Ana içeriğe atla

hayat detoksu


Oldum olası severim kulağımda müzik ve sokakları arşınlamak,kaybolmak adımlarında...Bisikletle bir gezi de kulağa hiç fena gelmiyor

Bazen hiç tanımadığın,sesini duymadığın insanların sadece yazılarıyla dolar için.Bir mutlu haberi sevindirir seni.Dersin ki kendi kendine 'Onun başına böyle bir şey gelmiş ,benim de gelebilir'
'Var böyle insanlar 'dersin.Bak dersin o gitmiş.Neler yaşamış.Benim için de bu düşündüğüm hiç de geç değil.
Bazen bri insanın suskunluğu batar yüreğine.ben konuşuyorum günde bilmem kaç kelime.O da konuşmalı.susmamalı.İçine kapanmamalı.Bir gün başıma gelir diye,benim de başıma geldi böyle yalnızlıklarım diye..üzülürüm onun adına.bilirim çünkü susuşunda,bir kahkahasında 'anlatmak istediğim çok şey var,bu yüzden susuyorum' diye haykırdığını.
Cevap versin vermesin,sesim gidiyor ulaşıyor ya bir şekilde.Kendimi deniz yıldızlarını kurtaran adam yerine koyuyorum.Atıyorum.Sesim ulaşıyor.Deniz yıldızının ne söylediğinin ne önemi var,cennetine döndükten sonra,değil mi !
Geçen çok yakın bir ablamın annesi öldü.Telefonu açtım.Ne diyeceğimi şaşırdım.amacım acını paylaşıyorum'du.Derin bir sessizlik oldu aramızda. Sesim kayboldu.Abimde duyduğum acıyı düşünmüştüm telefonu kulağımda çalıyorken.Pişman oldum."kahretsin,bu telefonu açmaya hazır değildim.Kaç senedir bir alışamamıştım bir başın sağolsun demeye.Nefret ederim teselli sözcüklerinden.
Yanımda olsunlar,elimi tutsunlar,gözlerime baksınlardı ama o lanetolasıca söylemek için söylemiş olunan sözleri etmeselerdi...
Ben üzüldüm.üzülüyorum diye kendimin sevmediği hiçbir şeyi bir başkasına yapmak istemedim.bu yüzden hep kontrollü gittim hayatta.
Kendimin yapmadığı,düşünmediğim şeyi başkasının söylemesi,hakkımda art niyet düşünmesi,bu davranışımdan kaynaklanan belki de gereksiz titizliğimde art niyet gözlemlenmesi en çok ağırıma giden tavır oldu.
"bazen benimle dalga geçtiğini düşünüyorum" deniliyor.
Acaba ben de bir HİÇKİMSE MİYİM?
hah,Mr.Nobodys'deki Daniel Jones gibi.Aaaa hayır aptalca bir benzetme bu,dikkate almayın.
Bugün blogları gezerken yemek tarifleri okudum.Lokantanın camında bekleşen aç kediler gibiydim.
Sonra yeni tandığım blogger arkadaşın içimi ısıtacak umutlu bir haberini aldım.
Sonra arada denk geldiğim beyaz ekran yoldaşını beklemeye başladım.

****
Bu fotoğrafı beğenerek kaydetmiştim.ama çekeni yazmamışım.bu fotoğrafın sahibini bilen varsa bana bildirirse sevinirim.

Ayağımın alçılı olması bende HAYAT DETOKSU etkisi yaptı.Çünkü başka zaman dinlenemezdim.Tatildeyken bile yapmam gereken işleri düşünüyordum.İTİRAF EDİYORUM BEN BİR İŞKOLİĞİM.tatili de bilmediğim için sinirlerim gerilebiliyor.bir süre önce hayattan soğuyan,dışarıya çıkmak istemeyen,çıkınca kendini eve dar atan bir ben vardı.
Şimdi ise ayağımdaki alçı çıksa da ,sabahın 8'inde dışatrı çıksam,hayatımı düzene soksam,spora başlasam,yeni insanlarla tanışsam,yeni yerler görsem,yeni şeyler öğrensem diye can atıyorum.
Müzik dinliyorum ama odanın içinde zıplayamıyorum ya çıldırtıyor beni:-))

Önümüzdeki blog yazısında :

*Vitaminlerin Kutsal Kitabı-Earl Mındell 
*Abdullah Oğuz filmi -Mutluluk
*Jaco Van Dormael-Mr.Nobody(Bay Hiçkimse)


Sık dinlediğim müzikler:
Anastasia-I Belong To You
Chicago müzikleri 
Kaybedenler Kulübü müzikleri 
Beyonce-Listen 
Ravel -Bolero
Dinah Washington-Mad Abaut The Boy

PİNTEREST DÜNYAM İÇİN :)

Blog sayfam da yazılarım da ben gibi.Ne tam düzenli ne tam dağınık.Ben de böyleyim işte
Cümlelerim ve yazılarımın arasındaki bağ da kopuk olabilir.Ama siz beni anlıyorsunuz değil mi ?

Sevginin ışığıyla kalın...


