Ana içeriğe atla

Yaktım Gemileri





eylül geldi .ben gemileri yaktım.

işten çıktım.ani bir kararla.geri dönüş olmamacasına.
ardından da evlenmek için ilk adımı attık.
beni az çok takip edenler bilir.benim için bile süpriz bir karar oldu.ama kararı verdiğim için de huzur doluyum.çünkü desti izdivacına nail olduğum kişi huzur veren bir kişilik.buradaki zorlayan kişi benim.
neyi kolay yaptım ki ,peh!! 


benim olduğum yerde kolay karar alınmaz.aslan burcuyum filan terazi dengesi altındayım.ondan mı acaba ne !;)

ha sahi ben niye herşeyi zor duruma getiriyorum ki.huyum kurusun ! 

uzatmalar oynanır.Akıbet bellidir.sabredilir.hatta planlar yapılır.plana uyulmaz .uygulamaya geçinilir.

bu bir magazinel bir yazı olacaksa kendi dokunuşumu yapayım.

Elimin altında 2 tane ortasına kadar gelinmiş kitap var :

biri Amin Maalof-Doğu'dan Uzakta 
Biri de Yakma Zevki fahrenait 451 öyküleri Ray Badbury

ama tüm bunlardan önce Paulo Coelho günlük rutin halime daha uygun bir kitap.çabuk akıyor.
Piedra Irmağında Oturdum Ağladım kitabı daha önce bitecek gibi.
daha sonra okuma listeme başlayacağım elbette.

Okuma Çizgimde adlı listeye tıklayabilirsiniz.

İzlediklerim arasında da Yes Man ve Chicago var.

en büyük zevkim ise  Emelcimle Fırın Evi sohbetlerimiz oluyor.

ha bu arada küçük bir temsil hazırlayacağız.kısmetse de bunu bir vakıf dernek yararına yapmayı öngörüyoruz.

sağdan soldan farklı firmalardan "bizimle çalış" teklifleri var. bir yandan şaka maka ben evlilik yoluna giriyorum.

işten çıkıp kendimi projeye adayacakken uğradığım duruma bak be !

ben böyle planın içine..Silifke'nin Yoğurdu yani :-))

ay ben bu günlerde ev kızı Sıdıka gibi gördüm kendimi.

Allahım aklıma mukayet ol yarebbim!


Yorumlar

ebru dedi ki…
Şapşallık iyidir:) içinde aşk varsa en süper bişeydir. Aşk var di mi! Hahaaa :)
Mutlu Eller dedi ki…
Nasıl yani?!
Şahin Şirin ERDEM dedi ki…
Hayırlı olsun kararın. ömür boyu mutlu mesut olursun inşallah...
bu tür yaşam kavşaklarında bir şekilde karar vermek gerekiyor. kararsızlık çok daha kötü...
Şükran dedi ki…
şapşallık kelimesi bana yakışan güzel bir tabir ,seviyorum bu halimi ben de :-)
Şükran dedi ki…
anlayacağın radikal kararlar aldım semi.bir akıntıya kaptırdım kendimi.böylesi daha huzurlu:-)
ama elbette beni vareden şeylerden hayalimden de vazgeçmiş değilim :-)
Şükran dedi ki…
güzel dileklerin için teşekkürler shirin.
yaşam kavşağı öyle bir dönemeç ki,bu süreçte yaşadığım deneyimler ,öğrendiklerim oldu.yazacağım onları da :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

O o bir Türklerin Emile Zola'sı, O..o bir müzmin bekar , O kadın naturalisti...

*18 Ağustos 1864 doğumludur.Babasından etkilenmemiştir.annesine ise çok düşkündür. Annesi o dört yaşındayken veremden ölmüş ,bunun üzerine teyzesinin evine Aksaray'a yerleşmiştir. *Annesinin veremden ölmesiyle beraber evhamlı biri olur.Hatta Ahmet Mithat Efendi'nin kızını kendisiyle evlendirme teklifini nazikçe reddeder ve ömrü süresince evlenmez.Refik Ahmet Sevengil'in neden evlenmiyorsunuz sorusuna odasında bir nefese dahi tahammül edemediğini ,sinirli olacağını hatta bu sebeple misafirlikte bile kalmadığını dile getirmiştir. *Kadınların arasında uzun yıllar yaşadığı için onlardan etkilenmesi şüphesiz.Örgü ve tentene örmesi,reçel pişirmesi,evini bir kadın gibi titizce temizlemesi onun bu yönünü doğrular. *Sanat için sanat mantığından ziyade sanat toplum için yapılır görüşünü savunmuştur.Türklerin Emile Zola'sı diye bilinir öğretisel naturalizm akımında.'Deneysel Roman' Sadece belli bir kesimi anlatmaktansa halkın günlük hayatı üzerine yazmayı hedefle

Güzel İnsanlar Biriktirmişim,

Bugün bir huysuzluk vardı üzerimde.Gece de uyuyamamışım.Sabah gözümü bankanın mesajıyla açtım.Sağolsunlar,bugün şerefine,alışveriş edeceğim noktalardan ne alırsam üç katı fazla puan vereceklermiş.Ben ise ihtiyacım olmadıkça alışveriş etmeyi seven bir tip olmadığımdan bu mesaj bana yaramadı.Sağolsunlar yine de sağır sultandan önce doğum günümü kutlama lütfunda bulundular. Annem bugün  benim için  hazırlık yaparken  neli pasta  istediğimi sordu.Ben de beş karış suratla yapmamasını söyledim.Dedim ya ,doğum günüm benim için tam bir mutluluk kaynağı değil.Hatırlanmak,kutlanmak güzel şeyler.Sadece yanağıma iki öpücük ve seni seviyorum demeleri yeterli...Yoksa insanların benim için yorulmalarını istemiyorum.Hele hele oruçluyken...Ama annem bu...Koca kazık olmama rağmen tüm gününü mutfakta geçirme pahasına da olsa birbirinden leziz 4 çeşit yemeği yetiştirdi,üzerine bu moloz yığını düşmüş gibi duran bezmin bir kıza doğum günü pastası yaptı.Masayı da kurdu bir güzel...Gık bile demedi..Öyle

'21 Aralık Blog Coşması

Herkese merhaba, İyisiniz hoşsunuz afiyettesiniz inşallah. Günlerden bu yana 21 Aralık furyası sürüp gidiyordu.O da bitti gitti.Maya takivimine göre on yıl önce de kıyamet oluyordu zaten.Yine bir şey olmadı.Delinin biri kuyuya bir taş attı ,medya da bunu alladı dalladı süsledi püsledi bir alamet-i farika şekline dönüştürdü. Aklıma şimdi Hüseyin Rahmi Gürpınar geldi Kuyruklu Yıldız Altında İzdivaç.Bilen bilir kuyruklu yıldızın  günlük hayatta insanların arasında nasıl rivayetlere yol açtığını yansıtıyordu bu romanında, yazar. Aynı mesele, yine benzer konuşmalar arasında geçmiyor mu şimdi... Hay Allah ,hiç mi değişmeyiz kardeşim,hiç mi :) Bu arada Şirince'de şaraplar ucuzlamış  ve bu kez yerli turistler sarmış Şirince meydanını...Hani ilk Şirince etkilenecekti ya bu 21 Aralık kehanetinden:)    Ah bu Mayalar..Mayalarrrr...Neyse burdan hareketle bugünlerde dolaşan bir mimi yazmak istedim ben.Ebru'yu ziyaretim sırasında yorum yapıp seve seve bu mimi cevaplama kara