Ana içeriğe atla

Piedra Irmağı'nın Kıyısında Oturdum Ağladım



Aslında bu aralar hiç bu tarzda bir kitap okuyasım yoktu.
İncecik , okunması kolay sürükleyici bir etkisi vardı kitabın.
Kitabın sonlarına doğru son zamanlarda kafama takılan bir çok sorunun ve sessiz düşünüp sorgulamalarımın izini buldum kitabın içinde.
Kitaplarda beğendiğim cümlelerin altını çizemiyorum. Bu sebeple okuduğum kitaplardan alıntılar yaptığım cümlelerimi panorama defterime not alıveriyorum.

Kitaptan alıntı yapmadığım zamanlarda da kitabın zihnimde oluşturduğum düşüncelerimi yazıyorum bir başka deftere.














Bazı alıntı yapacağım sayfalar çok uzun cümleydi.Bundan sebebtir ki,onların fotoğrafını çektim.umarım görüntüleyebilirsiniz.

Son sözüm :
 Latin Amerika etebiyatında bilirsiniz Marquez ,Borges gibi yazarların da büyük yeri vardır.Paulo Coelho da kendi ülke edebiyatlarının gurur neferidir bana göre.
Ha bu arada çevirmeni Aykut Derman da yaptığım bir kaç incelemeye göre başarılı bir çevirmen ve kültür ataşesi olarak tanımlanıyor.


Bu da benim önceden çektiğim ama sonradan koymayı unuttuğum ,şimdi de fotoğraflar arasında bulamadığım ama bir başkasının da dikkatini çekip koymuş olduğu alıntı fotoğraflardan biri.

(Ne uzun cümle kurdum,bir an bağlayamayacağım diye düşündüm :)


AYKUT DERMAN 'A AİT KISA BİR BİLGİ :

Aykut Derman

Aykut Derman 1942’de İstanbul’da doğdu. İ.Ü. Edebiyat Fakültesi ’nde okudu. Yıldız Teknik Üniversitesi’nde okutmanlık yaptı. 1970’ten bu yana çeşitli yayınevlerine, ansiklopedi ve dergilere çeviriler yaptı. Çeşitli konularda elliye yakın çevirisi var.
Can Yayınları ve Yapı Kredi Yayınların'da olmak üzere bir çok çeviri kitabı var.

Paulo Coelho hakkında ise zaten daha çok bilgi var.
Ben dikkati bu kez çevirimen üzerine çekmek istedim.Zira çeviri de önemldir değil mi ya ;-)

Kitaba dair bir çaok görsel var tabi.Ama ben kendi keşfimi bu paylaştıklarımla yaptım işte.

Okumadıysanız bir solukta bitirebileceğiniz,okurken de zihin dimağınızın açılacağını düşünüyorum.

Sevgiyle... 


Yorumlar

Elif dedi ki…
Paulo Coelho'yu çok seviyorum, birçok kitabını büyük zevkle okudum. 4 5 yıl öncesinde bu kitabı okumayı çok istiyordum, hüzünlü bir dönemimdi ve ismi beni çok etkilemişti. Ne olduysa, sonradan unuttum. Şimdi siz hatırlatınca tekrar ekledim okunacaklar listeme, çok teşekkürler :)
Şükran dedi ki…
Greta,
Okunması keyifli ve içsel bir yolculuğa çıkaran bir kitap.bilirsin Paulo coelho bunu iyi başarıyor,
Teşekkür ederim ben de içten yorumun için :-)
Muzurella dedi ki…
yazarın belki de okumadığım tek kitabı bu..neden bilmiyorum elim gitmemişti bir türlü. ama aklıma getirdin, ben de mi okusam ne yapsam :)
Şahin Şirin ERDEM dedi ki…
yıllar önce okumuştum bu kitabı. okuduğumda çok etkilenmiştim. coelho nun simyacı sı çok daha etkilemişti beni. okumadıysan onu da tavsiye ederim.
çevirmen elbette çok önemli ve hak ettikleri değeri görmüyorlar bence. bu güzel edebiyat eserlerini onların sayesinde okuyabiliyoruz. ben bir sayfa çevirinceye kadar canım çıkıyor. :) çok zor iş.
Şükran dedi ki…
Muzurella,
öneriyorum kesinlikle.Bu kitabını da beğenerek okuyacağına inanıyorum:-)
Şükran dedi ki…
Simyacı, paulo coelho'nun okuduğum ilk kitabı.Keyifle okumuştum.bir daha yine okurum :-)

Bu blogdaki popüler yayınlar

O o bir Türklerin Emile Zola'sı, O..o bir müzmin bekar , O kadın naturalisti...

