her perşembe ve her cumartesi bugün planladığım bir etkinlik var demek istiyorum.Bugün şiir okumak için,öyküler okumak için ,bugün kaç aydan beri hazırlanmış olduğum tiyatro oyunu için....
Yelteniyorum saatler bulmaya,oyunum için kostümler bulmaya,oyunum için seninle afiş hazırlığı yapmaya..Para ayıracak oluyorum bir kenara ,afişlerin basımı için,bugün bir saat almak için,saatlerin tiktağına katlanabilmek için..Sen bilmezsin ben odamda saat tiktağını bile duymak istemem...
Oysa şimdi gözüm envai çeşit saatlerde...
günler haftalar geçiyor ,ama saatler geçmek bilmiyor.Oysa önceden saat nasıl geçerdi ,günler haftalar geçmeyi zor bilirdi !
Ne tersim ben değil mi ?
Sen gideli tersliğim daha bir belli olur oldu.Meğer bir heykeltraşın ellerinde de yontuluyormuşum !
Şair duyarlığın bu olsa gerek !
Önceden zaman yetmezdi.Her gün bir şeyler olurdu.Her gün ben de bir şey bulurdum.Evin yolunu bulmak için randevular verirdim.Şimdi ise iş dönüşü bir yerde tıngırdamak için fırsat kolluyorum.
Çayını özlüyorum.Sigaranı da özlüyorum.Sensiz içtiğim bir sigaranın tadı bile yok.
Bazen içim coşuyor.sana gelmek için,haykırmak için,ben anlatmadan senin beni anlatmanı bekleyerek,hayattan ve insanlardan,edindiğim iş tecrübelerinden gözlemlerimi anlatmak istiyorum.
Sonra aklıma geliyor yokluğun.vazgeçiyorum.eve gidiyorum.Canım dışarı çıkmak,arkadaşlarımla görüşmek istemiyor.
Çünkü seninle konuşuyorum,seninle,içimden ta derinlerden,beni bu şehirde bu hayatta anlayabilecek insanken.Bu kentte yalnızlığımı unutturacak tek kişiyken.Senin karşında yorulmadığımda....
kimse bu yazıma yorum yazmasa iyi.Çünkü herkes yorum yaptığında senin bu yazıyı popüler bulup okumayacağına inanıyorum...
Biliyorum sen benim blogumu okuyorsun ...
Yelteniyorum saatler bulmaya,oyunum için kostümler bulmaya,oyunum için seninle afiş hazırlığı yapmaya..Para ayıracak oluyorum bir kenara ,afişlerin basımı için,bugün bir saat almak için,saatlerin tiktağına katlanabilmek için..Sen bilmezsin ben odamda saat tiktağını bile duymak istemem...
Oysa şimdi gözüm envai çeşit saatlerde...
günler haftalar geçiyor ,ama saatler geçmek bilmiyor.Oysa önceden saat nasıl geçerdi ,günler haftalar geçmeyi zor bilirdi !
Ne tersim ben değil mi ?
Sen gideli tersliğim daha bir belli olur oldu.Meğer bir heykeltraşın ellerinde de yontuluyormuşum !
Şair duyarlığın bu olsa gerek !
Önceden zaman yetmezdi.Her gün bir şeyler olurdu.Her gün ben de bir şey bulurdum.Evin yolunu bulmak için randevular verirdim.Şimdi ise iş dönüşü bir yerde tıngırdamak için fırsat kolluyorum.
Çayını özlüyorum.Sigaranı da özlüyorum.Sensiz içtiğim bir sigaranın tadı bile yok.
Bazen içim coşuyor.sana gelmek için,haykırmak için,ben anlatmadan senin beni anlatmanı bekleyerek,hayattan ve insanlardan,edindiğim iş tecrübelerinden gözlemlerimi anlatmak istiyorum.
Sonra aklıma geliyor yokluğun.vazgeçiyorum.eve gidiyorum.Canım dışarı çıkmak,arkadaşlarımla görüşmek istemiyor.
Çünkü seninle konuşuyorum,seninle,içimden ta derinlerden,beni bu şehirde bu hayatta anlayabilecek insanken.Bu kentte yalnızlığımı unutturacak tek kişiyken.Senin karşında yorulmadığımda....
kimse bu yazıma yorum yazmasa iyi.Çünkü herkes yorum yaptığında senin bu yazıyı popüler bulup okumayacağına inanıyorum...
Biliyorum sen benim blogumu okuyorsun ...
Yorumlar
Onu gören yere eğilip de almıyorsa bir hiç!..
ve kimse için değişmemelisin!
Ne sen başkası için mecburi istikametsin;
ne de başkası senin için...
Yorma kendini;
bırak hayatına eşlik etmek isteyenler seninle gelsin" /Bukowski
ne kadar anlamlı ve güzel sözler yazmışsınız,
sanki ben bu sözlerin hakkında kompozisyon yazmış siz de bu cümlelerimi karşılayan sözler söylemiş gibi...
güzel oldu çok güzel :)