Ana içeriğe atla

Sohbetin ucunu kaçırdım ben




bir yazı yazıyorum.epey de ilerliyorum. sonra da vazgeçiyorum.sonra vazgeçmekten de geçerim diye onu da kaydediyorum.ama hiç dönmüyorum...silinenler vazgeçtiklerim oluyor...
tatmin olamıyorum.
Ne yazasam boş geliyor..
bazen sadece yayınlarınızı okumak için geliyorum buraya...
geçerken de bir selam çakıyorum size işte böyle...



uzun kitaplar okuyamıyorum bu aralar ...kısa öyküler ,şiirler okuyorum.
Orhan Kemal -Önce Ekmek kitabına devam...Tozan Alkan - Açık Kapı elimde olanlar...
Bu aralar bir de meal okuyorum . Kulaktan dolma şeyler,insanların Dini görüşlerinden artık bana bir haller geldiği için ben de bunu kendi perspektifimden değerlendirmek istedim.Ki iyi de olmuş şimdiden neleri anlamak istediğimiz gibi anlamışız onları gördüm. Okumaya devam...Sıra diğer meallere de gelecek...
Mahsun Kırmızıgül'ün Mucize filmine gittik.filmin ilk yarısı bende bir etki uyandırmadı.Ama ikinci yarıda beklediğim etki görüldü.Ağlamak için de gülmek için de gitmedim.Diğer taraftan iyi bir vurucu etki yaptı diyebilirim.Evlenen oğulların kuşun kafasını koparma sahneleri irkiltici geldi.yapmak istediği bir vurguysa yapmış ,zihnimde derin iz bıraktı.Hâlâ öyle âdetleri yoktur inşallah.diğer taraftan anane gelenekleri üzerinde fazlaca durmuş.tahmin ettiğim olay akışı farklı bir biçimde seyretmiş.Tahmin edilen gibi ama akışını tahminin ötesinde bağlamış bence.Son sahnelerinde tüylerim ürperdi.ben de bu etkiyi yapan Aziz karakteriyle ortak sorunu paylaşan bir arkadaşımla sinemaya gitmiştik.ve onun da aynı düşünceyi yaşamasıydı.Sanırım bu film onda daha derin izler bıraktı....bu konuda şimdilik sussam iyi olacak...


kendime bir stüdyo kurmaya karar verdim artık....mekan arayışım sürünce bu fikrim kesinlik kazandı.
en yakın zamanda çalışma yapacak bir yer bulmam gerekiyor.herşey tam olduktan sonra tüm mekanlar bizim....
bana şaşırıyorlar "bu devirde bir insanın derdi hâlâ tiyatro olsun,okumak olsun,kitap olsun ,sanat olsun,akıl alır değil.Hele de Uşak'ta "
Sanat her halükarda metropollerde var.Her konservatuarı bitiren soluğu büyük şehirlerde alıyor.o kadar dizi furyasının içinde küçük de bir rol bulacağım ,kendimi göstereceğim diye kendini ezenler var.Çünkü hayat böyle diyor,kazanmam lazım,kendimi göstermem lazım diyor.Oysa yerel küçük şehirlerde kendisini daha çok gösterebilir.Diğerinden zor olabilir ama imkansız değil.Bir de neden büyük şehirler olsun ki hep? Küçük şehirlere de gerek bence. Daha çok tutarlar.daha çok sahiplenirsin.
Az emek çekmezsin ama emeğini alabilirsin aslında.
Kuzum ben bakıyorum da hiç bir genç arkadaşımın kendisi için bir B planı yok .Saplanıp kalmışlar.Türkçe okuyanı da sosoyoloji okuyanı da sınıf öğretmenliği okuyanı da tüm hayatını
KPSS'ye adamış . O olmazsa yok !
Sanırım günümüz anlayışında vizyon ve misyon kimliğimiz yok.Misyon deyince ne anlamlara çekiliyor oldu artık ,geriye mi gidiyoruz ileriye mi belli değil ! bir kişinin bile kurum kimliği olmalı amatör ruh taşıyarak profesyonel işler başarılabilir.
Kurumsallık da böyle kazanılmıyor mu aslında ,yanlış mıyım !

http://ddy-necdetkaynak.blogspot.com/ 

Talat İçöz derdi ki Süt ve süt ürünleri bölümü bile okusan grafikerlik yapmak istiyorsan mutlaka onunla da ilişkilendirirsin !
kötü olan memuriyet ,öğretmenlik şu ,bu değil ; tüm hayatını bir şeye bağlamak ,vizyonunu kapamak,bir şeye bağlarken hayatını ertelemek....ben öğretmenlik okuyorum başka ne yapabilirim demek bana acizlik geliyor...
yine sohbetini ucunu kaçırdım.Gidiyorum ben...

