Ana içeriğe atla

Şiir adamı keyif adamı



Dev adam gitti.Hani derdim ya size Keyif Sanat Kahvesi,Keyif Sanat Kahvesi diye.Hani her hafta şiir akşamları olurdu.Hani öyküler okurduk.Az şey anlatmadım mekan hakkında.Aslında ne zaman birini tanısam ,ne zaman edebiyat sanat hayat insanlar hakkında konuşsak,kitaplar veya şiir tutardım elinden Keyif'e götürürdüm.Talat İçöz ile tanıştırırdım.Gönlü dev kendisi dev adam...

Hakkında çok şey konuşulacak,gidişiyle büyük bir süpriz yaşatan özel insan....

ARTIK YOK!

Dev Adama...
Şiirlerin bende dev adam,blogumu gökyüzünden takip ettiğinden eminim.Şiirlerini bir gün belki burda yayınlarım.Kıskanmayı bıraktığım gün..
Biliyorsun seni ve Keyif'i kıskanmak bu son günlerde bulaşmıştı bana.Yüreğimin bir bildiği varmış meğer,seni kıskandığımdan zahar...Eskisi gibi her yeni tanıştığım kişiyi hemen kolundan tutup getirmiyordum sana...

Kaldım mı yine bir başıma böyle,
bir başıma ,dımdızlak yine!....

bugün sana gelmek için çok yeltendim,
sonra gözlerim gezindi Kahve sayfasında,
çakıldım yerimde,kıpırdayamadım,
seninle içtiğimiz çayı,tüttürdüğüm sigaramı,soluyamadığım dumana gülmek istedim
Anlayamadığım insan ilişkilerini düşündüm
seninle konuştum
kıpırdayamadım yerimden,içimden konuştum

 Şiir değil bu Talat İçöz ,
sen bilirsin beni,
böyle yazarım ben içimden geçenleri....


Yorumlar

nevrotik dedi ki…
Gidişler hep can yakıcıdır ama bazılarının gidişi daha can yakıcıdır... Tüm sevdiklerimiz gittikleri yerde rahat olsunlar. Belki de orası buradan daha güzeldir...
ilhan dedi ki…
2013 almaya devam ediyor ne yazık ki. Her gün tanıdığımız biri. Hepsi ışık içinde yatsınlar. Çok duygusal anlatmışsınız.

Bu blogdaki popüler yayınlar

O o bir Türklerin Emile Zola'sı, O..o bir müzmin bekar , O kadın naturalisti...

*18 Ağustos 1864 doğumludur.Babasından etkilenmemiştir.annesine ise çok düşkündür. Annesi o dört yaşındayken veremden ölmüş ,bunun üzerine teyzesinin evine Aksaray'a yerleşmiştir. *Annesinin veremden ölmesiyle beraber evhamlı biri olur.Hatta Ahmet Mithat Efendi'nin kızını kendisiyle evlendirme teklifini nazikçe reddeder ve ömrü süresince evlenmez.Refik Ahmet Sevengil'in neden evlenmiyorsunuz sorusuna odasında bir nefese dahi tahammül edemediğini ,sinirli olacağını hatta bu sebeple misafirlikte bile kalmadığını dile getirmiştir. *Kadınların arasında uzun yıllar yaşadığı için onlardan etkilenmesi şüphesiz.Örgü ve tentene örmesi,reçel pişirmesi,evini bir kadın gibi titizce temizlemesi onun bu yönünü doğrular. *Sanat için sanat mantığından ziyade sanat toplum için yapılır görüşünü savunmuştur.Türklerin Emile Zola'sı diye bilinir öğretisel naturalizm akımında.'Deneysel Roman' Sadece belli bir kesimi anlatmaktansa halkın günlük hayatı üzerine yazmayı hedefle

Güzel İnsanlar Biriktirmişim,

Bugün bir huysuzluk vardı üzerimde.Gece de uyuyamamışım.Sabah gözümü bankanın mesajıyla açtım.Sağolsunlar,bugün şerefine,alışveriş edeceğim noktalardan ne alırsam üç katı fazla puan vereceklermiş.Ben ise ihtiyacım olmadıkça alışveriş etmeyi seven bir tip olmadığımdan bu mesaj bana yaramadı.Sağolsunlar yine de sağır sultandan önce doğum günümü kutlama lütfunda bulundular. Annem bugün  benim için  hazırlık yaparken  neli pasta  istediğimi sordu.Ben de beş karış suratla yapmamasını söyledim.Dedim ya ,doğum günüm benim için tam bir mutluluk kaynağı değil.Hatırlanmak,kutlanmak güzel şeyler.Sadece yanağıma iki öpücük ve seni seviyorum demeleri yeterli...Yoksa insanların benim için yorulmalarını istemiyorum.Hele hele oruçluyken...Ama annem bu...Koca kazık olmama rağmen tüm gününü mutfakta geçirme pahasına da olsa birbirinden leziz 4 çeşit yemeği yetiştirdi,üzerine bu moloz yığını düşmüş gibi duran bezmin bir kıza doğum günü pastası yaptı.Masayı da kurdu bir güzel...Gık bile demedi..Öyle

'21 Aralık Blog Coşması

Herkese merhaba, İyisiniz hoşsunuz afiyettesiniz inşallah. Günlerden bu yana 21 Aralık furyası sürüp gidiyordu.O da bitti gitti.Maya takivimine göre on yıl önce de kıyamet oluyordu zaten.Yine bir şey olmadı.Delinin biri kuyuya bir taş attı ,medya da bunu alladı dalladı süsledi püsledi bir alamet-i farika şekline dönüştürdü. Aklıma şimdi Hüseyin Rahmi Gürpınar geldi Kuyruklu Yıldız Altında İzdivaç.Bilen bilir kuyruklu yıldızın  günlük hayatta insanların arasında nasıl rivayetlere yol açtığını yansıtıyordu bu romanında, yazar. Aynı mesele, yine benzer konuşmalar arasında geçmiyor mu şimdi... Hay Allah ,hiç mi değişmeyiz kardeşim,hiç mi :) Bu arada Şirince'de şaraplar ucuzlamış  ve bu kez yerli turistler sarmış Şirince meydanını...Hani ilk Şirince etkilenecekti ya bu 21 Aralık kehanetinden:)    Ah bu Mayalar..Mayalarrrr...Neyse burdan hareketle bugünlerde dolaşan bir mimi yazmak istedim ben.Ebru'yu ziyaretim sırasında yorum yapıp seve seve bu mimi cevaplama kara