Sana bu satırları yazarken sen yine muhtemel çello çalışmaktan helak olacaksın.Belki tam uyumak üzere bu saatin sınırında olacaksın ve belki yenilip göz kapaklarına çellonla yeni bir fur elise yolculuğuna çıkacaksın. Mim filan derken dur bakayım dedim ,neler yazmış Deep? Dememle beraber en sevdiğim mimler yazını okudum.Tabi ondan önce de blog arkadaşın Hilal Mudanyalı'dan aldığın alıntıyı da okudum. Bu benim aslında kendi kendime yazdığım notların yayın yazısı olmuş haliydi. Tuttum ben bu mimi.Tuttuğum gibi de bu geleneği sürdürmek istedim.Belki bir gün de biri benim blog sayfamda okur da bu böyle vagon vagon eklenir gider,ha ne dersin? Yazıyı neden mi böyle yazdım?İçimden öyle geldi.Çok da irdeleyip kurcalama niyetinde değilim.Bu sesleniş biçimi ,beyaz camın arkasında birinin beni şu an görmüş gibi hissettiğimin kanıtıdır.Belki de bu yüzden sanal ama gerçek birine yazdım.Kurcalama dedim,yine de ben açtım.Neyse ne! Mimlerim (Bu kelime pek bir hoşuma gitti.Bugün uykuy...