Ana içeriğe atla

Aksesuarlaştıramadıklarımızdan mısınız,Zorakileştiremediklerimizden mi?

Hep derler ,bağımlı olmak diye.Nedir bağımlı olmak diye kastettiğimiz? Bağlı kalmak ayrı ,bağımlı olmak ayrı.İşte ben de bu ayrımda bu başlığı düşünüyorum ne zamandan beri.
Bağımlı olmak,kendi kararlarını verememek,hep birilerine bağlı olarak yaşamak.Arkadaşlarım olmadan yemeğe gitmem,yanımda biri olmadan alışverişe gitmem.bilmem kim x konuşursa ben de konuşurum,gibilerinden...korkunç bir özbenlik düşüklüğü durumu bana göre.
Zaman zaman düşünüyorum ben de bağımlı bir insan mıyım diye?Ailemizdeki acı kayıptan sonra annemin üzerine daha çok düşmeye başlamıştım.Annemin içine kapanışını engellemeye çalışıyordum.Belki bu yolla birbirimizin acısını ancak biz biliriz diye mi düşünüyordum ben de acaba?Zaman zaman ben de düşünmüşümdür ben de...acaba...diye.
Alışveriş ederken ancak annemle veya bir arkadaşımla alışveriş ediyor,içime çok sinen bir şey olduğunda da tek başıma alışveriş yapabiliyorum.Tek başıma şehir dışına çıktığımda yol iz bulabiliyorum,çok şükür.Yanımda biri olmadan bir restorantta yemek yiyebiliyorum.Hem de telefonumun yalnızlığımı örtbas etmesine izin vermeden...Tek başıma kaldığım durumlarda susup pusmuyorum ortalıkta.Yeni bir çevreye giriyor,ortam elverdiğince adapte olabiliyorum.Türk kahvemi keyifle içiyorum,başım ağrıdığı için değil.Müzik belki içlerinde en bağımlısı olduğum şey ama müzik dinlemediğim zamanlarda kendi kendime söylemem yetiveriyor bana.Çok beklentim yok insanlardan.Beklenti oluşturmadan sevebiliyorum,bazen en çok benden gitmesine rağmen.Bu durumda bağımlı bir insan sayılmıyorum ben.

Aksesuarlaştıramadıklarımızdan mısınız,derken bu konuyla ilintili olarak bağlı olmak ve bağımlı olmak kavramlarını dile getirmek istedim.
Bir pantolon  bedeninize bol geliyorsa  kemeri zorunlu olarak kullanırsınız;
pantolon vücut ölçülerinize uyuyorsa bu kez pantolonu aksesuar olarak kullanırsınız.Ki,bu sizi karşıda görenlerin daha saygın biri olduğunuzun imajını verir.
Sevdiklerimiz de böyle işte,
gerekli olunan durumlarda ve onların gerek gördüğü zamanlarda çok da hayatlarına müdahale etmeden,bizim de hayatımıza müdahele ettirmeden sürdürme olgusu.

Sevinçlerimizi paylaşıyoruz,darda olduğumuzda yetişiyoruz,kötü günümüzde beraber oluyoruz,birbirimize saygı,sevgi,hoşgörüyle yaklaşıyoruz.Bu bizim hayatımız boyunca kullanabileceğimiz en şanslı adlettiğimiz aksesuarımız olmalı.
Aksi takdirde zorunlu olarak kemer takıyorsak ,bunun kendi ruh sağlığımız için olduğunu bilecek ,sınırlarımızı koymamız gerektiğini bileceğiz.
sınırların olması bizi mutsuz etmez,bizi mutsuz eden sınırlaştıramadıklarımızın  bizi yaşam kısıtlığına sebep vermesi.Bilmem anlatabildim mi?
ha bu arada toplumda saygınlık tümcesi ayrı bir konu,ona da değinebilirim bir ara.
Sevgiler...

