız, 'Sonsuza dek seveceğinize, koruyacağınıza, sadık kalacağınıza yemin ediyor musunuz?' kısmı var ya, onu metinden çıkarmanızı istiyorum."

Rahip gülümseyerek başını sallar ve damat rahibin avucuna 100 Dolar sıkıştırıp içeri döner.

Ve düğün başlar.Herkes yerini alır. Gelin ve damat, rahibin önünde buluşur .Yeminler okunmaya başlanır.

Sıra damadın yeminine gelince damadın gözleri hain hain parlar.

Rahip damada sorar:

"....... eşinizin daima bir adım gerisinden yürüyeceğinize, her emrini ve dileğini yerine getireceğinize, her sabah kahvaltısını hazırlayıp ayağına kadar götüreceğinize ve ikiniz de yaşadığınız sürece başkalarına yan gözle bile bakmayacağınıza yemin ediyor musunuz..?"

Tabii damadın bu beklenmedik iş karşısında gözleri faltaşı gibi açılır. Sağa sola bakar, bir yutkunur... Kısık bir sesle:

"E... eee... evet efendim" der.

Ama tören sona erdikten sonra hışımla rahibin karşısına dikilir:

"Bir anlaşma yaptığımızı sanıyordum!!!!"

Rahip gülümseyerek cevaplar:

"Eşiniz daha iyi para verdi."

Yorumlar

deeptone dedi ki…
heeeey son 3-4 yazının hepsini okumuştum.
yoruma da gelecem zaten.
bayramda dinlendim 4-5 gün blogdan netten telefondan uzak durdum da.
:)

bi deeeeee, bak yazılarını 2ye 3e bölüp yayınlasanaaaa, her yazın bir haftalık gibi ama nefiiis.
:)
Fermina dedi ki…
Blogun çok hoş, takibe aldım hemen :)
deeptone dedi ki…
yok yok okudum yazını.
ama bu yorumu yaptıktan sonra.
:)
mat sınavı evet okumuştum.
bi süre gelemem demiştin.
başarılaaaaar.
:)
konuşuruz.
:)
BLOGUNU ÇOK BEĞENDİM VE TAAKİBE ALIYORUM
Profösör dedi ki…
Gerçekten de güzel yazıyorsunuz.. Tebrik ederim sizi..
deeptone dedi ki…
mat sınavında ve ince konularda başarılar diliyorum.
:)
kim tutar seni, hallet ye bitir hepsini, aslanlar gibi.
:)
bi de gülümseeee.
:)

Bu blogdaki popüler yayınlar

O o bir Türklerin Emile Zola'sı, O..o bir müzmin bekar , O kadın naturalisti...

*18 Ağustos 1864 doğumludur.Babasından etkilenmemiştir.annesine ise çok düşkündür. Annesi o dört yaşındayken veremden ölmüş ,bunun üzerine teyzesinin evine Aksaray'a yerleşmiştir. *Annesinin veremden ölmesiyle beraber evhamlı biri olur.Hatta Ahmet Mithat Efendi'nin kızını kendisiyle evlendirme teklifini nazikçe reddeder ve ömrü süresince evlenmez.Refik Ahmet Sevengil'in neden evlenmiyorsunuz sorusuna odasında bir nefese dahi tahammül edemediğini ,sinirli olacağını hatta bu sebeple misafirlikte bile kalmadığını dile getirmiştir. *Kadınların arasında uzun yıllar yaşadığı için onlardan etkilenmesi şüphesiz.Örgü ve tentene örmesi,reçel pişirmesi,evini bir kadın gibi titizce temizlemesi onun bu yönünü doğrular. *Sanat için sanat mantığından ziyade sanat toplum için yapılır görüşünü savunmuştur.Türklerin Emile Zola'sı diye bilinir öğretisel naturalizm akımında.'Deneysel Roman' Sadece belli bir kesimi anlatmaktansa halkın günlük hayatı üzerine yazmayı hedefle

Güzel İnsanlar Biriktirmişim,

Bugün bir huysuzluk vardı üzerimde.Gece de uyuyamamışım.Sabah gözümü bankanın mesajıyla açtım.Sağolsunlar,bugün şerefine,alışveriş edeceğim noktalardan ne alırsam üç katı fazla puan vereceklermiş.Ben ise ihtiyacım olmadıkça alışveriş etmeyi seven bir tip olmadığımdan bu mesaj bana yaramadı.Sağolsunlar yine de sağır sultandan önce doğum günümü kutlama lütfunda bulundular. Annem bugün  benim için  hazırlık yaparken  neli pasta  istediğimi sordu.Ben de beş karış suratla yapmamasını söyledim.Dedim ya ,doğum günüm benim için tam bir mutluluk kaynağı değil.Hatırlanmak,kutlanmak güzel şeyler.Sadece yanağıma iki öpücük ve seni seviyorum demeleri yeterli...Yoksa insanların benim için yorulmalarını istemiyorum.Hele hele oruçluyken...Ama annem bu...Koca kazık olmama rağmen tüm gününü mutfakta geçirme pahasına da olsa birbirinden leziz 4 çeşit yemeği yetiştirdi,üzerine bu moloz yığını düşmüş gibi duran bezmin bir kıza doğum günü pastası yaptı.Masayı da kurdu bir güzel...Gık bile demedi..Öyle

Cemal Süreya ,Keyif Sanat Kahvesi'nde

Camında Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağı şiiri yazılıdır.Uşak'ın farklı ,özgün ,kültür sanat çalışmalarının  yapıldığı ,sahiplerinin de sıcak ,sanatsever oldukları aşikar;) Keyif Sanat Kahvesi'nde şiir okuma akşamlarımız başladı malum.Ben tabi ara ara kaçak olsam da ,her gittiğimde aldığım keyfi size anlatamam. Şiiri bu akşamlar sayesinde sevdiğimi itiraf etmeliyim.Bazı zaman ruhsuz okuyan arkadaşlarımın okumasından keyif almasam da ,onların şiire karşı duyarlılığı ,zaman geçtikçe okumalarında çaba sarfettiklerini görünce,bu tür ince şeylere önem verdiklerini  düşününce mutluluğum artıyor aslında.Bu yüzden bu açıdan bakınca tahammül edebiliyorum. düşünün,önceden şiir yazıp şiir okumayan,bildiği şiir ikiyi geçmeyen kişiyken şimdi başka şairler tanımak için çaba sarfediyor,sevdiğim şairlerin kitabını bizzat alıyorum. Ama şiir yazmıyorum artık !!! Boyumun ölçüsünü aldım,şiir yazmak ne kadar kolay görünse de zor zanaat ,bunun farkına vardım:-))) Sanırım iyi de o