Ana içeriğe atla

Pazar yeri gibi burası,isteğin bini bir para

Hazirana kadar bu oyunu çalışmayı hızlandırmalı ve ezberi bitirmeliyim.
Hazirana kadar bir çok insana yardım etmeliyim.
Başka insanların da hayallerini gerçekleştirmeliyim.
Artık ödemeleri bitirip birikimlerime geçmeliyim.
Daha çok kitap..daha çok film...daha çok il..daha çok insan..daha çok dergi..Daha çok sergi...daha çok üretmeliyim...
Günlük konuşma kalıplarında fransızca cümlelere daha çok hakim olmalıyım...
Bir enstrüman çalmalıyım..bir gitar,bir mızıka, bir bateri ,bir perküsyon ,bir şan dersi beni geliştirecek ve öfkemi kontrol etmemi sağlayacaktır
iki -üç kişilik bir grup oluşturmalıyım kendime,ortak paydada buluştuğumuz...
Seyahatlere vakit ayırmalıyım,dil okullarını değerlendirmeli,yurt dışında çalışmalara katılmalıyım...
Bir daktilo almalıyım..
Bir cansız mankenim olmalı mesela...
Daha fazla vitamin mineral ,daha fazla omega-3 almak gün boyunca daha zinde olmamı sağlayacaktır
Pilatesi hayatıma koymamın zamanı geldi,ertelememem gerekiyor
Bu yaz bir gördüğüm o tulumu dikmem lazım.Onarılacakları onarmak ,yeniden düzenlenecek kıyafetleri sırasıyla revize etmek gerekiyor...
Gerekli olan makine lastiği,dantel,fisto ,lastik,boncuk ,tül temin edilmeli...
Tiyatro için kitaplıkta bir bölüm açılmalı,
Bir an evvel yükselmek istiyorum.Bilgisayarım ve telefonum benden ilgi bekliyor..
Bir dinlenme anımda blogumun temasının değişmesini istiyorum
Ertelediklerimi yapmak istiyorum
2014 yılında Tiyatro Medresesinde olmayı daha sonra da Paris'e veya Moskova'ya gelmek istiyorum.
İki oyun daha hazırlanıp trenle seyahat edip nerde çalgı orda kalgı mekanlarında oynamak istiyorum
Anneme yeni bir mutfak yaptırmak istiyorum.Salonun duvarını da kırdırmak istiyorum.Mutfak duvarını da kırıp onun yerine  buzlu camlı küçük kareli nişli bir detay eklemek istiyorum.
Uşak'ta eski döküntü küçük bri sahne var.Seneler önce Ayşegül Atik Uşak'a gelmişti o sahneye 'Gizli Bahçe'oyunu için.O yıllar lisedeydim.Şimdi kullanılmıyor.duydum ki çok kötü durumdaymış.Hayalim orayı restore ettirmek.Dekorasyonu da kendim yapmak...

Hayaller ,hedefler nasıl birbirine giriyor...Yatmadan önce düşünmek bile öyle güzel geldi ki...Kendi k-hayatından çıkıp bir çok insanın hayatına ve hikayesine dokunmasına mutlu olabilmek...

Hayat,bunu gerçekleştirebileceğini bilerek güzel...Bunun için savaşarak güzel...Tatmin oluyorum...

Bir Pazar Gününe giderken bugün Jehan Barbur'un Sarı parçasını dinleyin..
ve aklınızda ben kalayım...






Yorumlar

Profösör dedi ki…
Çok güzel hayaller ve çok güzel tasavvurlar.. İnşallah gerçekleşir..

Bu blogdaki popüler yayınlar

O o bir Türklerin Emile Zola'sı, O..o bir müzmin bekar , O kadın naturalisti...

