Ana içeriğe atla

Mutfak Kaçamağı

Ne zaman gergin, ne zaman sıkıntılı olsam mutfağa girip soğuk salata,garnitür,aperatif meze gibi yiyecekler yaparken buluyorum kendimi. Karnım aç olsun olmasın keyif için salata yiyenlerden biriyim.Bu işi bir terapi olarak ciddiye alıyor ,sanattaki özgün yaratıcılığımı yiyeceklerde de kullanmaya devam ediyorum.

Biri değişik bir soğuk yemek mi hazırladı. Aynı lezzeti tutturana kadar onu yaparım .Baktım artık,elimin ayarı tuttu.O soğuk yemek üzerinde binbir türlü çeşitlemeler yapabilirim.

Zaten laf aramızda Cemal Süreya'nın 'Keşke bunun için sevseydim ' ile biten tüm şiirlerine kendimce çeşitlemeler yaptığım gibi:-))

Bunlardan bir tanesi aşağıdaki gece çeşitlemem :

deseydin yok diye yanımda para
bir ekmek koparırdık ekmeğin kenarından
ağzımda gevreyen kenarın gibi
çıtır tarafı yanağımı keserdi
keşke bunun için sevseydim seni

Neyse siz anladınız beni .Anladınız anladınııız:-) Ben bu konuda daha fazla sözcük sarfetmeyeyim o halde .

Kıssadan hisse yine gergin olduğum bir hafta ,eve de erken gelmişim .Ben şimdi mutfağa girip şöööyle soğuk bir aperatif hazırlamam mı...Hazırlarım...Sonra onun için kollarımı sıvamaz mıyım....Sıvarım .

Kırmızı lahanayı  ince ince doğrayıp tuzla ve biraz limonla ovdum...

Laf aramızda ovdurdum anneme.çünkü onlar rengini salınca elin mor mor oluyor.Annem kıyamadı ellerimin mor olmasına;)
Sonra 2 havucu rendenin küçük tarafından rendelemem mi....Rendeledim.  Dereotu ve maydanoz kıydım.Hepsini karıştırdım.Sonra bir kenarda da bir diş sarmısakla iki çay kaşığı kadar mayonez ile sarmısaklı yoğurt hazırladım mı sana....Üzerine dereotu ve kırmızı pul biberle süsledim mi al sana ,harika bir salata....



Sizin damak tadınıza hitap eder mi bilmem .Kendim yapmış da övünmüş gibi olmayayım .....Amaaa tam da ağzımıza layık olmuş ki, salatadan bir kaşık kadar kalmadı. O anda uydurduğum bu basit salatayı şefin menüsü ( ! )ne koyuyorum.

Siz de deneyip üzerine bir değişiklik yaparsanız paylaşın. Telif hakkından değil canııım,benim de aklıma gelmeyen bir şey olmuştur,siz de paylaşın,ben de yapayım diye...Yoksa buncağızcık şeyden telif melif almam....Afiyet bal şeker olsun :-))) 



Bu blogdaki popüler yayınlar

O o bir Türklerin Emile Zola'sı, O..o bir müzmin bekar , O kadın naturalisti...

*18 Ağustos 1864 doğumludur.Babasından etkilenmemiştir.annesine ise çok düşkündür. Annesi o dört yaşındayken veremden ölmüş ,bunun üzerine teyzesinin evine Aksaray'a yerleşmiştir. *Annesinin veremden ölmesiyle beraber evhamlı biri olur.Hatta Ahmet Mithat Efendi'nin kızını kendisiyle evlendirme teklifini nazikçe reddeder ve ömrü süresince evlenmez.Refik Ahmet Sevengil'in neden evlenmiyorsunuz sorusuna odasında bir nefese dahi tahammül edemediğini ,sinirli olacağını hatta bu sebeple misafirlikte bile kalmadığını dile getirmiştir. *Kadınların arasında uzun yıllar yaşadığı için onlardan etkilenmesi şüphesiz.Örgü ve tentene örmesi,reçel pişirmesi,evini bir kadın gibi titizce temizlemesi onun bu yönünü doğrular. *Sanat için sanat mantığından ziyade sanat toplum için yapılır görüşünü savunmuştur.Türklerin Emile Zola'sı diye bilinir öğretisel naturalizm akımında.'Deneysel Roman' Sadece belli bir kesimi anlatmaktansa halkın günlük hayatı üzerine yazmayı hedefle

Güzel İnsanlar Biriktirmişim,

Bugün bir huysuzluk vardı üzerimde.Gece de uyuyamamışım.Sabah gözümü bankanın mesajıyla açtım.Sağolsunlar,bugün şerefine,alışveriş edeceğim noktalardan ne alırsam üç katı fazla puan vereceklermiş.Ben ise ihtiyacım olmadıkça alışveriş etmeyi seven bir tip olmadığımdan bu mesaj bana yaramadı.Sağolsunlar yine de sağır sultandan önce doğum günümü kutlama lütfunda bulundular. Annem bugün  benim için  hazırlık yaparken  neli pasta  istediğimi sordu.Ben de beş karış suratla yapmamasını söyledim.Dedim ya ,doğum günüm benim için tam bir mutluluk kaynağı değil.Hatırlanmak,kutlanmak güzel şeyler.Sadece yanağıma iki öpücük ve seni seviyorum demeleri yeterli...Yoksa insanların benim için yorulmalarını istemiyorum.Hele hele oruçluyken...Ama annem bu...Koca kazık olmama rağmen tüm gününü mutfakta geçirme pahasına da olsa birbirinden leziz 4 çeşit yemeği yetiştirdi,üzerine bu moloz yığını düşmüş gibi duran bezmin bir kıza doğum günü pastası yaptı.Masayı da kurdu bir güzel...Gık bile demedi..Öyle

Cemal Süreya ,Keyif Sanat Kahvesi'nde

Camında Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağı şiiri yazılıdır.Uşak'ın farklı ,özgün ,kültür sanat çalışmalarının  yapıldığı ,sahiplerinin de sıcak ,sanatsever oldukları aşikar;) Keyif Sanat Kahvesi'nde şiir okuma akşamlarımız başladı malum.Ben tabi ara ara kaçak olsam da ,her gittiğimde aldığım keyfi size anlatamam. Şiiri bu akşamlar sayesinde sevdiğimi itiraf etmeliyim.Bazı zaman ruhsuz okuyan arkadaşlarımın okumasından keyif almasam da ,onların şiire karşı duyarlılığı ,zaman geçtikçe okumalarında çaba sarfettiklerini görünce,bu tür ince şeylere önem verdiklerini  düşününce mutluluğum artıyor aslında.Bu yüzden bu açıdan bakınca tahammül edebiliyorum. düşünün,önceden şiir yazıp şiir okumayan,bildiği şiir ikiyi geçmeyen kişiyken şimdi başka şairler tanımak için çaba sarfediyor,sevdiğim şairlerin kitabını bizzat alıyorum. Ama şiir yazmıyorum artık !!! Boyumun ölçüsünü aldım,şiir yazmak ne kadar kolay görünse de zor zanaat ,bunun farkına vardım:-))) Sanırım iyi de o