Ana içeriğe atla

Tiyatro SON





Bunun böyle olacağını biliyordum ben. Neden böyle şimdi ,farklı bir sonuç bekliyormuş gibi davranıyorum ki!
Anla artık bir insan her konuda iyi olamıyor.Herşeyi içi almıyor.Kabullen artık bunu,kabullen!Neyin uzatması,neyin gururu bu ?Başlayacağım senin yine sorularına he ! Bırak onu ,bunu,insanlarla bir alıp veremediğim de yok benim.Sorunum kendimle.Hep ertelediklerimle,tembelliğimle.Yaptığım ne kadar çok görünüyorsa yapmadıklarım da fazla.Yapamıyorum bile değil,yapmıyorum!Hiç ona buna kızma.Bu sonucu sen istedin!Şimdi kendi tercihlerini yaşıyorsun.Kendi tercihlerinden dolayı kendini erteliyorsun ve hep başkaları için yaşıyorsun .Sonra onlara kızıyorsun.Sen kendini harcarsan herkes de seni harcar.Sen kendine acımazsan.Herkes sana acır.Sen kendine iyilik yapmazsan kimsenin iyiliği de sana yaramaz.
tamam dedim sonuç ne olursa olsun devam edeceğim dedim ama içimden gelmiyor ;zorla mı ! ya bri kağıt parçası ya,bir kağıda bakıyor benim bu kadar kendimi tüketişim.Şşşşşşşt!yüklendin yine birilerine.Hep bri suçlu arıyorsun.İnsanlara ,insanlar olmazsa kağıda,kağıt olmazsaa......şu an bir şeyleri parçalayabilirim.O kadar güçlü hissediyorum kendimi...suçu kendinde araman çözüm değil .Birşeyler yapmalısın artık!
Tiyatroyu bırakıyorum o halde ! Ama...Hiç ama deme bana,hiç ama deme....Sonucunun böyle olmasını etkileyen o değil mi ?Ceza veriyorum sana işte! Ertelediklerini bitirene kadar sana tiyatroyu yasaklıyorum.Oooof ama çocuklar !Oflama da hiç bana,bu ertelediklerini yap zaten ileride onlarla çok beraber olacaksın.Ama ben hayatımı idame ettirmeliyim,bir kazancım olmalı benim.Dışarıdaki yaşamını biraz kısıtlarsan elindekilerle gayet yaşayabilirsin.Koşturmayınca yemek masrafın da olmaz,ayakkabın da eskimez ! Ama ben evde kalınca içime kapanırım ! Korkma ,onun bir çaresini bulacağım.Nasıl ?Bilmiyorum ben de ama ,bulacağım.
Kitaplarımı da kaldırıyorum.Kaldır tabi!Her daim gözünün önündeler.Açıp açıp okuyorsun.Bir okuduğun kitabı on defa okuyorsun.Ama ben onlarsız nasıl yapacağım ! Çok okuduklarını rafın arkasına koyarız.Gözünün önünde olmazsa ordan almaya üşenirsin.Üşengeç dedin bana!Az bile dedim.Oblomov da böyleydi.Çok fikri vardı ama bir icraati yoktu.Ağustos böceği gibi...cık cık!
Başım ağrıyor.Midem de ağrımaya başladı hafiften.Kafam da ağırlaştı.
Şimdiye dek hep söz verdim diye hiç sözümden dönmedim.Yapılan saygısızlığa boyun eğdim.Aptal göründüm.Beklemeyi bekletilmeyi hiç sevmem.Bekletmedim.Ama ben çok bekletildim.bana getirisinden çok benden giden oldu.Fikirlerimiz uymuyor.Ama sırf insanları yarı yolda bırakmayayım diye kendimden çok ödün verdim.Ekimin başında başlayabileceğimize inanmıyorum da artık.Yüreğim hep huzursuz.İçim rahat değil.Şimdiye dek yüreğimin sesini dinlemedim ve hep önyargı oluşturmayayım diye hep şans verdim onlara.Ama bu kez hakkımda kötü düşünseler bile yüreğimin sesini dinleyeceğim.Tiyatroyu bırakacağım....yüreğim acıyor...Haklıyken haksız duruma düşer miyim acaba? Bunu şimdi yapmazsam hiçbir zaman yapamayacağım.Kendimi kötü hissediyorum.İçten pazarlıklı ,kötü niyetli....Ben hiç de iyi bir insan değilim...Tanrım ne olur bana yardım et !!!  

