Ana içeriğe atla

Bu Pazar Sokaklardayım, Anlaşıldı !



Sokakta yapılan sanatı seviyorum.Doğaçlama çıkan düşünceleri de.Tiyatroda Gratowski buna deneysel diyor.Bana göre herkes sanatçı olamaz,olmak zorunda değildir zaten.Ama herkesin kendisini ifade ediş biçiminin olması gerektiğine inanıyorum.bir fotoğraf çeksin,bir resim yapsın,hatta yapmasın ilgisi olsun sadece merak etsin sosyal medyayı bunun için kullansın.Herkes bir Yıldız Kenter olmasın herkes kendisi gibi olsun sahnede.Başkasının sözcükleri yerine kendi bedenini bulsun.

Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı 15.yıl Reklamında Sokak Sanatına dair ayrıntı hoşuma gidiyor.


İşte bu yüzden sokak sanatını önemsiyorum.Sokakta yapılan dansı ,müziği,tiyatroyu beğeniyorum.Sadece entellektüel aydın çevresi için sadece parası olanlar için değil o saatte sokakta olan çöpçü de o anı izlesin.Farkındalıklar diyorum ; sokak sanatı bana farkındalığın en yüksek ağrı eşiğini uyandırıyor.

                                                 Boğaziçi Caz Korosu bankaya giderse...


Bundan iki sene önce gittiğimde görmüştüm Kadıköy'de ne kadar çok vardı.Filmler görürüz.Ha bir de Hollanda'da Amsterdam 'da gençlerin çaldığını belgeselde görmüşümdür.
Şimdilerde Uşak'ta bile Mecburiyet Caddesinde görüyorum genç arkadaşları.Bazıları utangaç sıkılgan mır mır birşey dökülüyor dudaklarından.kimi küçük bir grubu oluyor,onlar daha rahat tabi.

DENİZ DOKU -SOKAK SANATÇILARI SERGİSİ 
İçimden onları rahatlatmak istiyorum.Gülümsüyorum.
herkes perdeli herkes sahneli oyun oynamak zorunda değil elbette.herkes haftanın belirli gününde o saatte gelemeyebilir de.kaç yaşında kadınlar var mesela,evli.İçlerinde istek var.Ama evli oldukları ve kocaları katılım sağlamadığı için içinde ukde kalanlar...Herkesin toplumda şikayet ettiği bir şeyler var.Herkes herkese oynuyor aslında.Niye bu şikayeti doğaçlama oynamasınlar ki...
herkes tahammülsüz herkes mutsuz herkes güvensiz olmuş birbirine karşı.Herkes korkar olmuş.
İşte bu yüzden sokakta yapılan sanatı önemsiyorum.Doğaçlama düşünceleri seviyorum.
çünkü fazla disiplin gerektirmiyor.Çünkü herkes disiplin sahibi olamıyor.

                                                                        *****

               
                                            SİYA SİYABEND-PARANOYA


Geçen gün bu konu üzerinde gece 2'ye kadar kafa yordum.Düşünüyordum.Sonra farklı müzikler aramaya başladım.Ordan burdan derken sokak müziği yapan SİYA SİYABEND ile tanıştım.haklarında fazla bir bilgi edinemedim ,ekşi sözlükte Sokak müziği yapıyor diye bilgi aldım.
Hayyam,Oğuz Atay anısına müzikleri var.

EKŞİ SÖZLÜK 'DE SİYA SİYABEND


Bu da son dakika golü.Bakayım daha neler var diyordum ki Estonya'nın Talin başkentinde Sokak Sanatları Festivali yapılıyormuş.Bu resmi görünce TIRINKK ! Bir girdim, ülke hakkında yazılmış bir blog postu gördüm.Bu fotoğraf da o blogtan alıntı.

Blogun sayfası belirteceğim linkte ,bence keyifli bir blog.
Süprizlerle Dolu Bir Ortaçağ Şehri : Talin için başlığı tıklamanız yeter !

Nerden nereyee geldim yine ,
Sevgiyle kalın...



Yorumlar

Şahin Şirin ERDEM dedi ki…
Sokak müzisyenleri candır...
rastladığım zamanlarda çok iyi geliyor bana.
sanatın müziğin güzelliğini insanlara ulaştırıyorlar.. sanattan müzikten uzak yaşayan insanları bu güzelliklerle tanıştırmış oluyorlar. bu anlamda çok önemli bir şey yapıyorlar.

