Ana içeriğe atla

Gündemden uzak bir hafta sonu kaçamağı

Üç gün boyunca dünya ve Türkiye gündeminden uzak kaldım.O üç gün benim için zaman zaman sıkıntılarla da geçse ,inanın şu an ki can sıkıntım kadar uzun süre zihnimi meşgul etmedi.
Üç gün evden uzaktım ve ben kelimenin gerçek anlamıyla bir derin nefes aldım desem yeridir.Yediğim önümde,yemediğim arkamda,gak deyince dolu dolu kahvaltı guk deyince çay kahve ikramı ve bisküvi ikramı ,iki otur kalk öğle yemeği derken ben feleği şaşırdım.Kuş sütü eksik kahvaltıların binbir çeşitliliği ,şu bu derken inanın aklına bu dünyanın batacağı bile gelmiyor.Nerde kalmış Türkiye gündemi,nerde dünya gündemi?İyi ki hep böyle yaşamıyoruz,gerçekten insanın asalak olması işten bile değil!Milletvekillerinin ne kadar fütursuz davrandıklarının ıspatı şekil 1-A bknz.ben.
neyse arada böyle kaçamaklar iyidir.İnsanın bu ülkede ruh sağlığını kontrölde tutması için.yoksa çekilir dert değil.
Bir an işsiz olduğumu unuttum.Bir an beni vasıflara sığdırmak isteyenleri unuttum.Bir an insanların gözünde vasıflandırıldım.Yoğun bir çelişki yaşadım ama ilk defa beni vasıflandırmalarından rahatsız olmadım.İş başvuruları yaptığım biliniyordu ama bu sadece küçük bir detay olarak kaldı.
Giyiniyorsun püsleniyorsun restoranta geçiyorsun.Binbir çeşit arasından açık büfeden kahvaltını yapıyorsun.Sonra toplantı.Bir süre sonra çay kahve ikramı sonra yemek sonra toplantı yine çay kahve sonra yine yemek.
Kaçamak da yapılmadı değil.Baktık fiyatlar fahiş.Koyduk mu şarabımızı,biramızı çantaya.Arkadan Zeki Müren çalar,biz kafayı buluruz,kimisi çenesi açılır,coşar,kimisi sessizleşir...
Sonra sıcak küvetin içine atarsın kendini.bırakırsın kendini.vücudun bir tüy gibi.suda savrulur.
ertesi sabah yine giyinir püslenirsin.
İnan çokçabuk alışıveriyor bu rutine.Sanki anne karnından açık büfe ile doğmuş gibi.Bu rutin kısa süreceği için akışa kaptırırsın kendini.
Ne zaman ki otobüse binersin "şşt kızım,ne o öyle,sonradan görme gibi" diye şişirme bir azar patlatırsın kendine.
"Kardeşim gelmişim bir kere şuraya,ağzının tadını kaçırma,bakalım bir daha beş yıldız görebilecek miyiz?"
Yemekler güzel.Keyif gıcır.Seni yargılayan bile olsa tahammül edebiliyorsun.Edemiyorsan söylüyorsun.Haberleri izlemiyorum.Moralim de bozulmuyor.Daha ne ,değil mi?
Otobüse bindim ki.İçimde sadece baş ağrım ve mide bulantım var.Dünden kalma,bayatlamış pasta gibiyim sanki.
Ertesi gün....
birer çeşit zeytin peynir....ama otelde bulamadığım ve aradığım ,olmazsa olmazım Peynirli maydonozlu omlet...
Olsun ,annemin yanındayım ya.Ne gam!
Bilgisayarım yanımda.Kulağıma taktım mı müziği,benden Âla mutlu yok....
İnternette haberlere baktım:
Keyfim kaçtı.Adalet bakanı açıklıyor,3.yargı paketini.
hukukta boşlukların doldurulması gerektiği yerde boşluklu yerleri siz doldurun dercesinde büyük büyük boşluklar türetilmiş.
Birgün herkes şerefsiz ve adaletsiz olacak,cümlesi düştü aklıma.Endişelendim.
İlerde çocuklarımıza karakterli bir şahsiyet olmanın gereklerini nasıl anlatacağız.Sen iyi biri ol ,evladım.Bir gün hakkına gasp edecekler.Hakkını savunsan da adaletin yanında olmayacak mı,diyeceğiz.Birinin hakkını gasp ediyorsa 'aferin benim oğluma,bak milleti soyup soğana çevirdi,öyleyken de hapis cezası almıyor'
Üç gün bunu düşünmeden uyumamın yaşamamın lüksüne varmışım meğer,bilseydim servis tabağımla restorantta masa bulamayışıma dahi hayıflanmazdım!
Bunlar daha iyi günlerimiz mi,bilmiyorum!

http://haber.mynet.com/3-yargi-paketi-aciklandi-611786-politika/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

O o bir Türklerin Emile Zola'sı, O..o bir müzmin bekar , O kadın naturalisti...

