Ana içeriğe atla

Şimdi Haberler !

işten az önce geldim.güya hemen yatacaktım eve gelince.telefonumu iş yerinde unutmuşum.ayrıca yarın tek tatil günüm.telefonu almak için gitsem mi gitmesem mi bilmiyorum !

*****
günü yetkili görüşmesiyle sonuçlandırdım.orda adamın biri beni yakup ile görüştür diye ısrar ederken benim ekip başım çağrı değerlerimi görüp görmediğimi sormasın mı ,

-hiç sırası değil,ben burda nelerle uğraşıyorum,

görüşmeyi devraldı.saat 01:30'u geçti.görüşme devam ediyor.

o kadar beni başından savsakladı ya bugün hepsinin cenemesini çekti.Adama baştan kızmıştım ama iyi de oldu .

*****
bugün tiyatrodan bir arkadaşım aradı.geçen seneki gruptan hoca ile beni konuşmuşlar.provalara düzenli gidemediğimi söyleyen hoca arkadaşıma bu sene için 'bir saat bile olsa gelse ' demiş.nasıl koltuklarım kabardı,nasıl mutlu oldum anlatamam.demek o kadar başarılıymışım!
akşama kadar bu pozitif duygularla geçti.Uzun süre oldu hiç bu kadar mutlu olmamıştım ben!

****

size ileride kurmayı düşündüğüm avangard tiyatro evimin dekor örneğini göstereyim mi.Nette fotoğrafları görünce bayıldım resmen !

model 1
Model 2

 
Kostüm odası. Evimde de biriktiriyorum kostüm olacak eşyaları. 

Kostüm Odası.

evde envai çeşit şey var.hangi oyun istersen hangi döneme dair ;uydurabileceğim bir parça var.

******
Yazı yazmaya başladım.Tiyatro oyunları yazmaya başladım.zihnim daha bir üretken.İngilizce çalışıyorum.
Gitar kursuna başlayacağım.tek kişilik oyunum için TDK sözlüğü aldım,ona başlıyorum.Edebiyat dizisi kitapları okuyorum.Tiyatro olacak bakalım izin günlerinde.
Proje üretebileceğim sosyal toplum çalışmasının olduğu amatör bir duyguyla profesyonel iş sağlanabilen kendime uygun bir iş istiyorum şehirdışında.

*****
amerika keşfedilmişse başka bir diyar da var.keşfeilebilir.
öğrendiğimiz görüler vardır ,başka öğrenebileceklerimiz de olabilir
sanat bunun için var
hayatın içinde
hayat kalbimizin içinde........

TİYATROOOOOOOOOOOOOOOOO
BEKLE BENİ GELİYORUM
TAŞA TAŞAAA :-))

Yorumlar

Unknown dedi ki…
Nasıl bir tebessüm bıraktı yazın bende bir bilsen:)
Tebrik ederim,görüşemediğimiz süreler içinde ne çok şey değişmiş,yni kararlar,yeni adımlar atmışsın.Umarım tüm hayallerin ve uğraşıların en kısa sürede en güzel sonuçları verir canım.
Şahin Şirin ERDEM dedi ki…
kendin için neyin daha uygun olduğunu sen elbette daha iyi bilirsin. ama ben tiyatro sanatçılığını çok yakıştırıyorum sana şükran. sanatın bu kadar değersiz görüldüğü bir ülkede, umarım başka işlere gereksinim olmadan sadece tiyatro yaparak yaşamını sürdürebilir bir duruma ulaşırsın..
tiyatrodaki başarılarını görünce bize de mutlu olmak düşecek.. :)
Mutlu Eller dedi ki…
Blogunu böyle daha çok beğendim. Siyah karamsar gibi dursa da bence iyi olmuş, daha rahat okunuyor. Kostüm odasını pek bir sevdim. Her eve lazım gibi duruyor:)) Planların gayet yoğun, umarım hepsini gerçekleştirecek enerjin ve zamanın olur:)
Şükran dedi ki…
umarım ebrucum,artık ben de sevdiğim işlerde olmak istiyorum.hayallerimi gerçekşetirmek istiyorum,tüm çabam ve sabrım bunun için...
eminim sen de öylesin,
umuyorum bir gün ikimizde sevdiğimiz işlerle uğraşacağız:-))
Şükran dedi ki…
shirin ben de tiyatroyu kendime çok yakıştırıyorum.çok da seviyorum.ama destek de pek olmayınca çevreden hayatını idame ettirmek için ve birikim yapman için farklı kollarla beslenmen gerekiyor.dua et bana ,amacım kendimi bu konuda ıspatlamak ve şehir dışına açılmak bu süreçte :))
tiyatro hayatıma yine giriyor ,göreceksin:)
Şükran dedi ki…
teşekkür ederim semi.siyah bana hep canlı renk gelir ,siyahın içinde daha canlı tonlarla renkliliği yakaladım.evet ,öncekinden daha okunaklı olduğu da kesin,doğru söylüyorsun.
plan olunca pek gerçekleşmiyor ama bunlar artık hayatıma geçirebildiklerim.bu işimde bunlara gerek duyuyorum şimdi.şu an tek gereken ingiliz bir mektup arkadaşı:)
güzel dileklerin için teşekkür ederim...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Cemal Süreya ,Keyif Sanat Kahvesi'nde