Yorumlar

Unknown dedi ki…
anlaması biraz güç bir yazı.evet,içinde birbiriyle çelişen pekçok düşünce var.evet tiyatroyu bırakmak ve bırakmamak.ama seni asıl düşündüren bunlar değil sanki.
anladığım kadarına birkaç katkıda bulunmak isterim izninle.
hayatını idame ettirmek ve tutkularının peşinden koşmaksa mesele tutkularını seç derim naçizane.şartlar ne olursa olsun.çünkü bir gün gelecek hayatını idame ettirmek için bugünkü kadar çabalamana gerek kalmayacak belki ama tutkularını gerçekleştirmek için uygun şartlar tekrar biraraya gelmeyecek.çünkü an şu an.geridönüşü-tekrarı yok!
anlamadığım kısımla ilgili de umarım kendi içinde netleşirsin...
Şükran dedi ki…
asıl tutkularımı elde etmem için ertelemekten vazgeçmeliyim.Dediğin gibi tekrarı yok,ebru !Yapmak istediklerimi yapmazsam ömür boyu kendimi cezalandıracağım.Bugün beni sevdiğimden uzaklaştıran şey,ilerde beni o sevdiğim şeye en yakın tutacak hayalimin ta kendisi!Tutkunun ,daha güçlü olması için bir süre geri çekilmeliyim.....evet çelişkiler...hayatımı bugünlerde sarpasaran zincirli çelişkiler...Ya hep ya hiç..beni radikal kararlar atmaya iten...senin açından ben de olsa öyle söylerdim..ama içinde olunca insan öyle olmuyor be arkadaşım'
Unknown dedi ki…
o zaman bir anlamda karar vermişsin demek ki.bu çok güzel çünkü en kötüsü kararsızlık.umarım senin için en iyisi olur.hem de çok beklemene gerek kalmadan.
bu arada o "içten pazarlıklı,kötü" insan sadece sen değilsin.hepimiz zaman zaman öyleyiz.ama gerçek bu,napayım.
Şahin Şirin ERDEM dedi ki…
gerçekten anlaması güç bir yazı olmuş..ama sanırım bir kararsızlık durumu var. umarım en kısa zamanda kararsızlık durumundan kurtulur, en doğru kararı verirsin.oldum olası tiyatroculara hep hayran hayran bakmışımdır. o özgüvenli doğal rahat özgür duruşları çok cezbedici gelmiştir.
Şükran dedi ki…
bundan daha doğal ben yazısı olamaz herhalde:)karmaşık,karmakarışık,çelişkilerle dolu bir an...herşeyin yoluna gireceğine inanıyorum.Bu kaosları da ondan yaşıyor gibiyim sanki...evet tiyatrocuların çoğu hayranlık uyandırır ,sanatları duruşlarına yansır çünkü:)
Profösör dedi ki…
Herşeyin hayırlısını dileyelim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

O o bir Türklerin Emile Zola'sı, O..o bir müzmin bekar , O kadın naturalisti...

*18 Ağustos 1864 doğumludur.Babasından etkilenmemiştir.annesine ise çok düşkündür. Annesi o dört yaşındayken veremden ölmüş ,bunun üzerine teyzesinin evine Aksaray'a yerleşmiştir. *Annesinin veremden ölmesiyle beraber evhamlı biri olur.Hatta Ahmet Mithat Efendi'nin kızını kendisiyle evlendirme teklifini nazikçe reddeder ve ömrü süresince evlenmez.Refik Ahmet Sevengil'in neden evlenmiyorsunuz sorusuna odasında bir nefese dahi tahammül edemediğini ,sinirli olacağını hatta bu sebeple misafirlikte bile kalmadığını dile getirmiştir. *Kadınların arasında uzun yıllar yaşadığı için onlardan etkilenmesi şüphesiz.Örgü ve tentene örmesi,reçel pişirmesi,evini bir kadın gibi titizce temizlemesi onun bu yönünü doğrular. *Sanat için sanat mantığından ziyade sanat toplum için yapılır görüşünü savunmuştur.Türklerin Emile Zola'sı diye bilinir öğretisel naturalizm akımında.'Deneysel Roman' Sadece belli bir kesimi anlatmaktansa halkın günlük hayatı üzerine yazmayı hedefle

Güzel İnsanlar Biriktirmişim,

Bugün bir huysuzluk vardı üzerimde.Gece de uyuyamamışım.Sabah gözümü bankanın mesajıyla açtım.Sağolsunlar,bugün şerefine,alışveriş edeceğim noktalardan ne alırsam üç katı fazla puan vereceklermiş.Ben ise ihtiyacım olmadıkça alışveriş etmeyi seven bir tip olmadığımdan bu mesaj bana yaramadı.Sağolsunlar yine de sağır sultandan önce doğum günümü kutlama lütfunda bulundular. Annem bugün  benim için  hazırlık yaparken  neli pasta  istediğimi sordu.Ben de beş karış suratla yapmamasını söyledim.Dedim ya ,doğum günüm benim için tam bir mutluluk kaynağı değil.Hatırlanmak,kutlanmak güzel şeyler.Sadece yanağıma iki öpücük ve seni seviyorum demeleri yeterli...Yoksa insanların benim için yorulmalarını istemiyorum.Hele hele oruçluyken...Ama annem bu...Koca kazık olmama rağmen tüm gününü mutfakta geçirme pahasına da olsa birbirinden leziz 4 çeşit yemeği yetiştirdi,üzerine bu moloz yığını düşmüş gibi duran bezmin bir kıza doğum günü pastası yaptı.Masayı da kurdu bir güzel...Gık bile demedi..Öyle

Cemal Süreya ,Keyif Sanat Kahvesi'nde

Camında Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağı şiiri yazılıdır.Uşak'ın farklı ,özgün ,kültür sanat çalışmalarının  yapıldığı ,sahiplerinin de sıcak ,sanatsever oldukları aşikar;) Keyif Sanat Kahvesi'nde şiir okuma akşamlarımız başladı malum.Ben tabi ara ara kaçak olsam da ,her gittiğimde aldığım keyfi size anlatamam. Şiiri bu akşamlar sayesinde sevdiğimi itiraf etmeliyim.Bazı zaman ruhsuz okuyan arkadaşlarımın okumasından keyif almasam da ,onların şiire karşı duyarlılığı ,zaman geçtikçe okumalarında çaba sarfettiklerini görünce,bu tür ince şeylere önem verdiklerini  düşününce mutluluğum artıyor aslında.Bu yüzden bu açıdan bakınca tahammül edebiliyorum. düşünün,önceden şiir yazıp şiir okumayan,bildiği şiir ikiyi geçmeyen kişiyken şimdi başka şairler tanımak için çaba sarfediyor,sevdiğim şairlerin kitabını bizzat alıyorum. Ama şiir yazmıyorum artık !!! Boyumun ölçüsünü aldım,şiir yazmak ne kadar kolay görünse de zor zanaat ,bunun farkına vardım:-))) Sanırım iyi de o