Ana içeriğe atla

Süt mü yoğurtan,yoğut mu sütün içinde tat'lı ;)





Ayranın içine süt koymayı denediniz mi hiç?
Ben denedim,pek de alâ oluyor hem de!!!
Süt ile kendimce envai içecekler uyarladım ben bir zaman.

Bir gün bir fikrim geldi.Canım nasıl bir ayran istiyor anlatamam ; istedi ! Şöyle kararında tuzu,mevsim normalinde soğukluğu.Zaten ben böyleyim.Durduğum yerde canım eksi ister,tuzlu ister .Bir ara da böyle ayran isteyip dururdu canım benim . (Beni duyan da bir şey var sanacak)
Ayranı da  blendırda köpürterek yapmasını pratik buluyorum.Hem de seviyorum ben:)

Yoğurtu koydum.yoğurdıun suyundan da koydum bir miktar.Sonra 1 çay bardağı kadar da süt de ekledim mi,bir miktar da tuz derken, blendırda 5 dakika kadar yüksek devirde karıştırdım.Bayağı da lezzetli oluyormuş hani.Şimdiye kadar bilmeyen ,denemeyen tanımayan varsa deneyebilir :)

Sonra bir günkü daha ayran denememde de içine salatalık,dereotu,biber,maydonoz,nane içine koyulabilen envai çeşit yeşillik koyup ayran yaptım.Tabi yine ayranın içinde süt vardı!!!





Bir zamanlar da süt üzerine envai denemeler yapardım kendimce.Süt ,nescafe,bal,vanilya aroması evde varsa dondurma ,evde meyve varsa meyve koyar ,blendırda yüksek devirde 5 dakikadan uzun bir süre kadar karıştırırdım.Evde bal yoksa şeker koyar,nescafeden de 1 çay kaşığı koymak yeterli geliyor  köpüklü, sütlü içecek için.Küçük kuzilerim bayılıyor bu içeceğe.
Sonra sonra milkshake denildi bu içeceklere.Meğer milkchake'in adını ben bile henüz bilmeden ben böyle bir içecek uyarlamışım kendimce:-))

İçecekler üzerinde denemelerim sürüyor halâ....Beğenildiğinde burda paylaşırım yine:-))

Yorumlar

deeptone dedi ki…
ha haaa denerim ben bunları.
hiç aklıma gelmedi ayranın içine bunlar ha. ayranın içine sit bi de. hemen denicem.
:)
Şükran dedi ki…
dene,denediğinde bana fikrini de yaz olur mu:))
ayrıca böyle denediğim birkaç denemem var,tadanlar lezzetli bulduğunu söylüyor ama herkesin tadı kendine öyle değil mi;)

Bu blogdaki popüler yayınlar

O o bir Türklerin Emile Zola'sı, O..o bir müzmin bekar , O kadın naturalisti...

*18 Ağustos 1864 doğumludur.Babasından etkilenmemiştir.annesine ise çok düşkündür. Annesi o dört yaşındayken veremden ölmüş ,bunun üzerine teyzesinin evine Aksaray'a yerleşmiştir. *Annesinin veremden ölmesiyle beraber evhamlı biri olur.Hatta Ahmet Mithat Efendi'nin kızını kendisiyle evlendirme teklifini nazikçe reddeder ve ömrü süresince evlenmez.Refik Ahmet Sevengil'in neden evlenmiyorsunuz sorusuna odasında bir nefese dahi tahammül edemediğini ,sinirli olacağını hatta bu sebeple misafirlikte bile kalmadığını dile getirmiştir. *Kadınların arasında uzun yıllar yaşadığı için onlardan etkilenmesi şüphesiz.Örgü ve tentene örmesi,reçel pişirmesi,evini bir kadın gibi titizce temizlemesi onun bu yönünü doğrular. *Sanat için sanat mantığından ziyade sanat toplum için yapılır görüşünü savunmuştur.Türklerin Emile Zola'sı diye bilinir öğretisel naturalizm akımında.'Deneysel Roman' Sadece belli bir kesimi anlatmaktansa halkın günlük hayatı üzerine yazmayı hedefle

Güzel İnsanlar Biriktirmişim,

Bugün bir huysuzluk vardı üzerimde.Gece de uyuyamamışım.Sabah gözümü bankanın mesajıyla açtım.Sağolsunlar,bugün şerefine,alışveriş edeceğim noktalardan ne alırsam üç katı fazla puan vereceklermiş.Ben ise ihtiyacım olmadıkça alışveriş etmeyi seven bir tip olmadığımdan bu mesaj bana yaramadı.Sağolsunlar yine de sağır sultandan önce doğum günümü kutlama lütfunda bulundular. Annem bugün  benim için  hazırlık yaparken  neli pasta  istediğimi sordu.Ben de beş karış suratla yapmamasını söyledim.Dedim ya ,doğum günüm benim için tam bir mutluluk kaynağı değil.Hatırlanmak,kutlanmak güzel şeyler.Sadece yanağıma iki öpücük ve seni seviyorum demeleri yeterli...Yoksa insanların benim için yorulmalarını istemiyorum.Hele hele oruçluyken...Ama annem bu...Koca kazık olmama rağmen tüm gününü mutfakta geçirme pahasına da olsa birbirinden leziz 4 çeşit yemeği yetiştirdi,üzerine bu moloz yığını düşmüş gibi duran bezmin bir kıza doğum günü pastası yaptı.Masayı da kurdu bir güzel...Gık bile demedi..Öyle

'21 Aralık Blog Coşması

Herkese merhaba, İyisiniz hoşsunuz afiyettesiniz inşallah. Günlerden bu yana 21 Aralık furyası sürüp gidiyordu.O da bitti gitti.Maya takivimine göre on yıl önce de kıyamet oluyordu zaten.Yine bir şey olmadı.Delinin biri kuyuya bir taş attı ,medya da bunu alladı dalladı süsledi püsledi bir alamet-i farika şekline dönüştürdü. Aklıma şimdi Hüseyin Rahmi Gürpınar geldi Kuyruklu Yıldız Altında İzdivaç.Bilen bilir kuyruklu yıldızın  günlük hayatta insanların arasında nasıl rivayetlere yol açtığını yansıtıyordu bu romanında, yazar. Aynı mesele, yine benzer konuşmalar arasında geçmiyor mu şimdi... Hay Allah ,hiç mi değişmeyiz kardeşim,hiç mi :) Bu arada Şirince'de şaraplar ucuzlamış  ve bu kez yerli turistler sarmış Şirince meydanını...Hani ilk Şirince etkilenecekti ya bu 21 Aralık kehanetinden:)    Ah bu Mayalar..Mayalarrrr...Neyse burdan hareketle bugünlerde dolaşan bir mimi yazmak istedim ben.Ebru'yu ziyaretim sırasında yorum yapıp seve seve bu mimi cevaplama kara