Bu blogdaki popüler yayınlar

O o bir Türklerin Emile Zola'sı, O..o bir müzmin bekar , O kadın naturalisti...

*18 Ağustos 1864 doğumludur.Babasından etkilenmemiştir.annesine ise çok düşkündür. Annesi o dört yaşındayken veremden ölmüş ,bunun üzerine teyzesinin evine Aksaray'a yerleşmiştir. *Annesinin veremden ölmesiyle beraber evhamlı biri olur.Hatta Ahmet Mithat Efendi'nin kızını kendisiyle evlendirme teklifini nazikçe reddeder ve ömrü süresince evlenmez.Refik Ahmet Sevengil'in neden evlenmiyorsunuz sorusuna odasında bir nefese dahi tahammül edemediğini ,sinirli olacağını hatta bu sebeple misafirlikte bile kalmadığını dile getirmiştir. *Kadınların arasında uzun yıllar yaşadığı için onlardan etkilenmesi şüphesiz.Örgü ve tentene örmesi,reçel pişirmesi,evini bir kadın gibi titizce temizlemesi onun bu yönünü doğrular. *Sanat için sanat mantığından ziyade sanat toplum için yapılır görüşünü savunmuştur.Türklerin Emile Zola'sı diye bilinir öğretisel naturalizm akımında.'Deneysel Roman' Sadece belli bir kesimi anlatmaktansa halkın günlük hayatı üzerine yazmayı hedefle

Güzel İnsanlar Biriktirmişim,

Bugün bir huysuzluk vardı üzerimde.Gece de uyuyamamışım.Sabah gözümü bankanın mesajıyla açtım.Sağolsunlar,bugün şerefine,alışveriş edeceğim noktalardan ne alırsam üç katı fazla puan vereceklermiş.Ben ise ihtiyacım olmadıkça alışveriş etmeyi seven bir tip olmadığımdan bu mesaj bana yaramadı.Sağolsunlar yine de sağır sultandan önce doğum günümü kutlama lütfunda bulundular. Annem bugün  benim için  hazırlık yaparken  neli pasta  istediğimi sordu.Ben de beş karış suratla yapmamasını söyledim.Dedim ya ,doğum günüm benim için tam bir mutluluk kaynağı değil.Hatırlanmak,kutlanmak güzel şeyler.Sadece yanağıma iki öpücük ve seni seviyorum demeleri yeterli...Yoksa insanların benim için yorulmalarını istemiyorum.Hele hele oruçluyken...Ama annem bu...Koca kazık olmama rağmen tüm gününü mutfakta geçirme pahasına da olsa birbirinden leziz 4 çeşit yemeği yetiştirdi,üzerine bu moloz yığını düşmüş gibi duran bezmin bir kıza doğum günü pastası yaptı.Masayı da kurdu bir güzel...Gık bile demedi..Öyle

Cemal Süreya ,Keyif Sanat Kahvesi'nde

Camında Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağı şiiri yazılıdır.Uşak'ın farklı ,özgün ,kültür sanat çalışmalarının  yapıldığı ,sahiplerinin de sıcak ,sanatsever oldukları aşikar;) Keyif Sanat Kahvesi'nde şiir okuma akşamlarımız başladı malum.Ben tabi ara ara kaçak olsam da ,her gittiğimde aldığım keyfi size anlatamam. Şiiri bu akşamlar sayesinde sevdiğimi itiraf etmeliyim.Bazı zaman ruhsuz okuyan arkadaşlarımın okumasından keyif almasam da ,onların şiire karşı duyarlılığı ,zaman geçtikçe okumalarında çaba sarfettiklerini görünce,bu tür ince şeylere önem verdiklerini  düşününce mutluluğum artıyor aslında.Bu yüzden bu açıdan bakınca tahammül edebiliyorum. düşünün,önceden şiir yazıp şiir okumayan,bildiği şiir ikiyi geçmeyen kişiyken şimdi başka şairler tanımak için çaba sarfediyor,sevdiğim şairlerin kitabını bizzat alıyorum. Ama şiir yazmıyorum artık !!! Boyumun ölçüsünü aldım,şiir yazmak ne kadar kolay görünse de zor zanaat ,bunun farkına vardım:-))) Sanırım iyi de o