Yorumlar

ebru dedi ki…
Sevgiler....takipteyim...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kaos

bi kek yapmışım ,annadın mı abicim ,o biçim ! dibine vur kardeşim sen ! tak kafaya birşeyler ,sonra soluğu mutfakta al ,iyi valla ! Hayır ,nasıl tığ gibi kaldin yine bilmem ! evlendin barklandın,bir çocuğun da var üstüne ,hayır niye halen adrenalin ! rahat bir tarafına batıyor zannımca! Bırak ya ,kullanırsa kullnasın ,kullanmazsa kullanmasın ,sana neee ! Yesin şişsin patlasın obez olsun ,umrunda mı , sen kendine bak ! Ay içim baydı yaneee ,Nedir kız bugünlerde bir trip falan ,bir çarparım bir duvar ,kendine gel lean ! bak şimdi sovanları öldürüyorsun ,üzerine de biberleri koyuyosun,sonra patlıcanları bayıltıyorsun ay sen resmen içimi daraltıyosun ! errrik dalı gevrektir ,errrik dalı gevrektir AMANIN basmaya gelmez ,yavrum basmaya gelmaz, hop de,eller havaya , darling darling şıkır şıkır Aman Allahım hepsi rüyaymış ;hele şükür ! toplumun kaosunu bilinçaltıma çekmişim . Ay ne avam şeyler onlar öyle !Pek banel ya ;hiç benlik değil ! Biri beni kurtarsıııın ...

Cemal Süreya ,Keyif Sanat Kahvesi'nde

Camında Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağı şiiri yazılıdır.Uşak'ın farklı ,özgün ,kültür sanat çalışmalarının  yapıldığı ,sahiplerinin de sıcak ,sanatsever oldukları aşikar;) Keyif Sanat Kahvesi'nde şiir okuma akşamlarımız başladı malum.Ben tabi ara ara kaçak olsam da ,her gittiğimde aldığım keyfi size anlatamam. Şiiri bu akşamlar sayesinde sevdiğimi itiraf etmeliyim.Bazı zaman ruhsuz okuyan arkadaşlarımın okumasından keyif almasam da ,onların şiire karşı duyarlılığı ,zaman geçtikçe okumalarında çaba sarfettiklerini görünce,bu tür ince şeylere önem verdiklerini  düşününce mutluluğum artıyor aslında.Bu yüzden bu açıdan bakınca tahammül edebiliyorum. düşünün,önceden şiir yazıp şiir okumayan,bildiği şiir ikiyi geçmeyen kişiyken şimdi başka şairler tanımak için çaba sarfediyor,sevdiğim şairlerin kitabını bizzat alıyorum. Ama şiir yazmıyorum artık !!! Boyumun ölçüsünü aldım,şiir yazmak ne kadar kolay görünse de zor zanaat ,bunun farkına vardım:-))) Sanırım iyi de o...

Üniversiteli Anne

Evlenip de çocuk sahibi olduğumdan beri hayatım öyle bir değisti ki...bir türlü rotamızı kaybettiğimiz günler bile oldu.. 6-7 ay İzmir Tire'de yaşadık...O başka bir hikaye...burada bahsetmeyi istediğim en güzel şeylerden biri... Umarım yakın zamanda bunu size güzelce anlatırım. Zaten bundan sonra bu blog sayfamda bir takım değişiklikler yapma kararım var...Bunun için artık daha organize daha planlı gitmek için yöntemler edindim. Evet bu da başka bir gün yazısı .Burda bir gülümseme smile'ı görmüş gibi gülümseyebilirsiniz . Benim bilgisayarım biraz arızalı olduğundan eşimin bilgisayarından yazıyorum.Onun klavyesi de kırgız-kazak alfabesi ...Yani bu satırları yazana dek ben bir süre idman yaptım.Ama yine smile yapamıyorum... ben aslında gülümsemeyi seven yazı dilinde bile seven gerçek hayattaymış gibi bunu yansıtmayı isteyen biriyim. bu yazımı okurken bunu düşünüp hissederek okursanız doğru iletişimi kurmuş olacağız  burda bir gözlüklü smile düşünebiliriz işte... ...