Ana içeriğe atla

Alelecele yazılmış Anne yazısı




bebeğim şu an uyuyor .uyurken yazabiliyorum bunları .henüz yeni bir anneyim .son derece acemiyim desem ne kadar doğru bilemiyorum.yaşayarak öğreniyorum çoğu şeyi.yaygarayı bastığında elim ayağıma dolaşıyor.banyo ettirirken halen panik bir anneyim.Bir ara her kafadan bir ses çıkınca ne yapacağımı şaşırmıştım.sonra araştıra araştıra bebeğimi gözlemleyerek vlogger anneler ( Merve Özkaynak,İrem Güzey,Acemi Anne,Philips Avent ) kaynağında programımızı oluşturduk çok şükür.
Anne olmanın erdemlerinden bahsetmeyeceğim.Zaten bunu herkes dile getiriyor.
O değil de anne olunca pratik olmaya başladım ben.
Herşey bir yana çok eğleniyorum.Kızım 3 aydan gün almaya başladı.Ve ben şimdiden onunla bol bol eğleniyorum.Dans ediyorum.hayal kuruyorum.O ağlarken ben ondan baskın çıkıyorum.birden donup kalıyor "ne yapıyor ya bu ,deli mi "der gibi .tiyatro yönüme de çok şey kattı .
çünkü ben kısmi, zamanlarda yine tiyatroya başlıyorum .iki arada bir derede bir romanın dramatizasyon işiyle de ilgileniyorum.
ay bu ne pratiklik bu kadar ,buna da vakit ayırıyorsun diye nazar etmeyin.çiğneyin sizin de olur.Ay tamam kabul ediyorum pek sevimsiz bir şaka oldu.mazur görünüz :)
arada derede kitap okumaya mücadele ediyorum.Hemen bitiremiyorum ama neticede hiç okumamaktansa uzun sürede okumak da kısa günün kârı ;-)
bazen uzun süre elime alamadığım zamanlarda dergi okuyorum.Hiç olmadı telefonuma yüklediğim flipboard uygulaması evden çıkamasam da beni dünyadan haberdar ediyor.
KAFA dergisini okumayı seviyorum.Bugünlerde James Joyce'dan Ulyses okuyorum.Kaç defa okumaya yeltendim.Bu kez bitireceeğim.Böyle deyince bitiriyorum inanın bana.Sabahattin Ali'nin Kürk Mantolu Madonna bunlardan bir tanesi mesela.İncecik bir kitap ama kaç günde bitirdiğimi söylemeye utanıyorum vallahi:)
Ahmet Ümit'in Aşk Köpekliktir kitabının ardından okudum.Birbirine paralel konularda yürüyor sanki.Önce Aşk Köpekliktir 'i sonra Kürk Mantolu Madonna'yı okuyun.Ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.
Önceden yemek tariflerinde yapımı alengirli tariflere özenirdim.annemi ise eleştiriyordum "hep basit aynı şeyleri yapıyor farklı şeyler denemiyor diye"
dediğimi yuttum ben.Şimdi ben de yapımı basit lezzetli yiyecekler üzerinde uğraşıyorum.avcil durumlarda pek işime yarıyor.
arada bebeğim uyuyunca film bakmaya da fırsatımız oluyor.bu süre zarfında önceden izlediğim filmleri bir daha izliyorum.Ne kadar uzun oldu onları izlemeyeli !
Afacan Kardeşim Ramona -bir çocuk sineması fakat çok eğlenceli .ben çok gülüyorum bu filme.Ebeveynler de izlerse çok sıkılmazlar bence .Tabi siz de seviyorsanız benim gibi çocuk sinemasını.
Kingsman -ben pek bilim kurgu sevmem ama bu film çok güzel işlemiş.Mıchael Ende'nin Momo kitabını okuduğum zamanki düşüncelerimi tekrar aklıma getirdi.
The Reader - Bu film kalbimde bir burukluk oluşturuyor.Unutmuşum.İyi oldu tekrar izledim.

