Ana içeriğe atla

Bu Kehanetler Gerçekleşseydi...




"Radyonun geleceği yok"
                                                              
Lord Kevin - İskoçyalı Fizik Âlimi

***                  

"Artık yeni hiçbir şey yok. İcat edilebilecek


her şey icat edildi."
                                                 
Charles H. Duell - Amerikan Patent Dairesi Başkanı 1899

***
"Deniz altıların savaşta ne ise yarayabileceğini 

anlayamadım.En fazlasından mürettebatın 

boğularak ölmesine sebep olabilir."

H. G. Wells - Yazar 1901

***

"Atlar her zaman kullanılacaktır.

Otomobil ise ancak geçici bir moda olabilir."

Henry Ford'un kredi talebi üzerine otomotiv sektörünün 

geleceği konusunda ekspertiz veren bir banka müdürü 1903

***
"Uçaklar hoş oyuncaklar.

Ama askeri bir değerleri yok."

Mareşal Ferdinand Foch, I.Dünya Savaşı'nda Fransız

Orduları 

Başkomutanı 1911

***

"Artistlerin konuşmalarını kim duymak ister 

ki?"

Harry M. Warner, film endüstrisi yöneticisi.O sıralarda yeni 

icat edilen sesli film hakkında 1927

*** "Televizyon en geç altı ay içinde piyasadan 

silinecektir.İnsanlar her aksam böyle bir 

kutuya bakmak istemez."

Daryik F. Zanuck - Twenty Century Fox'un başkanı 1944

***

"Bilgisayarlar gelecekte belki sadece 1,5 ton 

ağırlığında olacaklar."

Popular Mechanics Dergisi - 1949

***

"Sound'larını beğenmedim.Ayrıca gitar 

gruplarının modası geçti."

Decca Record Plak Firmasinin bir yöneticisi.
Beatles'lar hakkinda - 1962

***

"İnsanların büyük çoğunluğu için tutun 

tüketimi gayet sıhhi bir şeydir."

Doktor Ian G. McDonald, Operatör - 1963

***

"İnsanların evlerinde bilgisayar 

bulundurmaları için herhangi bir neden 

göremiyorum."

Kenneth Olsen, Digital Equipment Corp.'un (Bir
bilgisayar firması) başkanı – 1977

Yorumlar

Unknown dedi ki…
bunlar bana ileri görüş yeteneği oldukça gelişmiş(!) türk politikacıları hatırlattı:)
bilimsel gelişmeleri bu isimler sayesinde takip ediyor olabilirler mi??
Şükran dedi ki…
En azından bunlar,başkalarının zihin güçlerini hafife alan insanlarmış.Bizim politikacılarımız bırakın kehanet yapacak gücü,kendi vaatlerini sandıkta iktidar olduklarında unutuyorlar bence.:)
deeptone dedi ki…
hah haaaaa işte hayat.
:)

Bu blogdaki popüler yayınlar

O o bir Türklerin Emile Zola'sı, O..o bir müzmin bekar , O kadın naturalisti...

*18 Ağustos 1864 doğumludur.Babasından etkilenmemiştir.annesine ise çok düşkündür. Annesi o dört yaşındayken veremden ölmüş ,bunun üzerine teyzesinin evine Aksaray'a yerleşmiştir. *Annesinin veremden ölmesiyle beraber evhamlı biri olur.Hatta Ahmet Mithat Efendi'nin kızını kendisiyle evlendirme teklifini nazikçe reddeder ve ömrü süresince evlenmez.Refik Ahmet Sevengil'in neden evlenmiyorsunuz sorusuna odasında bir nefese dahi tahammül edemediğini ,sinirli olacağını hatta bu sebeple misafirlikte bile kalmadığını dile getirmiştir. *Kadınların arasında uzun yıllar yaşadığı için onlardan etkilenmesi şüphesiz.Örgü ve tentene örmesi,reçel pişirmesi,evini bir kadın gibi titizce temizlemesi onun bu yönünü doğrular. *Sanat için sanat mantığından ziyade sanat toplum için yapılır görüşünü savunmuştur.Türklerin Emile Zola'sı diye bilinir öğretisel naturalizm akımında.'Deneysel Roman' Sadece belli bir kesimi anlatmaktansa halkın günlük hayatı üzerine yazmayı hedefle

Güzel İnsanlar Biriktirmişim,

Bugün bir huysuzluk vardı üzerimde.Gece de uyuyamamışım.Sabah gözümü bankanın mesajıyla açtım.Sağolsunlar,bugün şerefine,alışveriş edeceğim noktalardan ne alırsam üç katı fazla puan vereceklermiş.Ben ise ihtiyacım olmadıkça alışveriş etmeyi seven bir tip olmadığımdan bu mesaj bana yaramadı.Sağolsunlar yine de sağır sultandan önce doğum günümü kutlama lütfunda bulundular. Annem bugün  benim için  hazırlık yaparken  neli pasta  istediğimi sordu.Ben de beş karış suratla yapmamasını söyledim.Dedim ya ,doğum günüm benim için tam bir mutluluk kaynağı değil.Hatırlanmak,kutlanmak güzel şeyler.Sadece yanağıma iki öpücük ve seni seviyorum demeleri yeterli...Yoksa insanların benim için yorulmalarını istemiyorum.Hele hele oruçluyken...Ama annem bu...Koca kazık olmama rağmen tüm gününü mutfakta geçirme pahasına da olsa birbirinden leziz 4 çeşit yemeği yetiştirdi,üzerine bu moloz yığını düşmüş gibi duran bezmin bir kıza doğum günü pastası yaptı.Masayı da kurdu bir güzel...Gık bile demedi..Öyle

Cemal Süreya ,Keyif Sanat Kahvesi'nde

Camında Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağı şiiri yazılıdır.Uşak'ın farklı ,özgün ,kültür sanat çalışmalarının  yapıldığı ,sahiplerinin de sıcak ,sanatsever oldukları aşikar;) Keyif Sanat Kahvesi'nde şiir okuma akşamlarımız başladı malum.Ben tabi ara ara kaçak olsam da ,her gittiğimde aldığım keyfi size anlatamam. Şiiri bu akşamlar sayesinde sevdiğimi itiraf etmeliyim.Bazı zaman ruhsuz okuyan arkadaşlarımın okumasından keyif almasam da ,onların şiire karşı duyarlılığı ,zaman geçtikçe okumalarında çaba sarfettiklerini görünce,bu tür ince şeylere önem verdiklerini  düşününce mutluluğum artıyor aslında.Bu yüzden bu açıdan bakınca tahammül edebiliyorum. düşünün,önceden şiir yazıp şiir okumayan,bildiği şiir ikiyi geçmeyen kişiyken şimdi başka şairler tanımak için çaba sarfediyor,sevdiğim şairlerin kitabını bizzat alıyorum. Ama şiir yazmıyorum artık !!! Boyumun ölçüsünü aldım,şiir yazmak ne kadar kolay görünse de zor zanaat ,bunun farkına vardım:-))) Sanırım iyi de o