Ana içeriğe atla

Hayallerden Uzanan...


Uzun bir süre oldu mimlenmeyeli.Daha doğrusu mim cevaplamayalı.
Çünkü ben aslında beğendiğim mimleri cevaplıyorum mimlensem de mimlenmesem de.Uzun süre ara vermiştim kendimce.
Sonra blog gezintilerimi yaparken ve yine Deep'in paylaştığı mimi okurken tesadüfen bir baktım mimlenmişim ben.Deep tarafından da mimlenilmek güzel bir durum.Blogların gizemli prizmatik şeker bloggerı o.
Aranızda onu tanımayan pek yoktur ama ola ki küçük minnacık bir ihtimal sayfasını burdan ziyaret edebilirsiniz ve mim yazısını da :)




Hayal kurmayı herkes sever sanıyordum ben önceden ama.Sevmeyenler de varmış !
Oysa hayal kurmak yaşamanın bir başka boyutu bence,
Hayal kurmak hayatımın bir parçası olduğu için yazmadan duramazdım.Teşekkür ederim Deep,kulakların şu an güzel bir konçerto müziği gibi çınım çınım çınlasın inşallah :)

Hergün hayatım ne kadar yoğun olursa olsun hayal kurarım ben.Hatta onun için ayrı bir zaman dilimi oluştururum.Boş kaldığım her saniye benim için hayal anı.O an temizlik yapmam gerekip misafir ağırlamam gerekse bile hayallerimi öyküleştirip tiyatral hale getirdiğim oluyor laf aramızda.
Moralim çok bozuksa bile mesela kendimi sahnede hayal ediyorum,direkt modum değişiyor.



Hergün kendime ayırdığım rutin hayal anlarım ise mutlaka müzikle oluyor.
Bazen bir sinema filminde oynuyorum,TV dizilerine sıcak bakmıyorum ama Yalan Dünya dizisinde kendime bir karakter çiziyor oluyorum,olmadı Nil'ce şarkılar söylüyorum.Bazen rock müzikler söylüyorum sahnede.Bazen ise deli gibi dans ediyorum,bazen ise artistik danslar yapıyorum.Mesela bir keresinde kendimce zor bir hareketi çalışa çalışa yapmıştım,


Bazen müzikal tiyatrolarda oynuyorum...Bazen kendim açıyorum sahnemi,tiyatro merkezimi.Bir bakıyorum orası bir Yaşam merkezi olmuş çıkmış.Sabah insanlar geliyor mutlu,beraber kahvaltı shakelerimizi içiyoruz,sporumuzu yapıyoruz,gün arasında yeşil çaylarımızı,türk kahvemizi yudumluyoruz,provalar oluyor ,müzik oluyor eğleniyoruz,herkes sakin,mutlu ,dingin,
herkes bir başkasına yardım ederek mutlu oluyor.
Kimse yanımda evlenmem gerek,çocuğum olmuyor ,param olsa şu kürkü alırım,evleneceğim ama kaynana 5 bilezik yapmıyor ,demiyor...



bazen de Oscar töreninde,Cannes 'da görüyorum kendimi.Tony ödülüne de layık görülebilirim değil mi:) 
Hatta hayal bu ya,işi abartıp bir edebiyat ödülüne de layık görülebilirim.Mesela Haldun Taner Öykü Ödülü...Tabernakul,Nobel,Pulitzer...biri beni durduurrrrrrrrsuuun :D


Büyük bir evde 10 çocukla beraber kalmak...Onlarla kurabiye yapmak onlarla top oynamak onlarla dans etmek sonra aynı yerde büyüklerin de olduğunu düşünmek tavla şakalaşmaları,aile kutlamaları,dayanışmalar....

Arada da tek başına kalmak istediğimde sığınabileceğim küçük bir antresola bir liman yani ev....
Mutfak ,salon alt taraf,merdivenlerden .çıkıldığında yatak odası ve çalışma köşesi,banyoda mutlaka küvet ,ve küvet cam kenarında veya gerçekmiş gibi görünen bir deniz manzarası...

Sevdiklerime kullanışlı bir ev....



Araba maraba yok.Motor da yok.eğer çok lazım olursa kiralanır.
Bisiklet olur ama.Genç,yetişkin,çoluk çocuk ,yaşlı selemize sandviçlerimi koyar kır gezilerine gideriz.

Paranın pulun malın mülkün,kişisel gelişim zırvalıklarının rafa kalktığı sevginin ,anlayışın ,hoşgörünün,kahkahaların ,sağlığın konuştuğu güzel anlar kuruyorum...
Kimi zaman Paris'de olup Edit piaf dinleyip Chanel kıyafetleri giyerken,
Bir yandan Travis -closer dinleyip country ev halinde olduğum oluyor,
Bazen eski zaman kıyafetleri ginip Grease esintisi oluştururken,
bazen Chicago müzikleriyle kadınsı ve hayat dolu ve feminen oluyorum
Bazen popüler müzik dinliyorum,o zaman da fabrikasyon seri üretime kaçıyorum,yani herkes ne giyerse ondan,
Brahms esintileri dinlediğimde de uzun kuyruklu vücudu saran kıyafetler için mağrur bir kadın gibi....


Hep böyle güzel olmuyor bazen tabi,
Bazen kurduğum kötü bir hayale bile aldanıp ağladığım oluyor.Bilmem nedendir kaptırıveriyorum...

Sonra da bir bakıyorum her biri yazılmayı bekliyor....
Yetmiyor şimdi bunları Pinterestte görselleştirmeye başladım.Aştık azizim aştık !

