Pek üretken biri değilim bu ara.Bu ara kendime de pek vakit ayırdığım söylenemez.Bebeğim büyüdükçe uyku düzeni olacak daha sakin olacak filan diye düşünürken benim bebeğimin uyku düzeni daha bir harap oldu daha bir huysuzlaştı.haliyle o uyuduğu zaman ben de cup yatağa..ne yapayım dinlenemiyorum.arada derede anneannesine gün içinde koyup evime gelip işlerimi görüp bir daha onu almaya gidiyorum.ve yine aynı rutin.
ne yalan söyleyeyim bu süre içinde sadece çamaşır makinesi üstüne koyduğum kitabı günler sonra bitirebildim...günler sonra bitirebiliyorum da...bu süre zarfında ben de biraz sosyal medya takipçisi oldum.fazlasıyle...paylaşımlarımı bile bazen ordan yapar oldum...
zaman zaman bu durumun beni rahatsız ettiği bir gerçek.olduğum yerde saydığım kesin.tipik ev kadını oldum desem yeri...
Facebook'u kapatmıştım bu 15 temmuz dönemlerinde.paylaşımları gördükçe içim ezildi.15 günden sonra ben de bir merak.Çünkü çoğu çevrem sadece facebook'u kullanıyor ve ben de haliyle onları takip etmek istiyorum.Arada güzel paylaşımların olduğu da bir gerçek.
İşte bu Alain de Botton'un sözü bunun bir temsili örneği.Bu adamın bir kitabını mutlaka edinip kısa sürede yutma hevesi uyandırdı bende :)
Gerçi bu felsefe yazarını hemen yutmak biraz zor bence ama kendimi gaza getireyim diye yazdım laf aramızda ;)
Bu hikayeyi ne zaman alıntıladım bilmem ama sanırım gündeme göre o an bir şey düşündüm.Kısa kısa bu tür nükteler de iyi oluyor.Bu bir kitap aslında.Osmanlı padişahlarından bu şekilde nükteler içeriyor.Bu da arka kitap yazısı.
Bu kitabı okumak istedim.Nedense bana Momo'yu anımsattı.Momo yaaa,gönlümün başucu kitabı.Bizim kız bir okumaya başlasın,hele de kitap okumayı çok sevsin hemen bu kitaplara başlatacağım onu.
Şermin Çarkacı.Aynı zamanda Facebook'da takip ediyorum.Çok şirin çok pozitif bir anne.Onunla hamileliğimin son haftalarından itibaren tanıştım.iyi ki de tanışmışım.Çocuklarla yapabileceğiniz ,oynayabileceğiniz bir çok etkinlik var.
bu sözü de kitabından alıntı.İnsanın yüreğine sıcacık bir kucaklayış ve anne öpüşü bırakır gibi...İyi ki bu dünyada halâ onun gibi yaşayanlar var !
Shaeskpare'in sonelerini Türk İş Bankası Yayınları'ndan almıştım.Çok güzel soneleri var aslında.Bu şiiri de kendine özel.
Burda şunu düşünüyorum ben.yazmadan geçemem:
Son senelerde bir çok kişisel gelişim kitabı türedi.Aralarında seçerek okuduğum ve beğendiğim yazarlar var.fakat diğer ötesine geçecek olursam bir çoğu da kendini tekrar ediyor.Bu türü okuyan insan o kadar çok ki,özendirilen,sanki başka başka bir kitap türü yokmuş gibi veya sadece bunlar yararlıymış gibi algı uyandıran....bir çok insanın okuyup da halen çözüm odaklı gitmeyişi,görgüsüzlüğü,incesizliği,tevekkülünü kaybedişi,elinde olanıyla yetinmeyişi...yani bu kitapların layığıyla okunmayışına tanık olmam beni üzüyor ve kaygılandırıyor.
demem o ki,bağlayacağım nokta şu ,bundan seneler önce yazarlar ve şairlerin kişisel gelişim kitapları yoktu böyle bir sektör de yoktu.Bu insanlar sosyoloji psikoloji felsefe şiir vb okudular .o kazanılanlarla da eserlerini ürettiler.Ki,halen onları okumaktayız.Bir neslin genci hiç tanımadılar o kitapları.Ona rağmen kendini kişisel olarak geliştirdiler.
Bana kalırsa insanlar kişisel gelişim diye her zırvayı okuyacaklarına şiir sanat iletişim sosyal bilimler olsun her alanda okusunlar ve izlesinler.Shaeskpare'in şiiri işte ;kişisel gelişim kitapları da onun yazdığını yazmıyor mu kuzum!
Bu konu hakkında sohbet edip tartışmak isterim doğrusu :)
15 temmuz'da buna fazlasiyle şahit olduk.Sanırım anlamı bu kadar net .Emrah Serbest Tumblr'da takip ettiğim yazar .Aynı zamanda Kafa dergisinde de yazıyor.
Ha bu arada Kafa dergisinde bu ay Küçük Prens var !
İşte ben kitapları çok sevdim.Berrak bebek de çok sevdi.Resimleri,kalitesi gerçekten çok güzel.Dikkati çekmekte üstüne yok.Ressamların hayatına dair küçük bir öyküleme ,resimlerinden örnekler,tarzına kadar güzel bir çocuk kitabı.
bizimkine ben küçüklüğünden itibaren hep kitap okudum.İlgiyle de dinliyor.Öyle kuru kuru okumuyoruz tabi .sesimizin perdesini alçaltıp yükseltip farklı sesler çıkararak şarkılar söyleyerek kitabı bitiriyoruz.
Bu kitaplar 1001çiçek kitap dizisi ressam serisi.Şimdilik 4 tane.umarım daha devamı gelir.Bu ressamlar izlenimci ressamlar.Haklarında güzel bilgiler edindik.Dileiğim fütürstik kübistik sürrealist resssamları da tanıma yönünde.Mesela bir Matisse ,bir Chagall,bir Salvador Dali ,bir Picasso olsa fena olmaz ;)
bebekler için nice kitaplar var.banyo için olsun,boncuklu olanları olsun ,çok çeşitli olanları var.
ben ilk doğumunda bir kumaş kitap almıştım.Her defasında farklı hikayelere büründürerek anlatıyordum.Oyuncak -kitap olduğu için bir defalığına mahsus 60 liraya vermiştim.Halen de onu oynuyor ,okuyor,şarkılarını söylüyoruz.
aAma onun dışında banyo için olanı,boncuklu olanı derken onlardan almadım.iki kalın mukavvaya resimler yapıştır.bir cümle yaz.arka etiketi 15.
kitaba verilen paraya acımam amaaaa bu bir istisna.bunlar kitap değil.göz boyama bence.Almadım tabi onları.onların yerine bu tür ince hikaye kitapları alıyorum.Örneğin bu kitapların her biri 4.90 .3'e de aldığım var 5'e de.Ama uzun yıllar okuyabilir.
Diyeceğim o ki bebek kitapları,oyuncağı derken müthiş bir zorunluluğun içine sevkediliyor ebeveynler.Bir çoğu da para tuzağı .
Sevgiyle kalın,yine görüşmek üzere......
Yorumlar