Evlenip de çocuk sahibi olduğumdan beri hayatım öyle bir değisti ki...bir türlü rotamızı kaybettiğimiz günler bile oldu.. 6-7 ay İzmir Tire'de yaşadık...O başka bir hikaye...burada bahsetmeyi istediğim en güzel şeylerden biri... Umarım yakın zamanda bunu size güzelce anlatırım. Zaten bundan sonra bu blog sayfamda bir takım değişiklikler yapma kararım var...Bunun için artık daha organize daha planlı gitmek için yöntemler edindim. Evet bu da başka bir gün yazısı .Burda bir gülümseme smile'ı görmüş gibi gülümseyebilirsiniz . Benim bilgisayarım biraz arızalı olduğundan eşimin bilgisayarından yazıyorum.Onun klavyesi de kırgız-kazak alfabesi ...Yani bu satırları yazana dek ben bir süre idman yaptım.Ama yine smile yapamıyorum... ben aslında gülümsemeyi seven yazı dilinde bile seven gerçek hayattaymış gibi bunu yansıtmayı isteyen biriyim. bu yazımı okurken bunu düşünüp hissederek okursanız doğru iletişimi kurmuş olacağız burda bir gözlüklü smile düşünebiliriz işte...
Öykü başlıkları biriktiriyorum bugünlerde. İşin esasında kafamdaki kurgulardan hiçbiri edebi eser gibi şekillenmedi zihnimde . Hepsi sanki bir küçük bir oyun niteliğinde .Reklam da olabilir .Bir müzik eşliğinde klip bile olabilir. Önce bir öykü olarak oluştu.Sonra değişti de değişti . Yok ; sanırım onlar hakkında yazacağım yazıyı yazana dek böyle bir dalgada yüzecekler.... hıh,her zamanki yükselen terazi dengesizliğim işte :) Bir nevi hazırlık yapıyorum sanki şu an,şu günlerde .Öğrenci ruhumu eylemim ile paralleleştirmek istiyor gibiyim . Elimde Marquez var .İlk defa okuyorum kitabını .Çok şey kaçırmışım.Çok beğendim .Önceden taışsaydım daha hızlı okuduğum günlerde....neyse geç olsa da tanışmak iyidir...Sağlığında okumak iyiydi ama...Ne yapacaktım sağ olduğu günlerde okusaydım.. Laf işte bende ki de :-) Kitabın adı mı ? Yüzyıllık Yalnızlık... Karakterler biribirinin ismiyle çok yakın olduğu için ve nerdeyse bir soyağacından bahsettiğinden olsa gerek ,