Ana içeriğe atla

Senfoni Sızıltısı

Hayatın getirdiği çizgilerden bahsediyorduk.Yazdık ikimiz de.Sonra bu dizeler döküldü kaleminden.Yaz diye kışkırttım birazcık.İyi oldu.İyi yapıyorum sanırım ben bu kışkırtma olayını :)
Hayatıma giren güzel insanlardan biri arkadaşım yazdı.Şiir ona ait,ben sadece dizgisinde düzeltme yaptım.Eski bir alışkanlık.Bir zamanlar şiir dizgileri de yapmışlığım var dev adam içiin.Nur içinde yatsın.Şimdi bir şair yürekli daha tanıdım.
Sanırım hayatın bu keyifini çatıyorum ben!
Bir gün bu satırlarda olmazsam öyle anın beni !
Ben beğendim.Sizinle bu müzikle beraber paylaşmak istedim.....


ayrılıklar,
kopmak demek
sonsuza kadar.
ayrılık desen desen işlemek
demek hayatı
yüreğini karartarak
yarınları aydınlatmak ,ayrılık
bir başka tercihi onaylamak
acılar içinde yanmak
sevişerek bir hayat
dünyaya getirmek belkide
ana rahminden cennete açılan
bir kapıdan geçmek
ayrılık , olmayış demek
belki de diğer alemde
güneş gibi doğmaktır
ayrılık dediğin.
yok! hayır !
olamaz böyle bir şey aslında
Ayrılıklar bağlıyor insanı!
 Sanıyoruz ki ayrılık demek,
Sonsuza demek kopmak,
Öyle değil,
Ayrılık ,delicesine bağlanmak!
yüreğine dokundu mu
hep bir ayrılık vardır insanın hamurunda
anne karnından ayrılmakla başlıyor
ilk ayrılık....

Yorumlar

Unknown dedi ki…
çok etkileyiciydi..ayrılıklar hüzün veriyor müzikle de bunu perçinlemişsin...
Şükran dedi ki…
yazıyı iş yerinden bir arkadaşım yazmıştı.beğenerek koydum ben de.senin de beğenmene sevindim ebrucum:)

Bu blogdaki popüler yayınlar

O o bir Türklerin Emile Zola'sı, O..o bir müzmin bekar , O kadın naturalisti...

*18 Ağustos 1864 doğumludur.Babasından etkilenmemiştir.annesine ise çok düşkündür. Annesi o dört yaşındayken veremden ölmüş ,bunun üzerine teyzesinin evine Aksaray'a yerleşmiştir. *Annesinin veremden ölmesiyle beraber evhamlı biri olur.Hatta Ahmet Mithat Efendi'nin kızını kendisiyle evlendirme teklifini nazikçe reddeder ve ömrü süresince evlenmez.Refik Ahmet Sevengil'in neden evlenmiyorsunuz sorusuna odasında bir nefese dahi tahammül edemediğini ,sinirli olacağını hatta bu sebeple misafirlikte bile kalmadığını dile getirmiştir. *Kadınların arasında uzun yıllar yaşadığı için onlardan etkilenmesi şüphesiz.Örgü ve tentene örmesi,reçel pişirmesi,evini bir kadın gibi titizce temizlemesi onun bu yönünü doğrular. *Sanat için sanat mantığından ziyade sanat toplum için yapılır görüşünü savunmuştur.Türklerin Emile Zola'sı diye bilinir öğretisel naturalizm akımında.'Deneysel Roman' Sadece belli bir kesimi anlatmaktansa halkın günlük hayatı üzerine yazmayı hedefle

Güzel İnsanlar Biriktirmişim,

Bugün bir huysuzluk vardı üzerimde.Gece de uyuyamamışım.Sabah gözümü bankanın mesajıyla açtım.Sağolsunlar,bugün şerefine,alışveriş edeceğim noktalardan ne alırsam üç katı fazla puan vereceklermiş.Ben ise ihtiyacım olmadıkça alışveriş etmeyi seven bir tip olmadığımdan bu mesaj bana yaramadı.Sağolsunlar yine de sağır sultandan önce doğum günümü kutlama lütfunda bulundular. Annem bugün  benim için  hazırlık yaparken  neli pasta  istediğimi sordu.Ben de beş karış suratla yapmamasını söyledim.Dedim ya ,doğum günüm benim için tam bir mutluluk kaynağı değil.Hatırlanmak,kutlanmak güzel şeyler.Sadece yanağıma iki öpücük ve seni seviyorum demeleri yeterli...Yoksa insanların benim için yorulmalarını istemiyorum.Hele hele oruçluyken...Ama annem bu...Koca kazık olmama rağmen tüm gününü mutfakta geçirme pahasına da olsa birbirinden leziz 4 çeşit yemeği yetiştirdi,üzerine bu moloz yığını düşmüş gibi duran bezmin bir kıza doğum günü pastası yaptı.Masayı da kurdu bir güzel...Gık bile demedi..Öyle

'21 Aralık Blog Coşması

Herkese merhaba, İyisiniz hoşsunuz afiyettesiniz inşallah. Günlerden bu yana 21 Aralık furyası sürüp gidiyordu.O da bitti gitti.Maya takivimine göre on yıl önce de kıyamet oluyordu zaten.Yine bir şey olmadı.Delinin biri kuyuya bir taş attı ,medya da bunu alladı dalladı süsledi püsledi bir alamet-i farika şekline dönüştürdü. Aklıma şimdi Hüseyin Rahmi Gürpınar geldi Kuyruklu Yıldız Altında İzdivaç.Bilen bilir kuyruklu yıldızın  günlük hayatta insanların arasında nasıl rivayetlere yol açtığını yansıtıyordu bu romanında, yazar. Aynı mesele, yine benzer konuşmalar arasında geçmiyor mu şimdi... Hay Allah ,hiç mi değişmeyiz kardeşim,hiç mi :) Bu arada Şirince'de şaraplar ucuzlamış  ve bu kez yerli turistler sarmış Şirince meydanını...Hani ilk Şirince etkilenecekti ya bu 21 Aralık kehanetinden:)    Ah bu Mayalar..Mayalarrrr...Neyse burdan hareketle bugünlerde dolaşan bir mimi yazmak istedim ben.Ebru'yu ziyaretim sırasında yorum yapıp seve seve bu mimi cevaplama kara