Camında Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağı şiiri yazılıdır.Uşak'ın farklı ,özgün ,kültür sanat çalışmalarının  yapıldığı ,sahiplerinin de sıcak ,sanatsever oldukları aşikar;) Keyif Sanat Kahvesi'nde şiir okuma akşamlarımız başladı malum.Ben tabi ara ara kaçak olsam da ,her gittiğimde aldığım keyfi size anlatamam. Şiiri bu akşamlar sayesinde sevdiğimi itiraf etmeliyim.Bazı zaman ruhsuz okuyan arkadaşlarımın okumasından keyif almasam da ,onların şiire karşı duyarlılığı ,zaman geçtikçe okumalarında çaba sarfettiklerini görünce,bu tür ince şeylere önem verdiklerini  düşününce mutluluğum artıyor aslında.Bu yüzden bu açıdan bakınca tahammül edebiliyorum. düşünün,önceden şiir yazıp şiir okumayan,bildiği şiir ikiyi geçmeyen kişiyken şimdi başka şairler tanımak için çaba sarfediyor,sevdiğim şairlerin kitabını bizzat alıyorum. Ama şiir yazmıyorum artık !!! Boyumun ölçüsünü aldım,şiir yazmak ne kadar kolay görünse de zor zanaat ,bunun farkına vardım:-))) Sanırım iyi de o...

Köylerde Tiyatro İzlenimleri

Günün  Çocuk Sözü : "Öğretmeniim,bu abla çok güzel ama burda çok çirkin olmuuuş." 20-30 kadar çocuk merdiven trabzanına çıkar.Karşılarındaki rengarenk,şimdiye dek gördükleri ablalarından farklı olan ablaya inceleyerek bakarlar.Sorular eksik olmaz tabi haliyle : -O afişteki abla niye gelmedi ? Bizim Sevcan'dan bahsediyor.Direksiyon öğretmenliği yapmadığı günlerde aramızda katılan bu arkadaşımız grubun en hareketli ,en delişmen ,en  organizatörcüsünden... -Adınız ne? -Seneye gelecek misiniz? -abla be ,parayı vurdunuz heee Nedense bir de böyle bir cümle var.Sanki parayı bedava alıyoruz.Sanki hepsini biz alıyoruz.Çocuğunda da böyle ,erişkininde de ,yaşlısında da..Gel sen bir gün bize katıl,bakalım içine girince ne oluyormuş !  Cem Yılmaz' ın kulakları çınlasın:)) -Abla,seneye de olacak mısınız ? Sonra öğretmenleri  gelir : -Öyle öcü gibi bakmayın kıza.Uzaylı mı o !Senin benim gibi bir insan ! Ufak tefek kıpırdanmalar olur.Kimileri gider.Kimileri k...

O o bir Türklerin Emile Zola'sı, O..o bir müzmin bekar , O kadın naturalisti...

*18 Ağustos 1864 doğumludur.Babasından etkilenmemiştir.annesine ise çok düşkündür. Annesi o dört yaşındayken veremden ölmüş ,bunun üzerine teyzesinin evine Aksaray'a yerleşmiştir. *Annesinin veremden ölmesiyle beraber evhamlı biri olur.Hatta Ahmet Mithat Efendi'nin kızını kendisiyle evlendirme teklifini nazikçe reddeder ve ömrü süresince evlenmez.Refik Ahmet Sevengil'in neden evlenmiyorsunuz sorusuna odasında bir nefese dahi tahammül edemediğini ,sinirli olacağını hatta bu sebeple misafirlikte bile kalmadığını dile getirmiştir. *Kadınların arasında uzun yıllar yaşadığı için onlardan etkilenmesi şüphesiz.Örgü ve tentene örmesi,reçel pişirmesi,evini bir kadın gibi titizce temizlemesi onun bu yönünü doğrular. *Sanat için sanat mantığından ziyade sanat toplum için yapılır görüşünü savunmuştur.Türklerin Emile Zola'sı diye bilinir öğretisel naturalizm akımında.'Deneysel Roman' Sadece belli bir kesimi anlatmaktansa halkın günlük hayatı üzerine yazmayı hedefle...