*18 Ağustos 1864 doğumludur.Babasından etkilenmemiştir.annesine ise çok düşkündür. Annesi o dört yaşındayken veremden ölmüş ,bunun üzerine teyzesinin evine Aksaray'a yerleşmiştir. *Annesinin veremden ölmesiyle beraber evhamlı biri olur.Hatta Ahmet Mithat Efendi'nin kızını kendisiyle evlendirme teklifini nazikçe reddeder ve ömrü süresince evlenmez.Refik Ahmet Sevengil'in neden evlenmiyorsunuz sorusuna odasında bir nefese dahi tahammül edemediğini ,sinirli olacağını hatta bu sebeple misafirlikte bile kalmadığını dile getirmiştir. *Kadınların arasında uzun yıllar yaşadığı için onlardan etkilenmesi şüphesiz.Örgü ve tentene örmesi,reçel pişirmesi,evini bir kadın gibi titizce temizlemesi onun bu yönünü doğrular. *Sanat için sanat mantığından ziyade sanat toplum için yapılır görüşünü savunmuştur.Türklerin Emile Zola'sı diye bilinir öğretisel naturalizm akımında.'Deneysel Roman' Sadece belli bir kesimi anlatmaktansa halkın günlük hayatı üzerine yazmayı hedefle

Güzel İnsanlar Biriktirmişim,

Bugün bir huysuzluk vardı üzerimde.Gece de uyuyamamışım.Sabah gözümü bankanın mesajıyla açtım.Sağolsunlar,bugün şerefine,alışveriş edeceğim noktalardan ne alırsam üç katı fazla puan vereceklermiş.Ben ise ihtiyacım olmadıkça alışveriş etmeyi seven bir tip olmadığımdan bu mesaj bana yaramadı.Sağolsunlar yine de sağır sultandan önce doğum günümü kutlama lütfunda bulundular. Annem bugün  benim için  hazırlık yaparken  neli pasta  istediğimi sordu.Ben de beş karış suratla yapmamasını söyledim.Dedim ya ,doğum günüm benim için tam bir mutluluk kaynağı değil.Hatırlanmak,kutlanmak güzel şeyler.Sadece yanağıma iki öpücük ve seni seviyorum demeleri yeterli...Yoksa insanların benim için yorulmalarını istemiyorum.Hele hele oruçluyken...Ama annem bu...Koca kazık olmama rağmen tüm gününü mutfakta geçirme pahasına da olsa birbirinden leziz 4 çeşit yemeği yetiştirdi,üzerine bu moloz yığını düşmüş gibi duran bezmin bir kıza doğum günü pastası yaptı.Masayı da kurdu bir güzel...Gık bile demedi..Öyle

Cemal Süreya ,Keyif Sanat Kahvesi'nde

Camında Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağı şiiri yazılıdır.Uşak'ın farklı ,özgün ,kültür sanat çalışmalarının  yapıldığı ,sahiplerinin de sıcak ,sanatsever oldukları aşikar;) Keyif Sanat Kahvesi'nde şiir okuma akşamlarımız başladı malum.Ben tabi ara ara kaçak olsam da ,her gittiğimde aldığım keyfi size anlatamam. Şiiri bu akşamlar sayesinde sevdiğimi itiraf etmeliyim.Bazı zaman ruhsuz okuyan arkadaşlarımın okumasından keyif almasam da ,onların şiire karşı duyarlılığı ,zaman geçtikçe okumalarında çaba sarfettiklerini görünce,bu tür ince şeylere önem verdiklerini  düşününce mutluluğum artıyor aslında.Bu yüzden bu açıdan bakınca tahammül edebiliyorum. düşünün,önceden şiir yazıp şiir okumayan,bildiği şiir ikiyi geçmeyen kişiyken şimdi başka şairler tanımak için çaba sarfediyor,sevdiğim şairlerin kitabını bizzat alıyorum. Ama şiir yazmıyorum artık !!! Boyumun ölçüsünü aldım,şiir yazmak ne kadar kolay görünse de zor zanaat ,bunun farkına vardım:-))) Sanırım iyi de o