*18 Ağustos 1864 doğumludur.Babasından etkilenmemiştir.annesine ise çok düşkündür. Annesi o dört yaşındayken veremden ölmüş ,bunun üzerine teyzesinin evine Aksaray'a yerleşmiştir. *Annesinin veremden ölmesiyle beraber evhamlı biri olur.Hatta Ahmet Mithat Efendi'nin kızını kendisiyle evlendirme teklifini nazikçe reddeder ve ömrü süresince evlenmez.Refik Ahmet Sevengil'in neden evlenmiyorsunuz sorusuna odasında bir nefese dahi tahammül edemediğini ,sinirli olacağını hatta bu sebeple misafirlikte bile kalmadığını dile getirmiştir. *Kadınların arasında uzun yıllar yaşadığı için onlardan etkilenmesi şüphesiz.Örgü ve tentene örmesi,reçel pişirmesi,evini bir kadın gibi titizce temizlemesi onun bu yönünü doğrular. *Sanat için sanat mantığından ziyade sanat toplum için yapılır görüşünü savunmuştur.Türklerin Emile Zola'sı diye bilinir öğretisel naturalizm akımında.'Deneysel Roman' Sadece belli bir kesimi anlatmaktansa halkın günlük hayatı üzerine yazmayı hedefle

Güzel İnsanlar Biriktirmişim,

Bugün bir huysuzluk vardı üzerimde.Gece de uyuyamamışım.Sabah gözümü bankanın mesajıyla açtım.Sağolsunlar,bugün şerefine,alışveriş edeceğim noktalardan ne alırsam üç katı fazla puan vereceklermiş.Ben ise ihtiyacım olmadıkça alışveriş etmeyi seven bir tip olmadığımdan bu mesaj bana yaramadı.Sağolsunlar yine de sağır sultandan önce doğum günümü kutlama lütfunda bulundular. Annem bugün  benim için  hazırlık yaparken  neli pasta  istediğimi sordu.Ben de beş karış suratla yapmamasını söyledim.Dedim ya ,doğum günüm benim için tam bir mutluluk kaynağı değil.Hatırlanmak,kutlanmak güzel şeyler.Sadece yanağıma iki öpücük ve seni seviyorum demeleri yeterli...Yoksa insanların benim için yorulmalarını istemiyorum.Hele hele oruçluyken...Ama annem bu...Koca kazık olmama rağmen tüm gününü mutfakta geçirme pahasına da olsa birbirinden leziz 4 çeşit yemeği yetiştirdi,üzerine bu moloz yığını düşmüş gibi duran bezmin bir kıza doğum günü pastası yaptı.Masayı da kurdu bir güzel...Gık bile demedi..Öyle

Üniversiteli Anne

Evlenip de çocuk sahibi olduğumdan beri hayatım öyle bir değisti ki...bir türlü rotamızı kaybettiğimiz günler bile oldu.. 6-7 ay İzmir Tire'de yaşadık...O başka bir hikaye...burada bahsetmeyi istediğim en güzel şeylerden biri... Umarım yakın zamanda bunu size güzelce anlatırım. Zaten bundan sonra bu blog sayfamda bir takım değişiklikler yapma kararım var...Bunun için artık daha organize daha planlı gitmek için yöntemler edindim. Evet bu da başka bir gün yazısı .Burda bir gülümseme smile'ı görmüş gibi gülümseyebilirsiniz . Benim bilgisayarım biraz arızalı olduğundan eşimin bilgisayarından yazıyorum.Onun klavyesi de kırgız-kazak alfabesi ...Yani bu satırları yazana dek ben bir süre idman yaptım.Ama yine smile yapamıyorum... ben aslında gülümsemeyi seven yazı dilinde bile seven gerçek hayattaymış gibi bunu yansıtmayı isteyen biriyim. bu yazımı okurken bunu düşünüp hissederek okursanız doğru iletişimi kurmuş olacağız  burda bir gözlüklü smile düşünebiliriz işte...