Ana içeriğe atla

Yeni Yıla Doğru Giderken...

Güya iki dakika blogları okuyup çıkacaktım dostlar. Nerdeee bende o irade !

bakayım dedim eş dost ,abi ,abla,ne yazar ne çizer,ne çeker,ne oynar ,

FESTİGAN'a uğradım Allahım o ne güzel fotoğraflar öyle,bayıldım !Ben de geçen gün servisten inince bizim caddenin çok çıplak kaldığını düşünüp hayıflanmıştım. Yoksa ben mi görmedim ya !

Hiç yeni yıl geliyormuş gibi değildi. Sabah serviste bile iktidarın yolsuzluk haberlerini dinliyoruz.Bu arada elimde de bugünlerde Soner Yalçın'ın Samizdat kitabı var ya,pek alakalıyım.Yine de bazen kaçıyorum açıkcası gündemden.Çünkü bana ne diyemiyorum !Sabah ilk bunları duyunca da ,bulanan midem daha çok bulanıyor.Kahvaltımı etmem gerek düşüncesiyle az idare eder popüler müzik kanalına transfer oluyorum.Ya da olmadı bazen Star TV'deki Seda'yı açıyorum.Ancak ona tahammül edebiliyorum bazı zamanlar.Onu da annem seviyor :)

Ben de seviyorum ben de !
Sadece bir çağrı merkezinde çalıştığım için modumu pozitif ayara çekmek istiyorum,ondan !

****
Bugün tatildim.tek tatil günüm.Aslında bugün evde olmayı çok isterdim.Odama bir ayar çekmem gerekiyor.Ama annem anneannemle teyzemin beni özlediğini söylüyorlar.Malum kaç haftadır gidemiyorum yok misafir geliyor yok biz onlara gitmek durumunda kalıyoruz,düşün arkadaşlarla program yapmayı sadece hafta içi akşama sıkıştırmaya çalışıyorum!
sokaklar hareketli ama her zamanki hareketlilik.Uşak'ın hareketli tek caddesi var Mecburiyet Caddesi.Ee biz de göbeğinde oturduğumuzdan kalabalık halini biliyoruz.

arkadaşlarla yılbaşı çekilişi yaptık.Hediye alacağım.Sonra da renkli ışıklar var ya kablolu,onlardan aldım.Çam ağacım mı var,aksine aynamın üzerine takacağım.

muhtelif zamanlarda uzun zaman uğrayamadığım sevdiğim insanlara uğradım.Oysa ne zordu oraya gitmek !
Yeni yıl takvimi aldım,sanki o varmış gibi,bir de süpriz varmış takvimin içinde !

sonra gelirsin akşamına yüzündeki maskeyle odanı değiştirir ışıklandırmaya kalkarsın,
üstüne şahane çekilmiş ışıl ışıl yeni yıl fotoğrafları !

bu yazı da yeni yıla hazırlık yazısı...

Şaka maka bu blogu da 2 sene önce yılbaşında gözümdeki yaşlarla açmıştım....
Ve bu sene şeytanın bacağını kırıp gerçekten sevebileceğim ,gönlüme göre bir iş icat etmek ve başarılı olmak istiyorum.Herkes başarımdan söz etsin istiyorum.Beni eleştiren,beni daima yargılayan,beni olduğum gibi kabul edemeyen,her davranışımda ama her davranışımda art niyet hisseden insanların hakkımda ne kadar yanlış düşündüklerini görmesini istiyorum.Çocuklarımı  özledim.okullara,köylere gidip sobalı sınıflarda tiyatro oynadığımız çocuklarımı özledim."sizi izlemiştim" "Siz tiyatroyla ilgileniyordunuz" diyen insanlara devam edebildiğimi söylemek istiyorum.
Beni anlayan,benim yanımda olan,beni ben olarak seven birini bu sene hayatımda pat diye,onun gönlümün çalmasını dileyerek....

sonrası da diğer yazıma kalsın...

bu şimdi heyecana kapılarak yazdığım yazı,

fotoğraflısı,hınzırlısı,muziplisi olsun o da....
Sevgiyle kalın...



Yorumlar

Şahin Şirin ERDEM dedi ki…
Yeni yıl tüm isteklerinin, hedeflerinin gerçekleştiği bir yıl olur inşallah..
Mutlu Eller dedi ki…
Gündem kaçılmayacak gibi değil ki, insanın midesi kaldırmıyor artık!
Yeni yılda hayallerinin gerçek olmasını diliyorum ama en çok sağlık ve huzur diliyorum senin için:)
deeptone dedi ki…
tamam o zaman önümüzdeki yıl en çok iş dileğin gerçekleşsin. bence de o öğrenci, tiyatro günlerin ne güzeldi.

yeni yılın da blogunun yeni yaşı da kutlu olsun.

:)

benim de yarın 3. yılım bitiyor.