Kızım uyandı .şimdilik benden bu kadar .
hemen döner miyim bilemem ama bir süre bu kısa yazıyla iadre edeceksiniz artık.
biz cicilerimizi giyip kızımla gezintiye çıkacağız.
sevgiyle kalın....  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Cemal Süreya ,Keyif Sanat Kahvesi'nde

Camında Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağı şiiri yazılıdır.Uşak'ın farklı ,özgün ,kültür sanat çalışmalarının  yapıldığı ,sahiplerinin de sıcak ,sanatsever oldukları aşikar;) Keyif Sanat Kahvesi'nde şiir okuma akşamlarımız başladı malum.Ben tabi ara ara kaçak olsam da ,her gittiğimde aldığım keyfi size anlatamam. Şiiri bu akşamlar sayesinde sevdiğimi itiraf etmeliyim.Bazı zaman ruhsuz okuyan arkadaşlarımın okumasından keyif almasam da ,onların şiire karşı duyarlılığı ,zaman geçtikçe okumalarında çaba sarfettiklerini görünce,bu tür ince şeylere önem verdiklerini  düşününce mutluluğum artıyor aslında.Bu yüzden bu açıdan bakınca tahammül edebiliyorum. düşünün,önceden şiir yazıp şiir okumayan,bildiği şiir ikiyi geçmeyen kişiyken şimdi başka şairler tanımak için çaba sarfediyor,sevdiğim şairlerin kitabını bizzat alıyorum. Ama şiir yazmıyorum artık !!! Boyumun ölçüsünü aldım,şiir yazmak ne kadar kolay görünse de zor zanaat ,bunun farkına vardım:-))) Sanırım iyi de o...

Üniversiteli Anne

Evlenip de çocuk sahibi olduğumdan beri hayatım öyle bir değisti ki...bir türlü rotamızı kaybettiğimiz günler bile oldu.. 6-7 ay İzmir Tire'de yaşadık...O başka bir hikaye...burada bahsetmeyi istediğim en güzel şeylerden biri... Umarım yakın zamanda bunu size güzelce anlatırım. Zaten bundan sonra bu blog sayfamda bir takım değişiklikler yapma kararım var...Bunun için artık daha organize daha planlı gitmek için yöntemler edindim. Evet bu da başka bir gün yazısı .Burda bir gülümseme smile'ı görmüş gibi gülümseyebilirsiniz . Benim bilgisayarım biraz arızalı olduğundan eşimin bilgisayarından yazıyorum.Onun klavyesi de kırgız-kazak alfabesi ...Yani bu satırları yazana dek ben bir süre idman yaptım.Ama yine smile yapamıyorum... ben aslında gülümsemeyi seven yazı dilinde bile seven gerçek hayattaymış gibi bunu yansıtmayı isteyen biriyim. bu yazımı okurken bunu düşünüp hissederek okursanız doğru iletişimi kurmuş olacağız  burda bir gözlüklü smile düşünebiliriz işte... ...

Anitta'nın Laneti

KENDİME YAZILAR: Matematikte Sondan İkinciymişiz : Türkiye’ye bir açık oturumda konuşma yapmak üzere gelmiş olan Nobel ekonomi ödüllü matematikçi John Nash, Türkiye’nin matematik bilgisinde... http://www.mutlueller.com  bloğunda yeni gelişmelerini takip ederken Mahfi Eğilmez'in sitesine rast geldim.Doğrusu Semi'nin bloğuna ne zaman uğrasam öğreneceğim mutlaka bir şeyler bulunuyor.Bu yüzden kendisi en sık takip ettiğim blogger arkadaşlarımın arasına girdi. Ordan hareketle Mahfi Eğilmez'in matematikle ilgili yazısını okudum. Mahfi Eğilmez de zaten sık takip ettiğim bir yazar.Kendisi ekonomist dışında tarihle de yakından ilgileniyor.Özellikle Hititlerle ilgili yazdığı Anitta'nın Laneti adlı kitabını okuduğumda Hititlerin şimdiki türklerin yaşayışıyla birebir örtüştüğünü gördüm.Yemekleri,kültürü ,ekonomisinin şimdiki yaşayışımıza benzerliği bende hayret uyandırmıştı.Önceden bu tür tarihe ilgi duymayan ben artık eski çağların medeniyetleriyle de yakın ilgilenir oldum.Y...