Geçen gün şunu derken buldum kendimi :
"Acaba ben kafayı mı yiyorum ?"
"yoksa gerçeklerden mi kaçıyorum"

Ne zaman bunu düşünsem kendimce uçuk gördüğüm hayalim gerçekleşti.Demek az kalmış bir şeyler için daha !


Hayaller kurulur,öyküler yazılır...Veee açılır perdeeeee :)

Mimlediğim kişileri buraya yazmıyorum.Sayfanıza gelip tek teeek söyleyeceğim ,

Seviyorum sizi,
Özletmeyin kendinizi ....

Not : Fotoğraf mı ?Yok canım o kadar da bana kalsın ;)

 
 

Yorumlar

Şahin Şirin ERDEM dedi ki…
çok tatlı çok güzel hayaller..
umarım bütün hayallerin gerçekleşir..
hayal kurmak ta,hayallere kavuşmak için yapılan yolculuk ta güzeldir..
yaşam merkezi, ev hayali çok güzeldi.
deeptone dedi ki…
hey maşallah maşallah.

senin hayallerinin böyle olduğunu tahmin ediyordum zaten. teatral müzikal edebiyatsı sinemasal kurabiyevi :)))

ay bunların hepsi bir arada nasıl olsun beeee.

şenlikli yazmışsın.

hayalin hep bolsun amin.
:)
Gulcin dedi ki…
harika :)
en kisa zamanda yazmak icin elimden geleni yapacagim :)
pembelideniz dedi ki…
Ne güzel hayaller bunlar böyle ;)

Hayal kurmak iyidir iyi...

Sevgiyle :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

O o bir Türklerin Emile Zola'sı, O..o bir müzmin bekar , O kadın naturalisti...

*18 Ağustos 1864 doğumludur.Babasından etkilenmemiştir.annesine ise çok düşkündür. Annesi o dört yaşındayken veremden ölmüş ,bunun üzerine teyzesinin evine Aksaray'a yerleşmiştir. *Annesinin veremden ölmesiyle beraber evhamlı biri olur.Hatta Ahmet Mithat Efendi'nin kızını kendisiyle evlendirme teklifini nazikçe reddeder ve ömrü süresince evlenmez.Refik Ahmet Sevengil'in neden evlenmiyorsunuz sorusuna odasında bir nefese dahi tahammül edemediğini ,sinirli olacağını hatta bu sebeple misafirlikte bile kalmadığını dile getirmiştir. *Kadınların arasında uzun yıllar yaşadığı için onlardan etkilenmesi şüphesiz.Örgü ve tentene örmesi,reçel pişirmesi,evini bir kadın gibi titizce temizlemesi onun bu yönünü doğrular. *Sanat için sanat mantığından ziyade sanat toplum için yapılır görüşünü savunmuştur.Türklerin Emile Zola'sı diye bilinir öğretisel naturalizm akımında.'Deneysel Roman' Sadece belli bir kesimi anlatmaktansa halkın günlük hayatı üzerine yazmayı hedefle

Güzel İnsanlar Biriktirmişim,

Bugün bir huysuzluk vardı üzerimde.Gece de uyuyamamışım.Sabah gözümü bankanın mesajıyla açtım.Sağolsunlar,bugün şerefine,alışveriş edeceğim noktalardan ne alırsam üç katı fazla puan vereceklermiş.Ben ise ihtiyacım olmadıkça alışveriş etmeyi seven bir tip olmadığımdan bu mesaj bana yaramadı.Sağolsunlar yine de sağır sultandan önce doğum günümü kutlama lütfunda bulundular. Annem bugün  benim için  hazırlık yaparken  neli pasta  istediğimi sordu.Ben de beş karış suratla yapmamasını söyledim.Dedim ya ,doğum günüm benim için tam bir mutluluk kaynağı değil.Hatırlanmak,kutlanmak güzel şeyler.Sadece yanağıma iki öpücük ve seni seviyorum demeleri yeterli...Yoksa insanların benim için yorulmalarını istemiyorum.Hele hele oruçluyken...Ama annem bu...Koca kazık olmama rağmen tüm gününü mutfakta geçirme pahasına da olsa birbirinden leziz 4 çeşit yemeği yetiştirdi,üzerine bu moloz yığını düşmüş gibi duran bezmin bir kıza doğum günü pastası yaptı.Masayı da kurdu bir güzel...Gık bile demedi..Öyle

Cemal Süreya ,Keyif Sanat Kahvesi'nde

Camında Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağı şiiri yazılıdır.Uşak'ın farklı ,özgün ,kültür sanat çalışmalarının  yapıldığı ,sahiplerinin de sıcak ,sanatsever oldukları aşikar;) Keyif Sanat Kahvesi'nde şiir okuma akşamlarımız başladı malum.Ben tabi ara ara kaçak olsam da ,her gittiğimde aldığım keyfi size anlatamam. Şiiri bu akşamlar sayesinde sevdiğimi itiraf etmeliyim.Bazı zaman ruhsuz okuyan arkadaşlarımın okumasından keyif almasam da ,onların şiire karşı duyarlılığı ,zaman geçtikçe okumalarında çaba sarfettiklerini görünce,bu tür ince şeylere önem verdiklerini  düşününce mutluluğum artıyor aslında.Bu yüzden bu açıdan bakınca tahammül edebiliyorum. düşünün,önceden şiir yazıp şiir okumayan,bildiği şiir ikiyi geçmeyen kişiyken şimdi başka şairler tanımak için çaba sarfediyor,sevdiğim şairlerin kitabını bizzat alıyorum. Ama şiir yazmıyorum artık !!! Boyumun ölçüsünü aldım,şiir yazmak ne kadar kolay görünse de zor zanaat ,bunun farkına vardım:-))) Sanırım iyi de o