:)
Şükran dedi ki…
shirin,
inşallah inşallah :-)

Semi ,
bu sene içimden miladımın bir kez daha değişeceğini hissediyorum,hep birlikte inşallah :-)

deeptone,
içimin acısı sorma nasıl canım yanar...aslında bu da renkli,hatta bu konuda yazmanı pek isterdim.belki bir gün yazarsın bilmeden....
iyi ki yazıyorsun,iyi ki yazılarını okuyabiliyoruz..bakma sık gelemiyorum ama çok samimiyim seviyorum yazılarını....:)

dileklerin için teşekkürler...
ilhan dedi ki…
2014 de bütün dileklerinin olmasını diliyorum. Çok güzel bir yeni yıl yazısı yazmışsın. Hele bloğumun adını görünce daha da sevdim. :)) Mutlu, sağlıklı, şanslı bir yıl olsun.
Şükran dedi ki…
teşekkür ederim.sizinkinin yanında sözü edilemez:)

Bu blogdaki popüler yayınlar

O o bir Türklerin Emile Zola'sı, O..o bir müzmin bekar , O kadın naturalisti...

*18 Ağustos 1864 doğumludur.Babasından etkilenmemiştir.annesine ise çok düşkündür. Annesi o dört yaşındayken veremden ölmüş ,bunun üzerine teyzesinin evine Aksaray'a yerleşmiştir. *Annesinin veremden ölmesiyle beraber evhamlı biri olur.Hatta Ahmet Mithat Efendi'nin kızını kendisiyle evlendirme teklifini nazikçe reddeder ve ömrü süresince evlenmez.Refik Ahmet Sevengil'in neden evlenmiyorsunuz sorusuna odasında bir nefese dahi tahammül edemediğini ,sinirli olacağını hatta bu sebeple misafirlikte bile kalmadığını dile getirmiştir. *Kadınların arasında uzun yıllar yaşadığı için onlardan etkilenmesi şüphesiz.Örgü ve tentene örmesi,reçel pişirmesi,evini bir kadın gibi titizce temizlemesi onun bu yönünü doğrular. *Sanat için sanat mantığından ziyade sanat toplum için yapılır görüşünü savunmuştur.Türklerin Emile Zola'sı diye bilinir öğretisel naturalizm akımında.'Deneysel Roman' Sadece belli bir kesimi anlatmaktansa halkın günlük hayatı üzerine yazmayı hedefle

Güzel İnsanlar Biriktirmişim,

Bugün bir huysuzluk vardı üzerimde.Gece de uyuyamamışım.Sabah gözümü bankanın mesajıyla açtım.Sağolsunlar,bugün şerefine,alışveriş edeceğim noktalardan ne alırsam üç katı fazla puan vereceklermiş.Ben ise ihtiyacım olmadıkça alışveriş etmeyi seven bir tip olmadığımdan bu mesaj bana yaramadı.Sağolsunlar yine de sağır sultandan önce doğum günümü kutlama lütfunda bulundular. Annem bugün  benim için  hazırlık yaparken  neli pasta  istediğimi sordu.Ben de beş karış suratla yapmamasını söyledim.Dedim ya ,doğum günüm benim için tam bir mutluluk kaynağı değil.Hatırlanmak,kutlanmak güzel şeyler.Sadece yanağıma iki öpücük ve seni seviyorum demeleri yeterli...Yoksa insanların benim için yorulmalarını istemiyorum.Hele hele oruçluyken...Ama annem bu...Koca kazık olmama rağmen tüm gününü mutfakta geçirme pahasına da olsa birbirinden leziz 4 çeşit yemeği yetiştirdi,üzerine bu moloz yığını düşmüş gibi duran bezmin bir kıza doğum günü pastası yaptı.Masayı da kurdu bir güzel...Gık bile demedi..Öyle

Cemal Süreya ,Keyif Sanat Kahvesi'nde

Camında Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağı şiiri yazılıdır.Uşak'ın farklı ,özgün ,kültür sanat çalışmalarının  yapıldığı ,sahiplerinin de sıcak ,sanatsever oldukları aşikar;) Keyif Sanat Kahvesi'nde şiir okuma akşamlarımız başladı malum.Ben tabi ara ara kaçak olsam da ,her gittiğimde aldığım keyfi size anlatamam. Şiiri bu akşamlar sayesinde sevdiğimi itiraf etmeliyim.Bazı zaman ruhsuz okuyan arkadaşlarımın okumasından keyif almasam da ,onların şiire karşı duyarlılığı ,zaman geçtikçe okumalarında çaba sarfettiklerini görünce,bu tür ince şeylere önem verdiklerini  düşününce mutluluğum artıyor aslında.Bu yüzden bu açıdan bakınca tahammül edebiliyorum. düşünün,önceden şiir yazıp şiir okumayan,bildiği şiir ikiyi geçmeyen kişiyken şimdi başka şairler tanımak için çaba sarfediyor,sevdiğim şairlerin kitabını bizzat alıyorum. Ama şiir yazmıyorum artık !!! Boyumun ölçüsünü aldım,şiir yazmak ne kadar kolay görünse de zor zanaat ,bunun farkına vardım:-))) Sanırım iyi de o