 

Yorumlar

semmma dedi ki…
Mr. Nobody'yi bekliyorum helecanla!
Şükran dedi ki…
İzlemiş miydin Mr Nobodys'i ?

ben de bekliyorum büyük helecanla neler yazacağımı:))
Şahin Şirin ERDEM dedi ki…
dinlenmek gevşemek rahatlamak iyidir..
bedenimize de iyi bakmamız gerekir..:)
kalbi art niyetlerle dolu insanlar, sahici samimi davranışları algılayamazlar..sadece bu bile büyük ceza onlara..sahici samimi bir dostluk yaşamaktan mahrum kalırlar..
umursamaya değmez insanları boşver kaale alma ..
İki Kum Tanesi dedi ki…
Geçmiş olsun canım. Şöyle bi göz atabildim yazdıklarına,sonra okurum detaylıca ,sevgiler :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Cemal Süreya ,Keyif Sanat Kahvesi'nde

Camında Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağı şiiri yazılıdır.Uşak'ın farklı ,özgün ,kültür sanat çalışmalarının  yapıldığı ,sahiplerinin de sıcak ,sanatsever oldukları aşikar;) Keyif Sanat Kahvesi'nde şiir okuma akşamlarımız başladı malum.Ben tabi ara ara kaçak olsam da ,her gittiğimde aldığım keyfi size anlatamam. Şiiri bu akşamlar sayesinde sevdiğimi itiraf etmeliyim.Bazı zaman ruhsuz okuyan arkadaşlarımın okumasından keyif almasam da ,onların şiire karşı duyarlılığı ,zaman geçtikçe okumalarında çaba sarfettiklerini görünce,bu tür ince şeylere önem verdiklerini  düşününce mutluluğum artıyor aslında.Bu yüzden bu açıdan bakınca tahammül edebiliyorum. düşünün,önceden şiir yazıp şiir okumayan,bildiği şiir ikiyi geçmeyen kişiyken şimdi başka şairler tanımak için çaba sarfediyor,sevdiğim şairlerin kitabını bizzat alıyorum. Ama şiir yazmıyorum artık !!! Boyumun ölçüsünü aldım,şiir yazmak ne kadar kolay görünse de zor zanaat ,bunun farkına vardım:-))) Sanırım iyi de o...

Guguk Kuşu'ndan Uyanış'a

Gecenin kör vaktinde fikirlerim üşengençliğimin esiri olmadan fırından yeni çıkmış bir simiti ağzımda erimesini bekler gibi yazıyorum buraya.Taze ve çıtır çıtır etkisini kaybetmeden.Çünkü soğuyunca aynı keyfi almıyor insan.Çay, kahve, çorba nasıl sıcak içilmeliyse öyle de yazılmalı yeni bir sinema filminin tadı. Ben filmi uzun uzadıya anlatmayı pek sevmem aslında.Anlattıklarım  filmin müzikleri ,karakterleri ve oyunculukları ve konunun nasıl ustalıkla işlendiğidir ,beni ne derece etkilediği ve bende neler uyandırdığıdır. Henri Carter Bress fotoğrafı İnsanları severim.İnsanları izlemeyi çok severim.İnsanları yürürken kulağımdaki soundtrack müzikle izlemeyi severim.Alışveriş merkezinin cam kenarına oturup bilgisayarımı masaya koyup hem yazı yazmasını hem insanları izlemesini severim.Bu yüzden fotoğraf gerçek gelir bana.Tiyatro ayrı büyü .Sinema ise ayrı bir beyaz cam büyüsü.Karakter ve durum sinemaları ise bir o kadar etkiler ve büyüler beni.Bu sebepten olacak ;ben ...

Anitta'nın Laneti

KENDİME YAZILAR: Matematikte Sondan İkinciymişiz : Türkiye’ye bir açık oturumda konuşma yapmak üzere gelmiş olan Nobel ekonomi ödüllü matematikçi John Nash, Türkiye’nin matematik bilgisinde... http://www.mutlueller.com  bloğunda yeni gelişmelerini takip ederken Mahfi Eğilmez'in sitesine rast geldim.Doğrusu Semi'nin bloğuna ne zaman uğrasam öğreneceğim mutlaka bir şeyler bulunuyor.Bu yüzden kendisi en sık takip ettiğim blogger arkadaşlarımın arasına girdi. Ordan hareketle Mahfi Eğilmez'in matematikle ilgili yazısını okudum. Mahfi Eğilmez de zaten sık takip ettiğim bir yazar.Kendisi ekonomist dışında tarihle de yakından ilgileniyor.Özellikle Hititlerle ilgili yazdığı Anitta'nın Laneti adlı kitabını okuduğumda Hititlerin şimdiki türklerin yaşayışıyla birebir örtüştüğünü gördüm.Yemekleri,kültürü ,ekonomisinin şimdiki yaşayışımıza benzerliği bende hayret uyandırmıştı.Önceden bu tür tarihe ilgi duymayan ben artık eski çağların medeniyetleriyle de yakın ilgilenir oldum.Y...