Bu aralar dilimden düşmeyen bir Türk Sanat müziği var ,Onu paylaşmak istedim veda ederken .
benim babannem de ,Talat İçöz de severlerdi bu şarkıları....



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Cemal Süreya ,Keyif Sanat Kahvesi'nde

Camında Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağı şiiri yazılıdır.Uşak'ın farklı ,özgün ,kültür sanat çalışmalarının  yapıldığı ,sahiplerinin de sıcak ,sanatsever oldukları aşikar;) Keyif Sanat Kahvesi'nde şiir okuma akşamlarımız başladı malum.Ben tabi ara ara kaçak olsam da ,her gittiğimde aldığım keyfi size anlatamam. Şiiri bu akşamlar sayesinde sevdiğimi itiraf etmeliyim.Bazı zaman ruhsuz okuyan arkadaşlarımın okumasından keyif almasam da ,onların şiire karşı duyarlılığı ,zaman geçtikçe okumalarında çaba sarfettiklerini görünce,bu tür ince şeylere önem verdiklerini  düşününce mutluluğum artıyor aslında.Bu yüzden bu açıdan bakınca tahammül edebiliyorum. düşünün,önceden şiir yazıp şiir okumayan,bildiği şiir ikiyi geçmeyen kişiyken şimdi başka şairler tanımak için çaba sarfediyor,sevdiğim şairlerin kitabını bizzat alıyorum. Ama şiir yazmıyorum artık !!! Boyumun ölçüsünü aldım,şiir yazmak ne kadar kolay görünse de zor zanaat ,bunun farkına vardım:-))) Sanırım iyi de o...

Guguk Kuşu'ndan Uyanış'a

Gecenin kör vaktinde fikirlerim üşengençliğimin esiri olmadan fırından yeni çıkmış bir simiti ağzımda erimesini bekler gibi yazıyorum buraya.Taze ve çıtır çıtır etkisini kaybetmeden.Çünkü soğuyunca aynı keyfi almıyor insan.Çay, kahve, çorba nasıl sıcak içilmeliyse öyle de yazılmalı yeni bir sinema filminin tadı. Ben filmi uzun uzadıya anlatmayı pek sevmem aslında.Anlattıklarım  filmin müzikleri ,karakterleri ve oyunculukları ve konunun nasıl ustalıkla işlendiğidir ,beni ne derece etkilediği ve bende neler uyandırdığıdır. Henri Carter Bress fotoğrafı İnsanları severim.İnsanları izlemeyi çok severim.İnsanları yürürken kulağımdaki soundtrack müzikle izlemeyi severim.Alışveriş merkezinin cam kenarına oturup bilgisayarımı masaya koyup hem yazı yazmasını hem insanları izlemesini severim.Bu yüzden fotoğraf gerçek gelir bana.Tiyatro ayrı büyü .Sinema ise ayrı bir beyaz cam büyüsü.Karakter ve durum sinemaları ise bir o kadar etkiler ve büyüler beni.Bu sebepten olacak ;ben ...

Anitta'nın Laneti

KENDİME YAZILAR: Matematikte Sondan İkinciymişiz : Türkiye’ye bir açık oturumda konuşma yapmak üzere gelmiş olan Nobel ekonomi ödüllü matematikçi John Nash, Türkiye’nin matematik bilgisinde... http://www.mutlueller.com  bloğunda yeni gelişmelerini takip ederken Mahfi Eğilmez'in sitesine rast geldim.Doğrusu Semi'nin bloğuna ne zaman uğrasam öğreneceğim mutlaka bir şeyler bulunuyor.Bu yüzden kendisi en sık takip ettiğim blogger arkadaşlarımın arasına girdi. Ordan hareketle Mahfi Eğilmez'in matematikle ilgili yazısını okudum. Mahfi Eğilmez de zaten sık takip ettiğim bir yazar.Kendisi ekonomist dışında tarihle de yakından ilgileniyor.Özellikle Hititlerle ilgili yazdığı Anitta'nın Laneti adlı kitabını okuduğumda Hititlerin şimdiki türklerin yaşayışıyla birebir örtüştüğünü gördüm.Yemekleri,kültürü ,ekonomisinin şimdiki yaşayışımıza benzerliği bende hayret uyandırmıştı.Önceden bu tür tarihe ilgi duymayan ben artık eski çağların medeniyetleriyle de yakın ilgilenir oldum.Y...