*18 Ağustos 1864 doğumludur.Babasından etkilenmemiştir.annesine ise çok düşkündür. Annesi o dört yaşındayken veremden ölmüş ,bunun üzerine teyzesinin evine Aksaray'a yerleşmiştir. *Annesinin veremden ölmesiyle beraber evhamlı biri olur.Hatta Ahmet Mithat Efendi'nin kızını kendisiyle evlendirme teklifini nazikçe reddeder ve ömrü süresince evlenmez.Refik Ahmet Sevengil'in neden evlenmiyorsunuz sorusuna odasında bir nefese dahi tahammül edemediğini ,sinirli olacağını hatta bu sebeple misafirlikte bile kalmadığını dile getirmiştir. *Kadınların arasında uzun yıllar yaşadığı için onlardan etkilenmesi şüphesiz.Örgü ve tentene örmesi,reçel pişirmesi,evini bir kadın gibi titizce temizlemesi onun bu yönünü doğrular. *Sanat için sanat mantığından ziyade sanat toplum için yapılır görüşünü savunmuştur.Türklerin Emile Zola'sı diye bilinir öğretisel naturalizm akımında.'Deneysel Roman' Sadece belli bir kesimi anlatmaktansa halkın günlük hayatı üzerine yazmayı hedefle

Güzel İnsanlar Biriktirmişim,

Bugün bir huysuzluk vardı üzerimde.Gece de uyuyamamışım.Sabah gözümü bankanın mesajıyla açtım.Sağolsunlar,bugün şerefine,alışveriş edeceğim noktalardan ne alırsam üç katı fazla puan vereceklermiş.Ben ise ihtiyacım olmadıkça alışveriş etmeyi seven bir tip olmadığımdan bu mesaj bana yaramadı.Sağolsunlar yine de sağır sultandan önce doğum günümü kutlama lütfunda bulundular. Annem bugün  benim için  hazırlık yaparken  neli pasta  istediğimi sordu.Ben de beş karış suratla yapmamasını söyledim.Dedim ya ,doğum günüm benim için tam bir mutluluk kaynağı değil.Hatırlanmak,kutlanmak güzel şeyler.Sadece yanağıma iki öpücük ve seni seviyorum demeleri yeterli...Yoksa insanların benim için yorulmalarını istemiyorum.Hele hele oruçluyken...Ama annem bu...Koca kazık olmama rağmen tüm gününü mutfakta geçirme pahasına da olsa birbirinden leziz 4 çeşit yemeği yetiştirdi,üzerine bu moloz yığını düşmüş gibi duran bezmin bir kıza doğum günü pastası yaptı.Masayı da kurdu bir güzel...Gık bile demedi..Öyle

Cemal Süreya ,Keyif Sanat Kahvesi'nde

Camında Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağı şiiri yazılıdır.Uşak'ın farklı ,özgün ,kültür sanat çalışmalarının  yapıldığı ,sahiplerinin de sıcak ,sanatsever oldukları aşikar;) Keyif Sanat Kahvesi'nde şiir okuma akşamlarımız başladı malum.Ben tabi ara ara kaçak olsam da ,her gittiğimde aldığım keyfi size anlatamam. Şiiri bu akşamlar sayesinde sevdiğimi itiraf etmeliyim.Bazı zaman ruhsuz okuyan arkadaşlarımın okumasından keyif almasam da ,onların şiire karşı duyarlılığı ,zaman geçtikçe okumalarında çaba sarfettiklerini görünce,bu tür ince şeylere önem verdiklerini  düşününce mutluluğum artıyor aslında.Bu yüzden bu açıdan bakınca tahammül edebiliyorum. düşünün,önceden şiir yazıp şiir okumayan,bildiği şiir ikiyi geçmeyen kişiyken şimdi başka şairler tanımak için çaba sarfediyor,sevdiğim şairlerin kitabını bizzat alıyorum. Ama şiir yazmıyorum artık !!! Boyumun ölçüsünü aldım,şiir yazmak ne kadar kolay görünse de zor zanaat ,bunun farkına vardım:-))) Sanırım iyi de o